DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Bursa'da partisinin Nilüfer ilçe kongresinde konuştu. Babacan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;
"Bombalar, sirenler ve postal sesleriyle güne uyanan Ukrayna halkının, amasız ve fakatsız yanındayız. Amasız, fakatsız, ikirciksiz… Çünkü birileri postal sesleri Doğu'dan gelince heyecana kapılıyor. Çoktan tarihe gömülmesi gereken emperyal hayallerle yatıp kalkıyorlar.
Ülkemizin tarihi ittifaklarını temelden sarsmak istiyor. Görüyoruz onları. Bugünler çok önemli sınav. Herkes duruşunu, niyetini açığa döküyor. Bizim için asıl olan ilkelerdir. DEVA Partisi, tepki vermek için kurşunu kimin sıktığına bakmaz, postal sesleri nereden geliyor diye beklemez. Uluslararası hukuku çiğneyen her kimse, onun karşısında durur.
“AKLINIZI BAŞINIZA ALIN, BİRAZ TARİH OKUYUN”
Hem bölgemiz hem de tüm dünya için son derece kaygı verici bir süreçten geçiyoruz. Türkiye için de kaygı verici bir süreç olduğunu kimse unutmasın. İçimizdeki, Doğu'dan gelen postal seslerine alkış tutanlara sesleniyorum. Aklınızı başınıza alın. Biraz tarih okuyun.
Cumhurbaşkanı, Ukrayna'yla ilgili net ve keskin tavrı ortaya koyamadı. Dün uçakta ‘Ne Rusya'dan ne Ukrayna'dan vazgeçeriz' diyor. Bugün ‘NATO bir şeyler yapmalı' diyor. Öyle sunuyor ki sanki Türkiye NATO'da değil. Vatandaşımızın kafasını karıştırmaya çalışıyor. Kenara çekiliyor, ‘NATO bir şey yapsın, Avrupa bir şey yapmıyor' diyor. Sen ne yapıyorsun arkadaş? Onu söyle.
“MONTRÖ KONUSUNDAKİ HATA İSTİKRARA ZARAR VERİR”
Karadeniz'in iç dengelerinin ve kıyıdaş ülkelerin istikrarı açısından Montrö anlaşmasının harfiyen uygulanması gerekir. Hükûmete tekrar sesleniyorum: Sakın ha yalpa yapmayın. Uluslararası hukuku defalarca deldiniz, deliyorsunuz ama bu Montrö konusundaki hata ülkemizin kendi istikrarına da Karadeniz'in etrafındaki diğer ülkelerin istikrarına da zarar verir.
İktidara soruyorum: Ticari hatlar açıkken, ulaşım çok kolayken, bütün ülkeler kendi vatandaşlarını tahliye ederken, niçin etkin bir biçimde vatandaşlarımızı Ukrayna'dan ayrılmaya teşvik etmediniz? Düne kadar uçuşlar vardı. Şimdi ‘Karayoluyla dönün' diye akıl verene kadar bir hafta önce ‘Risk var, bir an önce ülkenize gelin' diye söyleseydiniz.
Gazetelerin tek tek manşetlerini belirledikleri, ünlülerin maske takıp kolbastı söylediği yarışmalarla uğraştıkları zamanı, Türkiye'nin dış politikası ve bölgemizin güvenliği için harcamayan bir yönetimle karşı karşıyayız. Önünü öngöremeyen, yokuş aşağı yuvarlanan, kemer takmayan, hatta arabada kemer olmadığını bile fark etmeyen bir yönetimle karşı karşıyayız.
İktidar partisi üyelerinin, işi bırakıp emekli olduğunda yerleştiği bir kasabaya dönen Dışişleri Bakanlığı'nı, liyakatli kadrolara teslim edeceğiz. Dış ilişkilerde kabadayılığa, fevriliğe ve hamasete son verip, ehliyet, liyakat, nezaket ve diplomasi gibi olmazsa olmaz ilkeleri işleteceğiz.
Avrupa'nın en geniş topraklarına ve en geniş tarım alanlarına sahip ülkemizde, tarımın geldiği içler acısı duruma hem çok üzülüyoruz hem de çok kızıyoruz. Tarımda ithalata bu kadar bağlı olmaya akıl sır ermiyor gibi görünüyor. Basit bir sebep var: Çiftçimizin sesi Külliye'ye ulaşmıyor.Tarım ürünlerinin büyük miktarda ithalatını yapan lobiler Cumhurbaşkanı'na cepten cebe ulaşıyor. Öyle şeyler öneriyorlar ki ne kadar ton buğday, pamuk istiyorsan hazır. Az sayıda ithalatçı Külliye'de seslerini duyuruyor. Beştepe'deki ithalat lobisinin Türkiye'ye vurduğu zincirleri birer birer kıracağız.
Sayın Erdoğan ‘Muhalefet partilerinin projesi yok' diyor. Haberleri sabah akşam partili medyadan dinlediği için uydurulmuş gerçeklik dünyasını izliyor, orada da projelerimizi görmüyor. Kendisine tavsiyem sadece TRT'ymiş, A Haber'miş falan izlemesin. Proje görmek istiyorsa buyursun, DEVA Partisi'nin internet sitesine, Youtube sayfasına, sosyal medya hesaplarımıza bir baksın. Kendisine, çaktırmadan bir ‘stalkerlık' yapmasını tavsiye ediyorum. Biraz kopya çekip, memleket için hayırlı birkaç fikir edinmesi için çok faydalı olacaktır. Kendisini Beştepe Harikalar Diyarı'na hapsetti.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...