Türkiye'nin içeride uyguladığı "dolarını bozdur, yerel paraya dön" kampanyasının uluslararası boyuta da taşınması, doların küresel tahtını sallarken, yeni bir parasal birliğin de habercisi oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dile getirdiği Rusya, İran ve Çin ile ticarette yerel para birimlerinin kullanılması çağrısına muhataplardan olumlu yanıtlar gelirken, Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın da enerji ticaretinin milli para ile yapılacağını açıklaması işbirliğinin boyutlarını genişletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerel para ile ticaret teklifine Rusya sıcak bakıyor. İran bir an önce fiiliyata dönüştürülmesi taraftarı. Bu konuda ilk somut adımlar ise Çin ile atılmış durumda. Eğer bu üç ülkeyle ticaret milli parayla yapılmaya başlarsa yaklaşık 200 milyar dolarlık bir hacim oluşacak. İşbirliğinin başka ülkelere de kayabileceği belirtiliyor. Ülke sayısının artması durumunda doların tahtının sallanmasından endişe eden ABD, gölge CIA Stratfor aracılığıyla bunu dillendirmeye başladı.
Yerel para birimine dönülmesinin ilk adımları Çin ile atıldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Çin Merkez Bankası ilk para takasını 30 Kasım'da yaptı. Dün de Çin Döviz İşlem Sistemi (CFETS), 12 Aralık Pazartesi gününden itibaren yuan ile Türk Lirası arasında doğrudan işlemlerin faaliyete geçeceğini duyurdu. Böylece bankalararası döviz piyasasında işlem yapan üyeler ile kurumlar da işlemlerini yerel paralarla yapacak.
Söz konusu ülkelerin son dönemde ticarette güçlenen işbirliğinin ilk sinyalleri Ocak 2016'da gelmişti. Çin'in inisiyatifiyle kurulan ve Dünya Bankası ile Uluslararası Para Fonu'na (IMF) rakip olması beklenen Asya Altyapı Yatırım Bankası (AAYB) bu yılın başında faaliyete geçti. Türkiye'nin de kurucu ortağı olduğu 100 milyar dolarlık banka Asya-Pasifik Bölgesi'nde mali işbirliği ve başta Asya'daki enerji, ulaştırma ve alt yapı projelerine kredi desteği sağlamayı amaçlıyor. Öte yandan Çin parası yuan, Eylül 2016'da küresel rezerv para birimi statüsü kazandı.
Türkiye'nin öncülüğünü üstlendiği, yerel para birimi ile ticaret, küresel ekonomideki dengeleri de değiştirebilir. Dünya genelinde dolaşımda bulunan doların üçte ikisi ABD dışındaki ülkelerde alınıp satılıyor. Türkiye'nin başlattığı bu hamleye, diğer ülkelerin de katılması paradigmanın da değişmesi anlamına geliyor. Bu trendin genele yayılması ile birlikte 2008 yılında olduğu gibi ABD'nin kendi krizini, diğer ülkelere ihraç etmesi riski ortadan kalkacak. Diğer yandan da, kur üzerinden yapılmaya çalışılan siyasi operasyonlar da sonuçsuz kalacak.
Sabah
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...