Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ankesörlü telefon soruşturması kapsamında gözaltına alınan Akay, FETÖ ile irtibatını kabul etti ancak 17-25 Aralık sürecinden sonra bağını kopardığını savundu.
2008 yılından beri eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Abidin Ünal'ın emir subaylığını yapan Binbaşı Akay, "Dini duygularla bu yapı içinde yer aldım. Darbe girişimi sırasında herhangi bir aktif görevim olmadı. Darbe günü yıllık izinde annemin evindeydim. Suçsuzum" dedi.
Soruşturma dosyasında yer alan bilgiye göre Akay, darbe girişimine birkaç saat kala darbeci Özel Kuvvetler personelinin silahlandığı Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı 1 No'lu nizamiyesini arayarak, Genelkurmay çatı davası sanığı Abdurrahim Aksoy'un darbeci Alay Komutanı Muhsin Kutsi Barış ile görüşmesini sağladı.
Akay'ın ayrıca örgütün mahrem imamları ile sabit kontörlü telefonlarla arandığı bilgisine ulaşıldı. Bu tespitler üzerine gözaltına alınan Akay, 'darbeye teşebbüs ve FETÖ üyeliği' suçundan tutuklanması talebiyle önceki gün Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.
Akay'ın ifadesinden satır başları şöyle:
'17/25 ARALIK SONRASI KOPTUM'
"2017 yılı eylül ayından bu yana İzmir Gaziemir Hava Teknik Okullar Komutanlığı'nda binbaşı rütbesiyle görevime devam etmekteyim. Bu göreve atanana kadar Ünal'ın emir subayı olarak çalışmaya devam ettim. 2008 yılında Korgeneral olan Abidin Ünal'ın emir subaylığına bizzat kendisi tarafından seçildim.
2006 yılından 17/25 Aralık 2013'te başlayan sürece kadar tamamen dini duygularla ve sosyal çevre oluşturmak amacıyla şimdi pişmanlık duyduğum Fetullah Gülen cemaatine mensup kişilerle görüştüm, yapı içinde bulundum. Bu yapıyı örgüt olarak görmüyordum. 17/25 Aralık sürecinden sonra hainlikleri ortaya çıkınca kendimi derhal soyutladım. Yapının TSK'da güçlü olduğu dönemde yabancı dilim iyi olmasına rağmen yurt dışına gönderilmedim, eğitimlerden mahrum bırakıldım. Emir subayları içerisinde sadece benim amir yetkim yoktu.
Darbe girişimi sırasında herhangi bir aktif görevim olmadı, yıllık izindeydim. İzmir'de annemin evindeydim. FETÖ/PDY üyesi değilim. Dini duygularla bu yapı içerisinde yer aldım, ancak hiçbir örgütsel faaliyetim olmadı. Bu yapıya mensup olan askerler 15 Temmuz'da aktif rol oynadı. Özellikle benim gibi emir subayı gibi kritik görevlerde bulunanlar darbe girişimine aktif olarak katıldı. Oysa ben darbe girişimi sırasında yıllık izindeydim. Darbe girişimine katılmadım, kimseye de talimat vermedim.
'MUHAFIZ ALAYI İDDİASI'
İddia edildiği gibi Abdurrahim Aksoy'un darbeci Alay Komutanı Muhsin Kutsi Barış ile görüştürülmesine ilişkin bir talimat vermedim. Sonradan öğrendiğime göre bu iddianın sahibi beyanını düzeltmiştir. Talimatı Genelkurmay 2. Başkanı'nın emir subayı Mehmet Akkurt (15 Temmuz'da öldürülen darbeci) vermiş.
Örgütün mahrem imamları tarafından herhangi bir telefonla arandığımı kabul etmiyorum. Beni kontörlü sabit telefonlardan uzun bir süre cep telefonu almakta direndiğim çocuklarım ya da kışla dışına gönderdiğim askerlerim aramış olabilir. Suçsuzum, serbest bırakılmayı talep ederim."
İfadesinden ardından Akay, 'darbeye teşebbüs ve FETÖ üyeliği' suçundan tutuklanarak Sincan Cezaevi'ne konuldu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...