Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan NTV'de 'Cumhurbaşkanı ile özel' programında gazetecilerin sorularını yanıtlıyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Benim hayat serüvenim çok çok farklı. Doğduğum yerden, arkadaş çevrem, ilkokul, ortaöğretim imam hatip orta ve lise ondan sonra tabii bizim o dönemlerde imam hatip mezunları üniversiteye girme şansına sahip değildi. Lise fark imtihanlarına girecektiniz. İmam hatipten sonra Eyüp Lisesi'nden fark derslerine girdim. Aslında fark dersler bizim imam hatipte okuduğumuz derslerdi. Neyse o imtihanları da verdikten sonra üniversite hayatımız başladı. Marmara Üniversitesi İktisat ve Ticaret buradan devam ettik ve mezun oldum.
Milli Türk Talebe Birliği, üniversitedeki çalışmalarımız ve oradan partimizin o zamanki Ak Parti, Refah falan değil daha eskiye dayanıyor. Gençlik kollarında başladık sonra da ana kademeye geçtik. Aynı şekilde devam eden bir siyasi süreç oldu. İstanbul'da 85 yıllarında İl Başkanlığı görevine geldim. O zaman Refah Partisi. İl Başkanlığı döneminde başlayan süreç İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum ana kadar devam etti. Daha sonra cezaevine girdik, cezaevinde 10 ay diye girdik 4,5 ay yattık. Daha sonra partimizi kurduk ve yüzde 34,4 gibi oyla parlamentoya CHP ile girdik.
Sonra babam vefatı ardından validemin 2011'de vefatı var. Bu süreçte bir taraftan evliyim, çalışıyorum. Diğer taraftan amatör kümede de futbol oynuyorum. Camialtı'da başladım. 6 yıl orada oynadım. Oradan İETT'de devam ettim. Orada 7 yıl kadar devam eden bir süreçti. Malum bir darbe girişimi olduktan sonra, oradan ayrılıp bu defa özel sektöre geçtim. Tabii bir taraftan ekmek mücadelesi, bir taraftan siyasi mücadelemiz. Ailenin en büyük zenginlikleri olarak çocuklar geldi. Biz 3 dersek boşuna demedik. Rabbim bize 4 tane evlat nasip etti. Bir taraftan eşimle beraber yavrularımızı en iyi şekilde yetiştirmenin mücadelesini verdik.
1989'da Beyoğlu'ndan adaylığım oldu. Orada tutanakların birleştirilmesinde oyun vardı. Rakamlar üzerinde, orada 1 rakamını sildiğin anda bakıyorsunuz sayı binler olarak düşüyor. Bunu gözlerimizle yakaladık. Fakat o zamanki seçim kurulu başkanının yanına getirdik ama dinlemedi. Okulun üst katında maalesef masa kurulmuş. Orada da meşru olmayan şeyler yapılıyor, alkol alıyorlar. Bir taraftan da seçimi yönetmeye kalkıyorlar. 'Siz bu alkolik halinizle mi adil bir seçimi yönetiyorsunuz' dedim ve ayrıldım oradan. Dava açma yoluna gittiler. Daha sonra bize tutuklama kararı çıktı. 1 hafta da bundan dolayı, hak aramamdan dolayı Bayrampaşa Cezaevi'nde yattım. Daha sonraki mahkamelerde çıktık ve ondan sonraki süreçte kararlı bir şekilde devam ettik. 1989 Beyoğlu Belediye Başkanlığı seçimi bize İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını getirdi.
Allah rahmet eylesin, geceleri benimle sokak sokak dolaşan arkadaşlarım vardı. Şu anda onlar hayatta değil. 1994 belediye başkanlığı, 1999 hapishane yılları Pınarhisar'da. 2007 27 Nisan e muhtırası. 16 Temmuz'da malum FETÖ takımının darbe girişimi. Millet hakikaten o akşam verdiğimiz mesaj karşısında on binler caddelere dökülünce farklı bir süreç oldu. Biz Marmaris'ten Atatürk Havalimanı'na indiğimizde onbinlerin bizi karşılaması. 00.15'te, meğerse 23.15'de Bay Kemal tankların arasından geçmiş. 16 saat sonra darbe püskürtüldü. Biz tekrar 16 saati oradan yönettik. Gerekli adımlar atıldı, yolumuza devam ettik. Şimdi bu darbe girişiminde bulunanların nerede varsa silahlı kuvvetler, polis teşkilatının içinde olanlar tüm bunlara karşı hukuk standartları içinde yapıldı, yapılıyor ve tabii ki yapılacak, yola devam.
Çalışırsanız olacak, çalışmadan halkınızla beraber o dili kullanmadıktan sonra hele hele gönül dilini kurmadıktan sonra bir yere varmanız mümkün değil. Meydanların dilini meydanlarda öğreneceksiniz. Bazıları diyor ki, 'artık bunlar televizyonlarla, sosyal medyalarla' hepsi doğru ama meydanların farkı bana göre daha farklı. Ben mesela en büyük zevki meydanlarda alıyorum. Halkımın inancını, yaklaşımını, anlayışını görüyorum. Bugün Giresun, Erzincan mesela. Bu soğuğa rağmen insanlar oraya geliyorsa liderini özlüyor, ne söyleyeceğini dinlemeye geliyor. Biz mesajı verdiğimizde o da yakınlarına, akrabasına ulaştıracak.
İnşallah bu çalışmalarımızın neticesini 31 Mart alacağız. Bunun dışında ilçeler, STK'lar ve televizyon programları tüm bunlar yürüyor. Bu arada yurtdışı kabuller var. Bugün mesela sağ olsun sizler gibi İlham Aliyev kardeşim doğum günü ile ilgili aradı, Özbekistan Devlet Başkanı, sayın Putin doğum yıldönümü için aradı. Bir taraftan onlarla konuşurken ülkelerimiz arasındaki ilişkileri görüşme fırsatımız oluyor. Yarın yine aynı şekilde kutlamak için arayacak liderler var. Ayrıca Çad Devlet Başkanı yarın resmi ziyaret için geliyor."
Muhalefet sıkıntılarından dolayı meydanlara çıkamıyor. Siyasette önce dava adamı olunmalı. Siyasetten önce dava adamı olmalı, Bahçeli ile irtibatlarımızı sıkı tutuyoruz. Cumhur İttifakı sıkıntı olmadan yoluna devam eder.
(Burhanettin Kocamaz'ın aday olamaması) Nihai karar, YSK'nindir. YSK, hangi kararı verirse o nihai hükümdür, onunla da iş bitmiş olur."
(Anketlere güvenim kalmadı) Anketlerde ciddi manipülasyon var. Bu seçimde çalışmaları farklı bir yöntem uyguluyoruz. Anketlerde tutarsızlık var, meydanlar benim için en büyük anket şu anda, bu şekilde yola devam ediyorum. En büyük anket 31 Mart. 31 Mart'ta şaşmayacak bir anket var.
(Siyasette beka tartışması) Beka sorunu sadece genelde ele alınamaz. Güneydoğu şehirlerindeki çukurlar nasıl unutulur. Kayyumlarla Diyarbakır çukurlardan kurtuldu. YPG/PKK ile verdiğimiz mücadele beka mücadelesidir. Türkiye'de Kürdiztan diye bir bölge yok.
(Yerel seçim) Ankara'da çok deneyimli bir adayımız var. Kenarda, köşede görev yapmış birisi değil. Kayseri gibi bir şehir. 5 dönem Kayseri'de büyükşehir belediye başkanlığı yaptı. Ardından milletvekili olarak geldi. Mehmet Özhaseki Bey'i daha sonra Çevre Şehircilik Bakanlığı'na getirdik. En geniş anlamda bir belediyecilik sayılır o bakanlık. O görevden sonra kendisini mahalli idarelerden sorumlu genel başkan yardımcılığına getirdik. Tabii ki Ankara gibi bir şehre, başkente çok donanımlı bir isim olması gerekiyordu. Biz seçici üslupla arkadaşlarımızla konuştuk, deneyimi, tecrübesiyle, konulara, olaylara vukufuyetiyle ve Mehmet Bey'i biz Ankara'mızı devraldığımız süreçten bu yana, Ankara'nın geldiği bir konum var. Bundan sonraki süreçte de Ankara'yı daha iyi bir noktaya getirecek isim Özhaseki olacaktır.
İstanbul'da şu anda malum, Binali Yıldırım Bey var. O da bu emaneti inşallah, mâlum biz CHP'den aldık. Çöp, çukur çamur. Yalan, yasak, yoksulluk bunlardan aldık. Bizden sonra ara dönemler oldu, yine bizim arkadaşlarımız. Şimdi Binali Bey Türkiye'de en uzun dönem Ulaştırma Bakanlığı yapan arkadaşımız. Arkadan Başbakanlık dönemi oldu. Daha sonra Meclis Başkanlığı dönemi oldu. Ulusal ve uluslararası bazda Binali Bey'in tecrübesi çok önemli. Karşısındaki adayın İstanbul gibi bir şehirde öyle bir deneyimi söz konusu değil. Binali Bey'in İstanbul'da emeği var. İstanbul'da büyük düşünmeye mecburuz.
Binali Bey'in İstanbul'da emeği var. İstanbul'da büyük düşünmeye mecburuz.
Beyefendi 37 tane vaatte bulunmuş, sadece 2 tanesini yapmış. ben söylemiyorum. Bu da yine tespitler. Dürüst olacaksınız.
(Trenden inenler sitemi) Benim bu şeyim geneldir. Siz bir yola çıkıyorsunuz, yola beraber çıktığınız insanlar içerisinde sizinle beraber gelecek diye bir şey yok. Biz AK Parti olarak bizim şöyle bir anlayışımız var; Biz bu olaya dava olarak bakıyoruz. Sıradan bir parti olayı değil. Eğer bir dava adamıysan, bu davana ihanetin olmaması lazım. Görev verilir, yaparsın. 'Senden alınıp bir başkasına verelim' dendiği anda buna 'eyvallah' dersin.
Bu konuda çok görevlendirdiğimiz arkadaşlar olmuştur. CHP'de olduğu gibi bir yere çakılı kalmak diye, çakılı kadrolar olamaz, değiştirirsin. Liderin de görevi adeta satranç oynar gibi... Ben iyi satranç bilmem yalnız, bunu o şekilde değerlendirmek lazım. Böyle yürütülürse bu işte başarılı olunur.
Ayrılanlar oldu. İsim vermeye falan gerek yok. Bu ayrılanlarla bir daha onlarla beraber yol yürümek mümkün değil. Ama biz onları kovmadık, 'gidin' demedik. Tek bir gayemiz var; millete hizmet eden hiçbir zaman hezimete uğramaz. Devam etmek isteyenler yine bizimle beraberler. Ha nedir, şuradaydı, alırız şurada görevlendiririz.
(İndirimli sebze satışları) Sosyal devletin gereğini yerine getiriyoruz. Operasyon çekmeye çalışanlara cevabımızı verdik. Ekonomik bir suikastla karşı karşıya kaldık. Serbest piyasayı biliriz, kimse bizi aldatmasın. Biz üreticinin karşısında değiliz.
Sebze meyve fiyatları üzerinden ekonomik suikastle karşı karşıya kaldık. Süratle biz çadırları kuralım ve buralardan bu fahiş fiyatlı satış uygulamasını durduralım. Adımı attık bir iki gün içerisinde yüzde elli fiyatlar düştü. Bu yeterli değil. Zincir marketlerde satılan ürünlere baktığınızda 300-350 çeşit ürün var. Biz vatandaşa darbe yapanlara karşı o adımı attık. Geçenlerde bir ilimizde mitingimizi yaptık. Süreyya Bilgiç kardeşimiz yanıma geldi, şu anda 400 bin ton elma var. Hemen çözelim dedim. Hazine ve Maliye Bakanı'na konuya el atmasını istedim. Onların da beklemediği fiyatta. Adını da söyleyeyim Isparta. Biz bu elmayı peyderpey çekmeye başladık. 81 vilayete bu işi yaymak suretiyle bu adımı atarız. Biz halkımızı vatandaşımızı ezdirmeyeceğiz. Milletin ekmeğiyle oynayanlara haddini bildirene kadar tanzim satışını sürdüreceğiz
TOBB'da toplantı yaptık. Oda ve borsaların başkanlarını davet ettiler. Konuşmamı yaptıktan sonra istihdam noktasında katkı bekliyoruz dedik. Herkes kendi ilinde istihdam sağlayacak dedik. Söz verildi, kayıtlara girdi ama hareket başlamadı. Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Bey de son yapılan buluşmada TOBB'la biraraya geldiler işin detaylarını konuştular. Biz devlet olarak ne yapacağız, bakanlarımız ne yapacak. Bu işle ilgili olarak görev dağılımı ile birlikte yıl sonuna kadar 2,5 milyonluk istihdamı dayanışma içerisinde yapacağız. Biz iktidar olarak üzerimize düşeni yapacağız. Bu işi inşallah çözmüş olacağız.
(Askerlikte yeni düzenleme) Milletimizin askerlikle bağını zedelemeyecek sürdürülebilir bir sistemle yaşanan yığılmayı, bu sorunu ortadan gidereceğiz. Bizim arzumuz seçim öncesi kanunu çıkarmaktı. Seçim sonrası üzerinde duracağız. Artık bedelli daimi olarak var. Meclis tekrar açıldığında kanunlaştırarak yani ilk işlerimizden birisidir diyebileceğim inşallah kanun bu olacaktır
(ABD'nin Suriye'de asker bırakması) ABD askerleri sembolik olarak 200-300 kişi kalacak.Güvenli bölgenin kontrolü bizde olmalı Macron görüşmek istedi, uygun zamanda döneceğiz dedik. Aşiretler Türk askerini Münbiç'e çağırıyor. Türkiye olmadan Suriye sorunu çözülemez. Kapıları açsak Avrupa iyice tutuşacak. 310 bin Suriyeli ülkesine döndü.
(Münbiç mutabakatında son durum) Yol haritasının bir an önce tamamlaması lazım. ABD silahları mutlaka toplamalı. "Silahlar toplanacak" sözünü samimi bulmuyorum. Bölgede bir silah piyasası oluştuğunu düşünüyorum.
(Kushner'in Ankara'ya ziyareti) Şu anda görüşme, Sayın Trump'ın da bana ifade ettiği şekliyle ağırlıklı olarak ekonomi ve bölge sorunları. Bizden de böyle bir talep söz konusu oldu. Çad Cumhurbaşkanı da gelecek, kanaat önderleriyle toplantı var. Belki bir ara ben de kabul ederim. Bir görüşme Hazine Maliye Bakanımızla o arada yapma durumumuz olabilir
(Lavrov'un açıklamaları) Bizi Kürt düşmanı gibi lanse etme uğraşı yanlıştır. Sayın Lavrov'un tespiti yanlıştır.
(İdlib'de yaşanan gelişmeler) İdlib'de her türlü önlemi alıyoruz.
(Şam yönetimiyle görüşme olur mu?) Adana Mutabakatı devrededir.
(ABD S-400'ler için ikna olur mu?) Obama döneminde Patriot isteğine olumlu yanıt verilmedi. Putin bize güzel imkanlar sundu, kabul ettik. ABD iyi şartlar sağlarsa Patriot'lara da evet deriz. NATO Genel Sekreteri de bizi haklı buluyor.Son görüşmemizde Trump bana hak verdi. S-400 konusunda geri adım atmamız söz konusu değil.
(AP Raporu) Avrupa Parlamentosu'nun aldığı bu kararların hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur. Bunlar kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. AB ikiyüzlülüğün tarihini yazmıştır. AB üyesi ülkelerde idam yasaktır değil mi? Şimdi AB üyesi ülkeler Sisi'nin davetine icabetle resim verdiler mi? O hafta içerisinde 9 genci bu Sisi idam etti. Kendi başkanlığı döneminde 42 tane Mısırlıyı idam etti. Sen nasıl oluyor da idama hem hoş bakmayacaksınız, ondan sonra da gidip idamı gerçekleştiren böyle bir adamla aynı karede poz vereceksiniz. Türkiye'de bazı kişiler cezaevine atıldığı anda kıyameti koparan bu AB değil mi? Avrupa Birliği bir çekim merkezi olma şansını yitirmiştir.
(Guaido'nun 'Venezuela'dan Türkiye'ye kaçtılar' iddiası) Maduro seçilmiş bir liderdir. Guaido seçilmiş bir lider değil, meclis başkanlığına gelmiş birisidir. Seçilmiş bir lider olmadığın halde, insan utanır yahu. Seni oraya birileri atıyor. Beni oraya Venezuela halkı seçmediği halde böyle bir şeye talip olamam demen lazım. Öyle anlatıyorlar ki sanki böyle her taraf açlık, sefalet falan filan. Ben daha kısa süre önce oradaydım. Böyle bir şey de yok. Öyle bir hava estiriliyor ki Venezuela'nın altınına, elmaslarına el koyma operasyonundan başka bir şeye benzemiyor. Afrika'da da aynı şey yapıldı. Benim ülkeme Venezuela'dan kaçıp gelen hiçkimse yok. Venezuela'da devlet sıfırlanmış değil ki. Aramızda ticari ilişkiler var. Oradan herhangi bir yetkili gelir buradaki yetkililer ile görüşür. Kaçmak gibi bir şey sözkonusu değil. Guaido Türkiye'yi kabile devleti sanıyor. Devlet adamı olmak öyle kolay değil. (hürriyet)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...