"
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Cumhuriyetimizin 100. yılında 100 milyar lira esnaf kredisi parolasıyla hayata geçirdiğimiz destek paketinden şimdiye kadar 136 bin esnafımız faydalandı" dedi ve esnaf için yeni destek paketi müjdesini verdi.
"150 MİLYAR LİRAYA YÜKSELTİLDİ"
Destek paketi limiti 50 milyar ilave ile toplamda 150 milyar liraya çıkarıyoruz.
Paraf Troy kartlı esnafımızın hammadde, malzeme ve benzeri alımlarında kullandığı kredi kartı üst limitini 100 bin liradan 150 bin liraya yükseltiyoruz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Sizlerin vasıtasıyla ülkemizin dört bir yanında bismillah diyerek ekmek teknesinin başına geçip her akşam elhamdülillah diyerek evine giden tüm kardeşlerime muhabbetlerimi iletiyorum. Dünyanın her yerinde Esnaf vardır. Ülkemizin esnafı ve misyonu çok farklıdır. Anadolu'nun kapılarını ecdadının kılıcının gücü, yüreğinin cesaretiyle açtık.
Darbeci hainlere sokakları dar eden vatandaşlarımızdan önemli bir kısmı esnaflarımızdı. Sivil şehit ve gazilerimiz arasında ilk sırayı esnaflarımız alıyor. Birileri sosyal medya mesajlarının tonuyla meşgulken esnaflarımız ölüm kusan silahlara meydan okuyordu. Esnaflık yapmış bir kardeşiniz olarak biz de sizlerin içinden çıkarak buralara geldik. Esnafta huzur varsa şükür varsa tamam diyoruz. Yok orada sıkıntı görüyorsak, şikayet duyuyorsak hemen dikkatimizi öne çıkan meselelerin çözümüne yöneltiyoruz.
Esnaflarımızın bir kısmı bu çok önemli, benim zararım o kadar fazla değil, daha çok ihtiyacı olan arkadaşlar var, önce onlara verin diyen esnaflar kendilerine sunulan parayı iade ediyor. Ne bu ülkeye, ne bu millete hiç kimse diz çöktüremez. Biliyorsunuz Anadolu'da Esnaf demek, ahi demektir. Ahi demek de kardeş demektir. İnançta sebat, doğru yolda olgunluk, dilde açıklık, sözde düzgünlük, işte kuvvet, çalışmada dikkat, mal ve rızkta bolluk, dostlara sevgi, akrabalara şefkat. Ahilik teşkilatının piri hak ile sabır dileyip gelen bizdendir buyuruyor.
Dünyayla birlikte ülkemizi de olumsuz etkileyen kovid 19 salgını yaşadık. Bunla birlikte küresel Emtia ve gıda tedarik zincirlerinde kırılmalar başladı. Yetmedi, savaşla üstüne bir de enerji krizi eklendi. Gelişmiş ülkeler dahil tüm ekonomiler hayat pahalılığının başını çektiği ciddi krizlerle uğraşıyor. 60-70 yılın en yüksek enflasyon oranlarıyla mücadele ediliyor. Türkiye bu süreçten kendini pozitif olarak ayrıştırmayı başarmıştır. Ülkemizin önünü kesmeye yönelik sinsi oyunlar pervasızlığa dönüştü. Bu tehdidin faiz, Döviz Kuru ve enflasyon üzerindeki sonuçlarını daha da ağırlaştırdı. Bu dalgalanmaları göğüslemek için çok büyük mücadele verdik. Her kesimin, özellikle de esnaflarımızın ayakta kalmasını sağlayacak tedbirler aldık. Salgın döneminde esnafa sadece gelir kaybı ve kira desteği olarak 4,6 milyar lira kaynak aktardık. 3-5 bin lira civarında hibeler olarak verdiğimiz destek 4,3 milyar liradır. Halkbank kredilerinde 2020 ve 2021 yıllarında 14 milyar liralık ertelemeler yaptık. 850 milyar liralık borçların yeniden yapılandırılmasını temin ettik. Vergi ve SSK borç yapılandırmalarında kredi garanti kefaletlerinin yükseltilmesine, mali sicil affına kadar pek çok kolaylık sağladık. Bunlardan biri de kazancı basit usulle tespit edilen esnafı gelir vergisi dışında tutarak beyanname verdirtmedik. Bu sıkıntılı dönemi en az kayıpla geride bıraktık.
ALTILI MASAYA TEPKİ: BİR DAVULA ALTI TOKMAK İNECEK
Mücadele tek kişi ile olmuyor. Önceki seçimlerde karşımıza adaylar çıkmıştı. Seçime kaldı 4-5 ay karşımıza çıkabilen ya da çıkartılabilen bir aday yok. Haklarını yemeyelim bir masa kurmuşlar. Bunun dışında kimler var bilmiyorum. Ha bire toplanıp duruyorlar. Herkes aday beklerken çıka çıka ülkeyi 6 kişiyle yönetecekleri kararı çıkıyor.
Kardeşlerim, 6 kaptan bir gemiyi batırır. Tek kaptanla bir gemi gider. Yedekler ayrı. 2 şoför 1 arabaya mutlaka kaza yaptırır. Dünyada eşi benzeri olmayan bir sistem icat ettiler.
Bunların seçtiği Cumhurbaşkanı oyunu alan 2 kişiden 1'ine değil, masadaki 6 kişiye karşı sorumlu olacak.
Ülkenin ve halkın hiçbir hayati meselesinde kendi özgür iradesiyle karar alamayacak birini millet niye Cumhurbaşkanı diye başına geçirsin ki?
Parlamenter sistem diye yola çıktılar sonunda dünyada eşi benzeri olmayan bir sistem icat ettiler.
Bunların seçtiği Cumhurbaşkanı, masadaki altı kişiye karşı sorumlu olacakmış. İki kavram çok önemli: Güven ve istikrar. Oyu millet verecek, ülkeyi altı tane kayyum yönetecek. Bir davula altı tokmak birden inecek.
Bu modeldeki Cumhurbaşkanının, Anadolu'da kargaların uzak dursun diye koruduğu bostan korkuluğundan daha fazla iradesi, şahsiyeti, iktidarı olması mümkün mü?
Yok öyle yağma. Bu millet bu oyunu bozar.
Anayasada olmayan yetkiyi kullanmanın adı demokrasi değil, sivil darbe teşebbüsüdür.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...