Erdoğan'dan Macron'a ''hadi çöz'' tepkisi 

İstanbul'da İslam İşbirliği Teşkilatı Sosyal İşler Bakanları Zirvesi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a seslenerek ''İslam kelime anlamı itibariyle 'silm'den türüyor ve anlamı barıştır. Siz İslami terör ifadesi ile barış ile terörü nasıl bir araya getiriyorsunuz? Paris'te sarı yelekliler çıktı, hadi çöz bakalım, durdur bakalım. Niye durduramıyorsun?'' ifadelerini kullandı.

"ALMA MAZLUMUN AHINI"
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Son NATO zirvesinde hala Fransa'nın başkanı kalkıyor İslami terörden bahsediyor. Kendisine kaç kere söyledim. İslam kelime anlamı itibariyle 'silm' buradan türeyen ve anlamı barıştır. Siz İslami terör ifadesi ile barış ile terörü nasıl bir araya getiriyorsunuz? Böyle bir şey olamaz. Karşımızda susuyor son NATO zirvesinde yine aynı ifadeleri kullanıyor. Ne oldu şimdi? Paris'te sarı yelekliler çıktı, hadi çöz bakalım, durdur bakalım. Niye durduramıyorsun? Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.

"MÜSLÜMANLARIN YAŞADIĞI SIKINTILAR..."
Bugün dünya nüfusunun yaklaşık 4'te birini oluşturan Müslümanlar maalesef güçleriyle orantılı, siyasi etkiye ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmişlik düzeyine sahip değiller. Çareyi başkalarından beklemekle elde edeceğimiz hiçbir şey olmaz. Çeşitli sebeplerle kendi içine kapanan İslam ülkeleri, imkanlarını ve enerjilerini heba ediyor, boşa harcıyor. İnsanlığın bugünkü gelişmişlik seviyesinin temelleri İslam coğrafyasında atılmış olmasına rağmen Müslümanların günümüzde yaşadığı sıkıntıların sebeplerini iyi düşünmeli, analiz etmeli ve çözüm yolları üretmeliyiz.

''BUNLARI YAPMADIĞIMIZ SÜRECE BİZ DAHA ÇOK DAYAK YERİZ''
Kudüs'teki ve Filistin'deki durum her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Bedeli ne olursa olsun hakkın hakikatin ve mazlumun yanında yer almayı sürdüreceğiz. Kudüs davasından asla vazgeçmeyeceğiz. Camilerimize saldırıyorlar Müslümanlar öldürülüyor. Biz bunlara nereye kadar sessiz kalacağız? Biz ses çıkarmazsak elimizle müdahale etmezsek dilimizle etmezsek kalbimizden buğzetmek mecburiyetimiz yok mu? Bunları yapmadığımız sürece biz daha çok dayak yeriz. İsrail'in bu hoyratlığı Batı ülkeleri ve büyük bir üzüntüyle belirtmek isterim ki kimi Arap devletleri tarafından adeta teşvik ediliyor. Türkiye olarak Kudüs ve Filistin'deki zulüm konusunda dile getirdiğimiz itirazlarda çoğu zaman yalnız kaldığımızı hissediyoruz.

"AİLE İÇİ ŞİDDET ÖNÜNE GEÇMEMİZ GEREKEN EN ÖNEMLİ TEHDİT''
Aile içi şiddet önüne geçmemiz gereken en önemli tehditlerden biridir. Hep birlikte bir seferberliğe girmeliyiz. Sınırlarımızı korurken, zihinlerimizin teslim alınmasına yol açacak her türlü boşluğu, her türlü çatlağı süratle doldurmalıyız. Batı kaynaklı tehditlere karşı çocuklara, kadınlara, yaşlılara, engellilere ne kadar iyi sahip çıkarsak aile yapımızı o derece korumuş oluruz. İletişim araçlarının Batı kaynaklı içeriklerinin yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan erozyona karşı teyakkuz halinde bulunmalıyız.

''İSLAM ÜLKELERİNİ BÖL, PARÇALA, YUT ANLAYIŞI..."
İslam ülkelerini böl, parçala, yut anlayışıyla emperyalist anlayış yoluna devam ediyor. Sosyal devlet ilkesini göz ardı eden hiçbir ülkenin hedeflerine ulaşabilmesi mümkün değildir. Sığınmacılar için hardığımız para 40 milyar doları aştı. AB'nin verdiği destek sadece 3 milyar euro. Resulayn-Tel Abyad arasında 1 milyon kişiyi iskan edebileceğimiz bölge için çalışmalara başladık. Ülkemizdeki mevcut olanlar ve sınırlarımıza yakın bölgedekilerle birlikte toplam 9 milyon kişiyi bulan potansiyel sığınmacı yükünü üstlenmeye kimsenin cesaret edemeyeceği açıktır. Dolayısıyla eninde sonunda yeni yerleşim yerlerinin inşası projemize ve sığınmacılara verdiğimiz diğer hizmetlere gereken destek verilecektir.

ARNAVUTLUK'A YARDIM ÇAĞRISI
Sizlere bir çağrım olacak. Bundan bir hafta önce Arnavutluk'ta 6,4 şiddetinde bir deprem oldu. Orada 51 kardeşimiz öldü. Yüzlerce Arnavut kardeşimiz yaralandılar. Şu anda Arnavutluk'un Durres kenti enkaz haline gelmiş vaziyette. Bizler bir vücudun azaları gibiyiz. Biz Müslümanlar Arnavutluk'taki kardeşlerine ellerinden gelen desteği vermelidirler diye düşünüyorum. Kendilerine bir sözümüz var 500 konut orada yapacağız. 3 ayrı bölgede bu konutları inşa edip kış mevsiminin de içinde olma hasebiyle bir an önce bu konutlara yerleşmelerini sağlayalım istiyoruz. Bu sabah açıklanan bir müjdeyi duyurmak istiyorum.