"Sayıca az olsa da, bırakınız ahlakı, namusu, haysiyeti, insanlıktan dahi nasibini almamış, kalbi kararmış bazı alçaklar, içlerindeki kötülüğü sergileyen hakaretlerle bu güzel iklimi kirletmeye çalıştı." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yargı ve emniyet teşkilatlarımız hemen harekete geçip bu haysiyetsizlerin kimliklerini tespit etmeye ve işlem yapmaya başladı." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Haziran ile ilgili ilk veriler ümit verici. Temmuz ayıyla birlikte çok daha büyük bir sıçrama içine gireceğimizden şüphe duymuyoruz. Yıl sonuna ulaştığımızda Avrupa başta olmak üzere kayıp yıl olarak görülen 2020'yi herkesi şaşırtan bir büyüme oranıyla kapatacağız. Şu anda önümüzde yılın tamamına yayılan yoğun bir açılış takvimi var. Bu açılışların bir kısmını bizzat yerine giderek, bir kısmını telekonferansla iştirak ederek gerçekleştireceğiz.
Bölücü terör örgütüne tarihinin en büyük darbelerini vurduk. Açıkça şehit edilen hiçbir vatandaşımızın ve güvenlik görevlimizin kanını yerde bırakmadık. Irak sınırımızda ülkemize yönelik saldırılar için neredeyse 40 yıldır üs olarak kullanılan bölgeleri temizliyoruz. Aynı şekilde Suriye'de terör örgütünü adım adım takip ediyor, kimin arkasına saklanırlarsa saklansınlar gerektiğinde kafalarını eziyoruz. Hiçbir bölgesel hesabın, ülkemizin güvenlik önceliklerinin önüne geçemeyeceğini muhataplarımıza her fırsatta söylüyoruz.
TÜRKİYE'NİN DURUŞUNU SORGULAMA HAKKI YOKTUR
Benzer bir mücadeleyi Doğu Akdeniz ve Libya'da da veriyoruz. Libya'nın meşru hükümetinin, ülkenin birliği, bütünlüğü ve geleceği için yürüttüğü mücadeleyi destekliyoruz. Lafa geldiğinde demokrasiyi, insan haklarını, hukuku kimseye bırakmayan kimi devletlerin darbecilere kol kanat germesini ise ibretle takip ediyoruz. Türkiye, Libya halkını darbecilerin insafına bırakmayacak. Uluslararası meşruiyet sınırları içinde hareket etmeyi sürdürecektir. Salgın döneminde kendi vatandaşlarının yardım çığlıklarına kulak tıkayanların, Türkiye'nin duruşunu sorgulama hakkı yoktur.
TEMİZLK, MASKE, MESAFE ÇAĞRISI
Aslında ülkemizde AK Parti'ye ve yaptığı hizmetlere gerçek manada karşı kimse yoktur. En azılı muhaliflerimiz bile dile getirmeseler de kendi içlerinde AK Parti'nin başarılarını takdir ediyor.
Salgın başlayana kadar 186 ilçemizde kongrelerimizi büyük bir coşku ve katılımla tamamlamıştık. Hastalığpın yayılma tehdidi karşısında kongrelerimize ara vermek durumunda kaldık. Nasipse ağustos ayının sonundan itibaren kongrelerimize kaldığımız yerden devam edeceğiz. Tabi bu dönemde kongrelerimizi "TAMAM" olarak ifade ettiğimiz, temizlik, mesafe, maske şartlarına uygun şekilde yapacağız. Amacımız ekim ayı sonunda ilçe kongrelerimizi tamamlayarak il kongrelerimize geçmektir. İl kongrelerimizi de 4 ayda bitirmeyi planlıyoruz. Ardından da 7. Olağan Büyük Kongre tarihimizi açıklayacağız. Bu süreçte kadrolarımızı, değer merkezli siyaseti ilke edinmiş çalışkan, gayretli, kabiliyetli arkadaşlarımızla zenginleştirmek istiyoruz. Bunun için çok titiz bir çalışma yürütüyoruz. Adeta ilmek ilmek örerek 2023 kadrolarımızı oluşturuyoruz. Bu vesileyle bir kez daha büyük ve güçlü Türkiye heyecanını paylaşan, ülkemizin tüm değerlerini, özellikle gençleri ve kadınları partimizde görev almaya davet ediyorum.
ALBAYRAK AİLESİNE ÇİRKİN SALDIRI
Bazı konular var ki inanın bana üzerinde konuşmak bile insanın kalbini acıtıyor. Aile olarak birkaç gündür böyle can acıtıcı bir meseleyle karşı karşıyayız. Biliyorsun önceki gece sekizinci torunum Hamza Salih dünyaya geldi. Rabbim cümle evlatlarımızla birlikte Hamza Salih'e de birlikte hayırlı, sağlıklı ve uzun bir ömür nasip etsin. Berat Bey, evladının doğum sevincini yazdığı bir mesajla kamuoyuyla paylaştı. Bu mesajın altına on binlerce kişi tebriklerini ve iyi dileklerini ifade eden yorumlar yazdı. Ancak sayıca az olsa da, bırakınız ahlakı, namusu, haysiyeti, insanlıktan dahi nasibini almamış, kalbi kararmış bazı alçaklar, içlerindeki kötülüğü sergileyen hakaretlerle bu güzel iklimi kirletmeye çalıştı. Yargı ve emniyet teşkilatlarımız hemen harekete geçip bu haysiyetsizlerin kimliklerini tespit etmeye ve işlem yapmaya başladı.
İftiranın, kişilik haklarına saldırının, itibar suikastlarının alıp başını giden bu mecraların bir düzene sokulması şarttır. Bu millete, bu ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor. Onun için de bir an önce biz, bunları parlamentoya getirip, bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz.
Sosyal medya mecralarını kontrol eden küresel firmalar, batı ülkelerinde açtıkları temsilcilikler vasıtasıyla içerikle ilgili her türlü hukuki ve mali sorumluluğu üstleniyorlar. Buna karşılık kimi yerlerle birlikte Türkiye'de ısrarla bundan kaçınıyorlar.
İnternet mecralarını kullananlar suç işlediğinde cezalardan muaf değildir. Ailemizin başına gelenler 83 milyonun başına gelebilir.
HUKUKİ DÜZENLEME YOLDA
Bu konuda kapsamlı bir hukuki düzlenme üzerinde çalışıyoruz. Bu düzenlemenin süratle hazırlanması ve yürürlüğe sokulması çağrısında bulunuyorum. Yasama dönemi bitmeden tamamen bu meseleyi halledeceğimizi umuyorum. Hukuki düzenleme tamamlandığında erişim engeli ile adli ve mali yaptırımlar dahil her türlü yöntemi devreye sokacağız.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...