Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Deprem bölgesinde ve çevresinde büyüklükleri 6'nın üzerine kadar çıkabilen artçıların tedirginlikleri sürüyor. Gerçekten de Türkiye bir çeşit deprem fırtınasına tutulmuş durumdadır. Depremleri engelleyebilmemiz mümkün değildir. Bize düşen görev şudur, alt yapısıyla, yollarıyla, okullarıyla, güvenli yerler inşa ederek hazırlık yapmaktır. Her iki konuda da ülkemiz son 20 yılda geçmişler mukayese edilemeyecek kadar yol kat etmiştir. Sadece bizim neslimiz Van, Kütahya, Bingöl, Diyarbakır, Erzurum, Erzincan, Marmara, Elazığ, İzmir depremlerini bizzat hatırlamaktadır. Bunların dışında yüzlerce depreme daha maruz kaldık. Heyelanıyla, yangınıyla, kuraklığıyla daha başka afetlerle de karşılaştık. Darbe teşebbüslerine kadar tabii olmayan başka sınamaları da bunların üzerine eklememiz gerekiyor. 6 Şubat'ta 11 ilimizi vuran deprem fırtınası milletimize hepsinden daha büyük bir acıyı yaşattı. Deprem yaklaşık 500 kilometrelik bir alanda 14 milyonluk insanımızı etkiledi. Ağır kış şartlarıyla karşı karşıya kaldık. Bir yandan karmaşa, bir yandan hava şartları bizi gerçekten zorladı. Buna rağmen depremden bir kaç saat sonra bakanlarımız bölgeye ulaşarak koordine etmeye başladı.
"BU SİRK CAMBAZLARI BÖLGEYE NE KADAR GİTTİLER"
Ülkemizdeki tüm arama kurtarma ekiplerinin, dünyadaki arama kurtarma ekiplerinin de önemli bir kısmını deprem bölgesinde topladık. Bölgede görevlendirdiğimiz toplam kamu görevli sayısı 271 bin. Türk Silahlı Kuvvetlerimizle tüm imkanlarıyla bu çalışmalara katıldı. Gönüllülerle neredeyse yarım milyon insan depremzedelerimizin imdadına koştu.
Bu rakamlar değil ülkemizde dünyanın her yerinde böylesine geniş çaplı felakete müdahale edebilecek ekip bulmanın mümkün olmadığına işaret ediyor. Ülkemize gelen yabancı ekipler de bunları ifade ettiler. Biz bahanelerin arkasına sığınmıyoruz.
Kimi eksiklikler, aksaklıklar yaşanmıştır ama herkes şahittir ki var gücümüzle yardıma koştuk. Birilerinin insanlarımızla birlikte devletin de enkaz altında kalmasını ellerini ovuşturarak beklediğini biliyoruz. Acilen yapılması gereken tüm işler yapılınca bunlar da eski kimliklerine büründüler. Bu sirk cambazları, bu felaket tellalları bölgeye bugüne kadar ne kadar gittiler? Biz bölgeye iki kez gittik, arkadaşlarım zaten sürekli bölgede.
"MİLLET 14 MAYIS'TA GEREĞİNİ YAPACAK"
Bugün yavru muhalefet çıkmış yargıyı bizim yönlendirdiğimizi, bizim adeta yön verdiğimiz söylüyor. Ya ayıptır. Türkiye'de Erdoğan'ın bu konuda nasıl davrandığını Rabbim bilir. Sen önce kendini düzelt. Bu millet inşallah 14 Mayıs'ta gereğini yapacaktır. Bu tür kuru sıkı atablara da prim vermeyecektir. Birileri için oturduğu yerden atıp tutmak kolay.
Enkazları kaldıracağız, yaraları sarıyoruz. Gönülleri alacağız. İnsanımızın önüne yebni bir gelecek sereceğiz. Helallik istemek bizim zafiyetimiz değildir. Milletimizle aramızdaki samimiyetten, muhabbettendir. Deprem turisti edasıyla bölgeden gelip geçen bu muhabbeti anlayamaz. Depremin başından beri bunlara cevap vermeye tenezzül etmedik. Biz can onlar mal derdinde...
Oluşturulmak istenen her algıyı not ediyoruz. Vakti gelince bu notları açıklayacağız. Şimdi tek gündemimiz deprmedir. Depremin yol açtığı acılardır. Bunların telafileridir. Sözümüzü sadece millete söylüyoruz. Vatandaşımızın mağduriyetini giderene kadar başka bir şey ile ilgilenmeyeceğiz. Bu zor günlerde bile iç hesaplaşmadan başlarını kaldıramayıp ülkenin gerçek gündemine dönemeyenleri milletimize havale ediyoruz.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...