Gazeteci Fatih Altaylı bugünkü yazısında Ayasofya Camii Müzesi’nin turist girişine yapılan kapının Bağcılar Oto Galericiler Sitesi tipi bir giriş kapısına benzetilmesini kaleme aldı.
İŞTE FATİH ALTAYLI'NIN YAZISI
Ayasofya Camii Müzesi’nin turist girişine yapılan kapı son birkaç günün en çok tartışılan, konuşulan meselesi idi.
1500 yıllık tarihi camiye, Ortaçağ mimarisinin belki de en önemli eserine “Bağcılar Oto Galericiler Sitesi” tipi bir giriş kapısı yapılması ve turistlerin camiye buradan girecek olması sert eleştirilere neden oldu.
Ben de gerek Youtube programında, gerekse Instagram hesabımda bunu eleştirdim.
İlle de bir giriş kapısı yapılması gerekiyorsa, bunun çok ince düşünülüp hesap edilmesi gerektiğine dikkat çektim ve Louvre’un girişini organize etmek ve müzeyi yıpranmaktan korumak için Louvre Müzesi’nin bahçesine ünlü mimar Pei tarafından yapılan Piramid’i örnek verdim.
Ve sordum “Hiç mi gözünüz yok, hiç mi izanınız yok” diye.
Bu arada restorasyon ve tarihi eserlerin korunması konusunda uzman mimar tanıdıklara da kapı ile ilgili fikirlerini sordum.
Hepsinin ortak görüşü “Olacak işi değil ama Türkiye’de ne yazık ki örneği çok” yanıtını verdiler. Hatta bazı diğer rezaletlerin de fotoğraflarını yolladılar.
Onları da paylaşacağım aşağıda.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |