Altaylı, "Ve şunu da hissediyorum ki, “kar bahanesi” ile İmamoğlu’na yönelik baskılar da artacak. Sanki İstanbul’u ikiye bölmek, İstanbul’da yerel yönetimin bazı yetkilerini merkezi yönetime bağlamak gibi bir girişim olacakmış gibime geliyor" dedi.
FATİH ALTAYLI'NIN YAZISI ŞÖYLE:
Bedrettin Dalan'ın kar hesabı
Bu köşenin okurları benim medyadaki “İmamoğlu hayranlarından” biri olmadığımı gayet iyi bilir.
Bodrum konserleri, kar tatilleri günlerinden beri kendisine eleştirel bir gözle baktığım bir sır değil.
Ama bu seçilmiş bir yerel yöneticiye karşı, merkezi yönetimin tavrını ve “düşmanlığını” hoş göreceğim anlamına da gelmiyor.
Sonuç olarak yaşadığım kentin belediye başkanını engelleme ve iş yaptırmama çabalarını kendime yapılmış bir engelleme ve benim yaşam kalitemi düşürmeye yönelik bir çaba olarak görüyorum.
Ve şunu da hissediyorum ki, “kar bahanesi” ile İmamoğlu’na yönelik baskılar da artacak.
Sanki İstanbul’u ikiye bölmek, İstanbul’da yerel yönetimin bazı yetkilerini merkezi yönetime bağlamak gibi bir girişim olacakmış gibime geliyor.
Zannedersin ki, AK Partili belediye başkanları tarafından yöneltildiği zamanlarda ya da öncesinde İstanbul’da hiç afet yaşanmadı.
Karda yolda kalmayı bırak, yağmurlarda oluşan sellerde İstanbul’un göbeğindeki otoparklarda TIR şoförleri öldü, tekstil işçisi 9 kadın işyerinin önünde minibüs içinde boğularak can verdi. Toplamda 26 kişi kentin içinde selden can verdi.
Sene milattan önce falan değil, 2009’du.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...