“Hatay bir Arap şehridir. Hatay Türkiye’ye bağlanınca ezan yasaklandı. Hatay Fransızlara bağlı iken durumu daha iyiydi.”
Bu ve benzeri cümlelerle Atatürk’ün gayretleri ile 1939 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parçası olmayı kendi arzusuyla seçen Hatay’ı yeniden Suriye toprağı yapmaya heveslenen kişi ne Suriye lideri Beşar Esad ne Baas rejiminin bir sözcüsü.
Kandil’de oturan bölücü bir PKK lideri ya da İdlib’de konuşlanmış bir terör örgütü üyesi ya da IŞİD mensubu bile bu sözleri söyleyebilecek kadar küstah ve hadsiz bir Türkiye düşmanı değil.
Bu cümleler sömürgecilik hayali kuran bir Fransız Pan Arap hayalinin savunucusu, bir Arap şovenisti de değil.
Beteri.
Arap sevici bir “sözde” din adamı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...