Eski yönetim kurulu üyeleri Ahmet Ürkmezgil, Hakan Özköse, Şafak Mahmutyazıcıoğlu, Hüseyin Mican, Deniz Atalay ve Serkan Yazıcıoğlu ile basın mensuplarının karşısına çıkan Orman, Ahmet Nur Çebi yönetiminin kendilerine kumpas kurduğunu söyledi.
Kongreye katılmama gerekçesini açıklayan Orman, "Dün kongreye katılma niyetim vardı ama akşam saatlerinde raporu açıkladılar. Şafak Mahmutyazıcıoğlu, 'Son dakika raporu çıkarırlar, algı operasyonunu iyi beceriyorlar' diye beni yüz defa uyardı. Bunun üzerine katılmama kararı aldım. Beşiktaş'ta kendime göre önemli işler, önemli hizmetler yaptığımı düşünüyorum. Başkanlığı bıraktıktan sonra gittiğim her yerde büyük sevgi gördüm. Divan kurulu toplantısında gördüklerimden sonra kongrede kavga görüntüsü olmasını, atışma, sataşma, seviyesiz konuşma gibi bir Beşiktaş fotoğraf olmasını istemediğim için gitmedim. İbra olup olmamak çok önemli değil benim açımdan" diye konuştu.
Raporun ortaya çıktığını ama kendilerinin görmediğini aktaran Orman, şunları kaydetti:
"İki senenin üzerine dün gece bir rapor ortaya çıktı. Bu raporun kulübe daha önce geldiğini biliyorum. Raporun içeriğini bilmiyorum. Önümüzdeki günlerde bu raporu hukuken alacağız. Türk adaleti ne diyecek, rapor ne diyecek, bakacağız. 102 milyon avronun kaçı bizim dönemimizi ilgilendiriyor onu da bilmiyoruz. Futbolculara ödenen tazminatlardan bahsediliyor. Bizim dönemimizde Del Bosque, Ferrari, Abdullah Avcı gibi sözleşme feshimiz olmadı. Sponsorluk anlamında da Aktif Reklam gibi bir şey olmadı. Bir sürü şey değiştirilmiş gözüküyor ama hangisi bizim dönemimizde bilmiyorum. Alçakça yapılmış bir şey bu.
Güzel olan artık somut bir şey konuşuyoruz. Algı değil somut bir adım. Türk yargısıyla bunu takip edeceğiz. Gerekli hukuki işlemlere başlayacağız. Bu raporlar nasıl düzenlendi? Bu raporu hazırlayan uluslararası şirket benim açımdan sınıfta kalmıştır. Onlarla da davalık bir sürecimiz olacak. Beşiktaş genel kurulunun 20 bin kongre üyesi varken, başkanlığım dönemimde yüzlerce insan bilet için ararken, arayıp soranların sahip çıkmamasını üzüntüyle karşıladım. Araştırılan dönemin bir kısmı Yıldırım Demirören dönemini de içeriyor. Bizim olduğumuz dönemde şu anki başkan da var. Ben icra kurulu toplantılarına girmem. Alınan kararlar icra kurulu kararıydı. Finansı Ahmet Bey yönetirdi, o zamanki genel müdür de şu anda CFO olarak çalışıyor."
Kimseden korkusunun olmadığını dile getiren Orman, şunları söyledi:
"Ultrason cihazı diyorlar. Ümraniye'deki bütün aletleri Deniz Atalay gönderdi. Başka kulüplerde böyle şeyler görüyordum, bizde olmaz diyordum ama Beşiktaş'ta nifak tohumları yer etmiştir. Benim dönemimde UEFA'dan ceza almadık. Feshedilen sözleşmeler bizim bıraktığımız dönemden sonrasında var. O işler nasıl olacak göreceğiz. Beşiktaş 2 sene şampiyon olmuş, stadını bitirmiş, Avrupa'da namağlup gidiyoruz, bazı operasyonların içine girmeye başladık. Tarihi Fenerbahçe maçına çıkmama kararı aldık. Peşine 3 ay geçti. O gün itibarıyla cimri başkandım. Kızı sen ister misin, iyi pazarlık yapıyor, ekonomiyi yönetsin, deniyordu. Maça çıkmayın 10 sene şampiyon olmayın deniyordu. Üç ayda nasıl oldu da paralar nerede denmeye başlandı. 3-4 ayda bu duruma geldik. Sanki sihirli el değdi Beşiktaş'a. Konunun özü orası. Beşiktaş'ı bizim yönettiğimiz dönemde harcanan paraları anlattık ama algıları yıkamadık. 102 milyon avronun benimle alakalı olduğunu nereden biliyorsunuz. Belki yüzde 70'i Demirören'le alakalı. Bunun ne kadarı bizi ilgilendiriyor kimse bilmiyor. Fakat bu sorularla muhatabız. Kayyuma giden Beşiktaş'ı alıp buraya getirmek için 8 sene işime gitmedim ben. Bu raporu bize vermek zorundalar. Çin'e gittik diye yazılmış rapora. Avusturya'ya niye gittik, o zaman Şile'ye kampa gitseydik. Bununla niye muhatabız? Hayretlerle bakıyorum. Bu arkadaşlara hakkım haram zıkkım olsun."
Geçmişe dönük öz eleştiride bulunduğunda hata yaptığı noktaları daha iyi görebildiğini belirten Orman, Çin'deki planlarının engellendiğini aktararak, "Arkaya bakınca hatalarımı görüyorum. Bugün olsa bazı yönetim kurulu üyelerine insani davranmazdım. Çin'deki gelişmeler, sponsorluk nasıl iptal edildi, kim iptal ettirdi hepsini konuşuruz. Bu büyük bir oyun. O oyunun içinde çok oyuncu var. Şu an bunu açıklamak için doğru bir zaman değil. Zamanı gelince açıklayacağım. O gün gelecek ve anlatacağız. Bu süreç kimler tarafından kuruldu hepsini biliyorum" ifadelerini kullandı.
‘KAVGANIN BİLE BİR DELİKANLILIĞI VARDIR’
Raporu isteyeceklerini kaydeden Orman, "Bize ithaf edilen bir şey var. gerekirse mahkeme kanalıyla isteyeceğiz. Bizden gizlenecek bir durum da değil. Raporun içeriğini bilmiyoruz. Şafak ilk günden beri 'Son dakika bunu çıkarırlar, algı oluştururlar.' diyordu ama ben umut etmiyordum böyle bir şey olacağını fakat haklı çıktı. Raporda Fulya davasından hiç bahsedilmemiş. O davayı Ahmet Nur Çebi götürüyordu. Kendi demeçleri var, Beşiktaş 97 milyon dolar zarar gördü diye. Bunun gibi çok konular var. ış değilim. Şu anki ibra konusu bu raporla hiç alakası olmayan bir dönem. Biz 2019'da ibra olduk. Yazılanların hepsi o dönemle alakalı. Ben böyle bir şeyi hayatımda görmedim. Kavganın bile bir delikanlılığı vardır. UEFA cezaları var, erken fesihler var ama hangi oyuncu, kimdir nedir? Algı oluşturdukları şey 102 milyon avroluk bir şey. Bunun kaçı bizim? Bizim 7 senemizin 6,5 senesinde ikinci başkan ve icra kurulu başkanı Ahmet Nur Çebi'ydi. Paraya direkt bakan isimden bahsediyoruz. O 102 milyon avronun içinde 11 daire de var. Beşiktaş'a tapulu daireler aldık. Şimdiki yönetim gitsin alsın tapularını. İki sene geçti her konuda geçmişe dönüyorlar. Adalı'nın dediği gibi 6,5 senelik icra kurulu başkanıydı, onun sorumluluğu yok ama 4 aylık yöneticinin var öyle mi? Böyle bir şey olabilir mi?" diye konuştu.
Kendilerine kumpas kurulduğunu söyleyen eski yöneticilerden Deniz Atalay, "Beşiktaş Kulübünde algı oluşturularak itibarsızlaştırılan başkanlar oldu. Ahmet Dursun Seba gitsin diye itibarsızlaştırarak gönderildi. Bilgili şampiyonluğu sattı diye gönderildi. Yıldırım Demirören kulübe para verdi, bugün ibra edilmeyen dönem de onun dönemidir ama bu toptan Fikret Orman'a mal edildi. Eskiden algı oluşturularak itibarsızlaştırılıyordu ama bu sefer kumpas kuruldu. Birine bir rapor yazdırıyorsun, beğendiğini koyup beğenmediğini çıkarıyorsun. Bu, Fikret Orman'a karşı şahsi kin ve kumpas raporu. Oraya verdiğimiz malzemeler niye yok? Ümraniye'de hala kullanılan fitness malzemelerini ben aldım, verdim. Hani nerede onlar? Bizim dönemimizde yaşanan Yalçın Ayhan olayının parasını ben ödedim Beşiktaş'a zarar vermemek için. Bu kadar hassas olduğumuz bir şeyde böyle suçlanmak ahlaki olmadı. Bunun adı rapor değil kumpastır, hepsini ortaya koyacağız" ifadelerini kullandı.
Eski yöneticilerden Şafak Mahmutyazıcıoğlu da raporun kulübe daha önce verildiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Bu raporun kulübe verildiğini ve incelendiğini biliyorum. Raporu hazırlayan bir yeminli mali müşavirlik firması. Evrak denetlediler, envanter incelemediler. Siz ultrason cihazı yok derseniz o da rapora yok yazar. KPMG gibi bir firma Ümraniye'de koşu bandı var mı diye kontrol eder mi? 11 daire konusunda kendi içlerinde birbirilerine kumpas kuruluyor. Barter çeklerini nasıl değerlendirebiliriz diye düşünürken bir inşaat projesi ile görüştük. Firma çekleri kabul etti. İcra kurulunda oturduk konuştuk, buna kim hayır der. Para ya çöp olacak ya da biraz daha para verip daire alacağız. Çebi sundu, kabul ettik. Barter çeklerimizi verdik. Kat karşılığı sözleşme yaptık. Tapu iskandan sonra alınır. İskan aşamasında biz yoktuk, yönetimden ayrıldık. O gün, bugün Mesut Urgancılar bunu konuşuyor. Aynı gün cevap veriyorum. Bu projeyi geliştiren, büyüten Çebi'dir. Bence ona kumpas kuruyor. Ahmet Bey o firmaya demir satmış, 2017'de de biz imzalamışız. İddia ediyorum o raporu savcılığa verecekler ve 1 tane dava açılmayacak. Sürekli çamur atıyorlar. Sonra çık işin içinden. Bir işi yapmadığını anlatmak kadar zor bir şey yok. Fulya davası niye yok o raporda. Beni attığım tweetlerden dolayı mahkemeye verdiler. 1903 liralık dava açtılar. Mahkeme, beyanlar görünen gerçeklere uyduğundan davanın reddine diye karar verdi."
Raporun, kulübün açıkladığı gibi 23 Aralık'ta kulübe teslim edilmediğini söyleyen Mahmutyazıcıoğlu, "Raporun o gün orada okunacağı daha önce açıklanan gündem maddeleri içinde vardı. Demek ki biliyordun o raporu. Nereden biliyordun da KPMG raporunun okunması diye bir madde koydun. Tezgahın nereden olduğu başından belli. Biz yine iyi niyetle o kadar da yapmazlar diye düşündük" ifadelerini kullandı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...