ABD’nin Pittsburgh kentinde düzenlenen zirveye katılan 20 ülkeden 6’sı, krizde toparlanma sürecine girdi. 4’ü yılın ikinci çeyreğinde büyümeye geçen bu ülkeler ABD, Japonya, Çin, Almanya, Fransa ve İngiltere. Başbakan Erdoğan’ın “Krizden önce biz çıkarız” dediği Türkiye ise son çeyrekte yüzde 7’lik küçülme açıklamıştı.
Bugün başlayacak G20 Zirvesi’nde dünya ekonomisinin kriz sonrası nasıl dengeye oturtulacağı, finans sektörlerine bonusların sınırlandırılması benzeri sıkı kurallar getirilmesi ve yeni bir krizin önünü alabilmek için erken uyarı sistemi geliştirilmesi masaya yatırılacak
G20 Zirvesi yine kriz gündemiyle, bu kez bir reform arayışıyla toplanıyor. Zirvede liderler küresel ekonomideki dengesizliklerin giderilmesi ve finans sektöründe kuralların sıkılaştırılması için gerekli reformları masaya yatıracak. Kriz sonrası yeni dünyayı inşa etmek için toplanan 20 ülke liderinden 6’sı, “toplanmaya başlamış” ülke liderleri olarak masada yer alacak. ABD, Japonya, Çin, Almanya, Fransa ve İngiltere kriz sonrası düzelme belirtileri gösteren ekonomileri için bundan sonra ne yapılması gerektiğini tartışacak. Son çeyrekte yüzde 7 küçülme açıklayan Türkiye ise zirvede hâlâ krizden çıkamamış ülkeler tarafında yer alacak. Zirvede Türkiye’yi “Krizden önce biz çıkarız” diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan temsil edecek.
Beklenenden hızlı çıktılar
Fransa ikinci çeyrekte yüzde 1.4’lük büyüme açıkladı. Ekonomideki toparlanmanın ardında hükümetin uygulamaya koyduğu 37 milyar dolarlık kriz paketinin etkili olduğu belirtiliyor. Alınan önlemler işe yaramış olmalı ki ülke 1 yıl sonra yeniden büyüme sürecine girdi. Almanya da beklenenden çok önce yılın ikinci çeyreğinde yüzde 1.3’lük büyüme açıkladı. Ülkenin bu yılın tamamında resesyonda olması bekleniyordu ancak ikinci çeyrekte gelen bu büyüme ekonomistleri bile şaşırttı. Avrupa’nın en büyük ekonomisi 4 çeyreklik küçülmeden sonra önemli bir çıkışa imza attı. Alman Hükümeti, ekonomiye destek için 120 milyar dolarlık bir paket ve şirketlere 25.9 milyar dolarlık kredi paketi açmıştı.
Asya’da ’geri dönüş’
Büyüme gösteren bir diğer ülke yüzde 7.9’la Çin oldu. son 10 yılın en düşük çeyrek büyümesinden yeniden çıkışa geçen ülke, şirketlerine 1.2 trilyon dolarlık kredi açmıştı. Japonya da yüzde 2.3’lük ikinci çeyrek büyümesiyle çok önemli bir ’geri dönüş’ yaptı. 275 milyar dolarlık ekonomi paketinin bu çıkışta çok etkili olduğu belirtiliyor.
ABD eknomisi ise 4 çeyrek üst üste daralma gösterirken son çeyrekte yüzde 1 küçülmesine rağmen istikrar sinyali verdi. Ev satışlarında toparlanma, finans piyasalarında istikrar ABD ekonomisine dair umutları arttırdı. İngiltere de yüzde 0.7’lik ikinci çeyrek küçülmesine rağmen hizmetler sektöründe son 2 yılın en hızlı büyümesini açıklayan ülkede yetkililer resesyonun çok kısa sürede sona ereceği belirtiyor.
Dengeli bir küresel ekonomi için reform çağrısı yapılacak
G20 liderler zirvesinde, daha dengeli bir küresel ekonomi için büyük reform çağrısının yer alması planlanıyor. BBC’nin ulaştığı taslak bir belge, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı G20 ülkeleri için ciddi bir politika değişikliğine işaret ediyor. Belgede küresel ekonomide muazzam eşitsizlikler olduğu ve bunun giderilmesi gerektiği söyleniyor. Eğer bu denge sağlanmazsa ekonomik büyüme oranının “kabul edilemeyecek derecede cılız kalacağı” belirtiliyor. Belgede ülke adı verilmemekle birlikte BBC, bunun zengin fakat bol miktarda borca girmiş İngiltere ve ABD gibi ülkelerin daha fazla tasarrufa yönelmesi, Almanya ve Çin gibi yüksek tasarruflu ülkelerin de harcamalarını artırması anlamına geldiğini vurguladı. Taslak belgede ayrıca canlandırma paketlerinin şimdilik sürmesi, fakat bu desteğin yavaş yavaş çekilmesi çağrısı yapılıyor.
Almanya: İngiltere finans reformuna karşı lobi yapıyor
Almanya Maliye Bakanı bugün başlayacak G20 zirvesinden önce İngiltere’yi sıkı finans kurallarını engellemekle suçladı. Steinbrueck, Almanya’da yayımlanan haftalık Stern dergisine verdiği demeçte, “Londra’da, rekabetçi avantajını savunmak için dişini tırnağına takmış bir lobi var” dedi. İngiltere’de finans sektörünün gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 15’ini, Almanya’da ise sadece yüzde 6’sını oluşturduğunu belirten Steinbrueck, İngiltere’nin hedge fonları düzenleme konusunda “özellikle zorluklarla” karşılaştığını ifade etti.
ABD’de baskı yoğun
ABD’nin Pittsburgh kentinde bugün ve yarın yapılacak zirvede bankacıların primleri konusunda yeni kuralların uygulanmasında anlaşabileceklerini umduğunu belirten Steinbrueck, “ABD’de de finans sektörü, ’düzenlemeyle ilgili şeyleri çok ciddiye almayın’ mesajıyla açıkça Kongre’ye çok baskı yapıyor” diye konuştu. ABD Başkanı Barack Obama da geçtiğimiz hafta finans sektörüne sıkı kurallar getirilmesine karşı Wall Street’in lobisine boyun eğmeyeceklerini açıklamıştı.
Almanya ve Fransa, bankalar üzerinde daha fazla kısıtlamalar ve primlerde kesintiler yapılması çağrısında bulunurken, ABD ve İngiltere bu çağrılara direniyor.
Çin IMF’de oy hakkı en yüksek ülke olacak
Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin (BRIC), IMF’de yüzde 7 ve Dünya Bankası’nda yüzde 6 olan kotalarının değiştirilerek gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında oy hakkı dağılımının eşit olmasını istiyor. IMF Başkanı Dominique Strauss Kahn, dün yaptığı açıklamada Avrupa ülkelerinin, IMF’de oy hakkında reform konusunda harekete geçme zamanının geldiğini anlaması gerektiğini ve Çin’in, uzun zamandır beklenen reform 2011 yılında tamamlandığında oy hakkı en fazla yükselen ülke olacağını söyledi.
Lastik krizini yüzyüze görüştüler
Çin Devlet Başkanı Hu Cintao, dün New York’ta ABD Başkanı Barack Obama ile biraraya geldi. Hu Cintao görüşmede ABD ile son günlerde yaşanan ticari krizi de değinerek ABD’nin Çin’den ithal ettiği araba lastiklerine karşı aldığı koruyucu önlemlerin iki ülkenin çıkarlarına uygun olmadığını belirtti. Benzer olayların tekrarlanmaması gerektiğini vurgulayan Hu, ayrıca şu andaki kriz ortamında Çin ve ABD’nin ticaret ve yatırım korumacılığına kararlılıkla karşı çıkması gerektiğinin altını çizdi. Barack Obama da ABD’nin Çin’le etkin işbirliğine dayalı ikili ilişkiler kurmak için çaba harcadığını kaydederek, Çin’e yapacağı ziyaretle küresel, bölgesel ve ikili alanlarda kurulacak ikili ilişkilerin, daha iyi yerlere gelmesini beklediğini söyledi.
AB yeni bir krizi önlemek için ‘Risk Kurulu’ oluşturacak
Avrupa Birliği yeni bir kriz riskini önlemek için üye ülke merkez bankaları başkanlarından oluşan bir ’Sistemik Risk Kurulu’ kuracak. Bu kurul, ekonomik sistemi tehdit eden bir gelişmeyi farkettiğinde ’sirenleri çalacak’. Ortaya çıkan risklere karşı ne yapılması gerektiğini ortaya koyacak. Örneğin bir ülkeye “Şöyle bir tehdit var, şu adımları atmalısınız” diyebilecek.
Avrupa Merkez Bankası bünyesinde kurulacak kurulun çalışanlarının büyük bölümü de bu kurumdan atanacak. Kurulun Başında Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet’nin, yardımcısı olarak ise İngiltere Merkez Bankası Başkanı’nın atanması bekleniyor.
Bankalar izlenecek
Kurul bünyesinde oluşturulacak 3 yeni grup ise bankaları, sigortacıları ve döviz işlemlerini denetleyecek. Üye ülkelerde bu alanlarda risk yaratabilecek bir gelişme olduğunda anında uyarıda bulunabilecek. Ortaya çıkan riskleri kurula rapor edecek. Kurul sayesinde ülkeler arasındaki koordinasyon gelişecek ve erken uyarı sistemi sayesinde yeni bir krizin yaşanmasının önüne geçilecek. Kurulla ilgili yasal prosedürün kısa süre içinde tamamlanması bekleniyor.
En büyük bankanın CEO’su geçen yıl 234 bin $ kazandı
ZİRVEDE, bankacılara yapılan ödemeler ve primler konusunun ele alınması beklenirken, yapılan bir araştırma ABD’de bankaların CEO’larına yapılan ödemelerin, diğer ülkelerdeki bankaların yöneticilerine yapılan ödemelerden kat kat fazla olduğunu ortaya koydu. Dünyanın en büyük bankası Çinli ICBC’nin Başkanı Jiang Jianqing, geçen yıl sadece 234 bin 700 dolar kazandı. Dünyanın 4’üncü büyük bankası ABD’li JPMorgan Chase’in Üst Yöneticisi Jamie Dimon ise 2008’deki geliri ise 19,6 milyon dolar oldu. Böylece dünyanın en büyük bankasının yöneticisini geliri, 4’üncü büyük bankanın CEO’sunun gelirinin yüzde 2’sinden az oldu. (VATAN)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...