Sağlık Bakanlığı'nın 2011 yılında faaliyete geçirdiği Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ve ALO 182 üzerinden kamu hastanelerine randevu alınamıyor. Vatandaşlar, bazı polikliniklerde aylar sonrasına randevu verilebildiğini söyleyerek, randevu oluşturamadıklarını belirtiyor.
"RANDEVULARIN AKSAMASININ NEDENİ KÖTÜ SAĞLIK POLİTİKALARI"
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, sağlık politikalarına dikkat çekerek şunları söyledi:
Kötü sağlık politikaları, randevuların çok olmasına ve aksamasına neden oluyor. Ama en temeldeki soruna inersek koruyucu sağlık hizmetlerinden kaynaklı. Yani Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) sevk zinciri çalıştırılsa ve koruyucu sağlık ihmal edilmezse tabii ki bu kuyruklar olmayacak."
Türkiye Tabipler Odası istatistiklerine göre, Türkiye'de yaklaşık olarak 160 bin doktor bulunuyor. Bu sayıya rağmen halen 80 bin doktora daha ihtiyaç duyuluyor.
ÇÖZÜM; AİLE HEKİMLİĞİNİ GÜÇLENDİRİP HASTANEYE BAŞVURUYU AZALTMAK
Milliyet'ten Gökhan Kam'ın haberine göre, sistemin neden bu kadar yoğun olduğunu da İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip şöyle açıklıyor:
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde kişi başı hekime müracaat 2002 yılında 3.1 iken 2017 yılında 8.9'a yükseldi. Son 15 yılda devlet hastanelerine başvurular yüzde 220 arttı, üniversite hastanelerinde yüzde 340, özel hastanelerde ise yüzde bin 150 başvuru artışı var.
Kamuda bu sayıları karşılayacak sayıda hekim, sağlık çalışanı ve hastane olmadığı için beklentiler karşılanamaz duruma geldi.
Bir devlet hastanesinde çalışan hekim günde 100-120 hasta bakıyor. Oysa bir hekim hastaya en az 15-20 dakika ayırarak günde ancak 20-30 hasta bakabilir.
Mevcut randevu sistemi 10 dakikada bir aynı anda 3 hastaya birden randevu verir hale getirildi.
Sağlık sistemi ve randevu sisteminin tıkandığını bir diğer göstergesi de acile başvuran hasta sayılarımız. 80 milyonluk ülkemizde acile başvuru sayımız yıllık 110 milyon.
Çözüm; birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilerek hastanelere başvuruyu azaltmak.
Sevk zincirini sağlayarak ihtiyacı olan hastaları hastanelere yönlendirmek, gereksiz tetkik ve girişimleri arttıran performans sisteminden vazgeçmek.
Mevcut kapasitemiz doğru değerlendirildiğinde gerçek hastalar için uzayan hasta randevularının önüne geçilebilir.
"TEK SORUN DOKTOR SAYISININ AZLIĞI DEĞİL"
Ağustos ayında Sözcü gazetesine konuşan Genel Sağlık İş sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur ise, pandemi sürecinde yürürlüğe konan istifa yasağının kaldırılmasından sonra emekliye ayrılan ve istifa eden doktor sayısının 10 bini bulduğunu söylüyor.
Ancak BBC Türkçe'ye konuşan sağlık profesyonellerine göre, hastanelerdeki randevu sorununun tek sebebi azalan doktor sayısı değil.
Türk Tabipleri Birliği'nden (TTB) Dr. Ali İhsan Ökten, "2002 yılından bu yana, sağlıkta dönüşümle birlikte giderek artan bir hasta sayısı görüyoruz" diyor.
"DOKTOR SAYISINA İKİ KATINA ÇIKARSANIZ DA ÇÖZÜM OLMAZ"
Türkiye'deki hasta ve hastalık sayısının yıldan yıla arttığını söyleyen Ökten, hastaların aile hekimliklerinden hastanelere sevk edildiği bir sisteme geçilmeden, nitelikli sağlık hizmeti verilemeyeceğini belirtiyor:
"Türkiye'de 2002 yılında bir kişinin sağlık birimlerine başvurma oranı 3.2 iken, bu oran şimdi 10 civarında. Bu sağlık politikaları ile hasta ve hastalık sayımız her geçen yıl arttı.
Sorun hekim açığından ziyade, sistemle ilgili. Bu kadar hızlı bir hasta sayısı artışı karşısında hekim sayısını 2 katına çıkarsanız bile nitelikli bir sağlık hizmeti veremezsiniz. Bir hekim günde en az 100 hasta bakıyor."
Polikliniklerde randevu bulamayan kişilerin acil servislere yüklendiğini söyleyen Ökten, "Dünyada, toplam nüfusundan fazla sayıda acil servise başvuran tek ülke Türkiye. Geçen yıl bu sayı 130 milyon civarındaydı" diyor.
Dr. Ökten, kişilerin önce aile sağlığı merkezlerine başvurması ve duruma göre ilgili polikliniklere sevk edilmesi gerektiğini savunuyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |