Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli iki deprem felaketi bölgedeki illere ağır kayıplar yaşattı. Şimdiye kadar 40 bine yakın vatandaşımız hayatını kaybederken yıkımı en ağır şekilde yaşayan illerin başında Hatay geldi. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, 20 bin kişinin deprem nedeniyle hayatını kaybettiğini, 24 bin yaralı bulunduğunu söyledi. Savaş, en az 30 bin hasarlı binanın da yıkılmak zorunda olduğunu ifade etti.
"HATAY'DA 20 BİN İNSANIMIZI KAYBETTİK"
Sözcü’den Can Çapar imzalı habere göre, Lütfü Savaş, “Bugüne kadar Hatay'da 20 bin civarında hayatını kaybeden insanımız var. 24 binin üzerinde tespit edebildiğimiz yaralımız var. Bunların bir kısmı şehir dışında bir kısmı şehir içerisinde. Tıp fakültesi ve dışarıdan gelip sahra hastanesi kuran dostlarımızın hastanelerinde tedavi görüyor” sözlerini kaydetti.
Antakya'da su ve elektrik sorunlarının devam ettiğini belirten Savaş, “Çoğu yere elektrik verdik ama Antakya ıssız, geceleri karanlık duruyor. Maalesef Antakya'ya çok elektrik merkeze verilemiyor. Çünkü çok açık kablo, yıkılmış apartman var. Su konusunda Antakya ve Defne biraz da Samandağ'a su veremedik. Bunun dışında her yere su verdik” şeklinde konuştu.
Altyapıdaki zararın çok büyük olduğunu söyleyen Lütfü Savaş, “Şu anda sadece Antakya’da en az yüzde 80’ini yıkmak zorundayız yıkılanların dışında” dedi.
"3 BİNİN ÜSTÜNDE YIKILAN BİNA VAR"
Hatay'da yıkılan ve hasarlı binalarla ilgili bilgilendirmede bulunan Lütfü Savaş, “Hatay'da 3 binin üstünde yıkılan bina var. 20 bin civarında ağır hasarlı, 10 bin civarında orta hasarlı bina var. Hepsini yıkmamız lazım. Cenazelerimizi defnederken bir yandan hafriyat çalışmaları başlıyor. Hatay'ı tekrar nasıl ayağa kaldırırız bunun çalışmasını yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bizim insanlarımızın bu şehirden gittiğini ve geri dönmeyeceklerini düşünen insan sayısı çok” diyen Lütfü Savaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Şunu bilmek lazım ki biz, bu ata yadigarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti devletine son emanetinin belediye başkanı olarak söylüyorum ki burası bizim yurdumuz olmaya devam edecek. Biz, inşallah en yakın zamanda Suriye ile barış imzalayacağız. Suriye'den gelen bu kardeşlerimizi uluslararası hukukun güvencesi altında oradaki altyapıları da oluşturarak tekrar huzur içerisinde kendi ülkelerine göndereceğiz. Bizim insanlarımızın da tekrar şehre gelmesi için şehri daha cazip hale getireceğiz. Burası Türk yurdu olmaya devam edecek. Demografik yapının değişmesine asla müsaade etmeyeceğiz.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...