avaların ısınmasıyla birlikte kene vakalarında da artış görülmeye başlandı. Sessiz sedasız can alan kene ölümlerinin çoğunluğu Sivas, Çorum, Gümüşhane, Karabük ve Yozgat olmak üzere daha çok İç Anadolu bölgesinde görülüyor. Doğu Anadolu'da ölümlü vakaların görüldüğü yerler arasında.
Türkiye'de 2002 ile 2017 yılları arasında görülen 10 bin 562 Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı (KKKA) vakalarında 501 kişi hayatını kaybetti. Son olarak geçen hafta sonu Bitlis'in Hizan ilçesinde 12 yaşındaki bir çocuk kene ısırması sonucu hayatını kaybetti. Olay, Kayaş köyünde gerçekleşti. Kene tarafından ısırıldığı ailesi tarafından fark edilen Şaban Gökalp Hizan Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada yapılan ilk müdahalenin ardından çocuk, Elazığ Şehit Fethi Sekin Şehir Hastanesi'ne sevk edildi. Yaşamını yitiren Gökalp, köyü Kayaş'ta toprağa verildi.
KENE VAKALARI GEÇEN SENELERE GÖRE 7 KAT ARTTI
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Çetin, KKKA hastalığının Türkiye'de ilk olarak Tokat'ta bir hemşirede rastlandığını hatırlatarak, "KKKA bizim bölgemizin çok ciddi bir hastalığıdır. Özellikle Tokat, Sivas, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Erzincan ve Yozgat illerini içerisine alan bir bölgelerde çok yoğun bir şekilde kene popülasyonu ve bu keneden kaynaklanan bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle bu bölgede olmasının sebebi kenenin yaşam alanlarının bu bölgede daha çok olumlu koşulların oluşmasından kaynaklanmaktadır" dedi.
'TEDBİR ALINMAZ İSE ÇOK FAZLA OLACAK'
Bu yıl vakaların normalden daha erken görülmeye başladığını ifade eden Prof. Dr. Çetin, "KKKA vakalarını nisan sonu veya mayıs başı gibi görmeye alışkınız. Ancak bu sene maalesef 1.5 ay önce bir sürede KKKA vakaları gelmeye başladı. Bizim geçen yıl bu dönemde vaka sayılarımız 7 ila 8 iken şu anda 40'ları bulan vakalarımız var. Bunların yaklaşık 8-9'u çocuk. Bu zamana kadar 1 can kaybımız oldu. Mevcut hastalarımızın tedavisi çok iyi bir şekilde devam ediyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi de bu noktada dünyadaki en iyi tedaviyi yapan hastane konumundadır. Şu anda 35 yatan hastamız var. Geçen yıldan 1,5 ay daha erken bir şekilde kene popülasyonu ve vakalarımız çok hızla arttı. Geçen yılki rakamlarımızın 6-7 katı daha fazla vakamız var. Geçen yıl 122 vakamız vardı ve 5 kişi hayatını kaybetmişti. Bu yıl şu ana kadar vakamız 40'ı buldu. Eğer tedbir alınmaz ise bu sene kene vakalarının çok fazla sayıda göreceğimizi ve hasta sayımızın da yine aynı şekilde çok yüksek olacağını ön görüyoruz" diye konuştu.
'AŞI GELİŞTİRME OLDUKÇA YAVAŞ İLERLİYOR'
Aşı çalışmaları hakkında bilgi veren Çetin, "Kene popülasyonu çok hızlı ürüyor. 1 keneden 300-500 kenenin ürediğini biliyoruz. Bununla mücadele hızlı yapılmazsa kene bizim mücadelemizden daha hızlı bir şekilde çoğalır ve vaka sayımız artar. Bu tip hastalıklara karşı aşı geliştirme oldukça yavaş ilerliyor. Çünkü normalde bunlar hayvanlarda hastalık yapan ancak insanlarda yapmaması gereken bir süreçken maalesef insanlarda da hastalık yapmaya başladılar. Bundan dolayı da aşının geliştirilmesi uzun sürüyor" diye konuştu.
'KORONAVİRÜS ETKİLEDİ'
Prof.Dr. Çetin, bu yıl kene popülasyonunun artmasında tarımsal ve hayvansal ilaçlamanın azalmasının da etkili olduğunu belirterek, "Tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin azalması ve yeterli ilaçlamaların yapılmamasının da kene sayısını artırdığını düşünüyoruz" dedi.
İL SAĞLIK MÜDÜRLÜKLERİ VATANDAŞLARI UYARIYOR
İl Sağlık Müdürlükleri sesiz katile karşı vatandaşları uyarıyor. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının kene ısırmalarına bağlı ortaya çıkan bir hastalık olduğu belirtilen uyarıda, havaların ısınmasıyla vaka sayılarında artış görüldüğüne dikkati çekilerek, vatandaşlar hastalıktan korunmak için bahçe, tarla, ahır ve pikniğe giderken uzun kollu ve açık renkli elbise giymeleri, pantolon paçaları çorap içine alınarak, eve dönüşlerde mutlaka vücut ve elbiselerini kontrol etmeleri isteniyor.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşinin ölümle sonuçlanabileceği ve hastalığın hafif şekilde atlatılmasının erken teşhis ve tedavi ile mümkün olabileceği hatırlatılan il sağlık müdürlüğü açıklamasında, kene ısırmasında yapılması gerekenler ise şöyle sıralanıyor: "Kenelerin insan vücuduna tutunmalarında çıplak elle temas etmeden en kısa sürede ince uçlu pens veya eldiven, bez ve poşet gibi çıplak elle teması önleyen malzemeler kullanılarak çıkarılmalı, kene tutunan yeri, su ve sabunla temizleyerek, tentürdiyot veya baticon gibi bir antiseptik ile silinmelidir. 10 gün içinde ateş, halsizlik, baş ağrısı, eklem ağrısı gibi şikayetler görülürse en kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna müracaat edilmelidir."
UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KURULDU
Vakalarda yaşanan artışlar bilim adamlarını harekete geçirdi. Hitit Üniversitesi bünyesinde kene kaynaklı hastalıklarla ilgili uygulama ve araştırma faaliyetleri yürütmek üzere araştırma merkezi kuruldu. Kene Kaynaklı Hastalık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü’ne ise Prof. Dr. Ayşegül Taylan Özkan atandı.
Hitit Üniversitesi'nden yapılan açıklama da, Türkiye'de her yıl binlerce insanın kene tutması ve buna bağlı hastalıklardan etkilendiği belirtildi. Ülkemizdeki kene faunasının 47 türden oluştuğunu bunların 31'nin insanlar üzerinde konaklayabildiğine dikkat çekilen açıklama da, bu nedenle kene kaynaklı hastalıkların, hayvan ve insan sağlığı açısından öneminin giderek arttığına vurgu yapıldı.
EN UYGUN ÇÖZÜM ARAŞTIRILACAK
Uygulama ve araştırma merkezinde keneler başta olmak üzere eklem bacaklı vektörler ve naklettikleri hastalıkların neden olduğu sorunların insan ve hayvan sağlığı bakımından önemini, sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel yönlerini tüm ayrıntılarıyla ortaya koymak ve bu sorunların çözümünde en uygun yöntemleri belirlemek amacıyla araştırmalar yapılmasının planladığının ifade edildiği açıklama da, şu ayrıntılara yer verildi:
"Üniversite bünyesinde, kene enfekstasyonları ve kene kaynaklı hastalıklar konusunda gerçekleştirilen her türlü aktiviteye destek verecek olan araştırma merkezinin, üniversite içinde gerekli koordinasyonu sağlamak, yeni teknolojileri izlemek, bunları Türkiye’ye nakletmek ve uygulamaya sokmak için çalışmak, ayrıca çalışma alanında ihtiyaç duyulan laboratuvarları kurmak, ileri teknolojiye sahip cihazlarla donatmak ve bunların işlevselliğini sağlamak gibi faaliyetlerde de bulunacak.
TEK TIP-TEK SAĞLIK MODELİ ESAS ALINACAK
Tek Tıp-Tek Sağlık olgusunun en önemli uğraş alanını hayvanlardan insanlara bulaşan ve halk sağlığını yakından ilgilendiren hastalıklarla savaş oluşturduğu düşüncesiyle, Merkez’in faaliyetleri, tıp, biyoloji, veterinerlik gibi hayvan ve insan sağlığıyla ilgili bütün bölüm ve programlardaki akademisyen, araştırmacı ve öğrencileri kapsayacak.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi başta olmak üzere kene ve kene kaynaklı hastalıkların endemik olduğu bir bölgede yer alan Çorum için de önemli katkılar sunması beklenen uygulama ve araştırma merkezi, gerek tanı gerekse tedavi alanında oldukça yetkin bir kadroyla, halk sağlığı, veterinerlik, biyoloji, sağlık gibi konularda çalışan lisans, yüksek lisans, doktora mezunlarımıza çeşitli açılardan mesleğe hazırlanmaları için katkı sunma amacını taşıyor." (Habertürk)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...