AÜ, Türkiye Organ Nakli Kuruluşları Koordinasyon Derneği (TONKKD), Türk Hepato Pankreato Bilier (HPB) Cerrahi Derneği ve Organ Nakli Koordinatörleri Derneği (ONKOD) tarafından 17-18 Aralık’ta Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu anısına ‘Organ Nakli Günleri 40’ıncı Yıl Sempozyumu’ Antalya’da düzenleniyor.
ORGAN NAKLİ TIBBA YÖN VERECEK
Sempozyumun açılışında konuşan AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, AÜ Organ Nakli Merkezi’nin gerek ilk karaciğer ve kalp gerekse ilk kompozit doku nakilleriyle hem dünya hem Türkiye’de marka haline geldiğini belirterek, 40 yılda şu ana kadar 6 bin 163 organ ve doku nakline ulaşıldığını anlattı. Organ naklinin bundan sonraki süreçte tıbba çok ciddi yön vereceğini belirten Prof. Dr. Özkan, immünolojisiyle özellikle ve kompozit doku nakilleriyle ayrı anlam içerdiğini kaydetti.
ABD’de gördüğü yeni araştırmalardan bahseden Prof. Dr. Özkan, “Biz hâlâ hizmet sunucusuyuz, hâlâ araştırmada olmamız gereken yerde değiliz. Ben neyi kıskandım, bundan sonraki süreç nereye gidiyor? Gördüğüm kadarıyla hayvanlardan insanlara olacak nakillere gidiyor. İmmünolojiyi nasıl ekarte edebiliriz, onlara gidiyor. Bunda biraz geri kaldığımızı düşünüyorum ve bu anlamda Ömer hocayla birkaç projemiz oldu. İki gündür Ankara’da en üst düzeyde görüşmeler yaptık. Sağlık Bakanlığı ve hükümetin desteği olmadan bunu yapmamız mümkün değil, çok teşekkür ediyorum destekleyeceklerini ifade ettiler” dedi.
Türkiye’nin ilk yüz, çift kol ve dünyanın ilk rahim nakli ameliyatlarını gerçekleştiren AÜ Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Ömer Özkan, ‘Kompozit Doku Nakilleri’ başlığıyla kongredeki ilk sunumu yaptı.
HAYVANDAN İNSANA ORGAN NAKLİ
Hayvanlardan nakil gündemine ilişkin konuşan Prof. Dr. Özkan, şöyle devam etti:
“Treni kaçırmayalım diye uyarıyoruz. Laboratuvar çalışmalarına değer vermek gerekiyor. Bu nakillerin güvenli ilaçlarla yapılması ve insanların organ nakline ihtiyacı. İki seçenek var. Organ havuzu az, ya canlıdan yapmak zorundayız ya da kadavra organları az sayıda. Bunları nasıl artırabiliriz, organ üretilebilir mi gelecekte? Veya başka canlılardan veya başka türlü bu organların ömrü uzatılabilir mi? Naklettiğiniz dokular için de ilaçları kullanıyorsunuz ve yan etkileri var, bunları azaltabilirsiniz.
Bunlarla ilgili çalışmalar yapmak gerekiyor. Bulduğunuz organı iyi değerlendirmek, organ bulamıyorsanız da alternatifleri neler olabilir? Dünyada işte hayvanlardan insanlara organ nakli gibi konular var. Bununla ilgili daha çok erken dönem ama bu araştırmalar sadece cerrahi, makro şeyler değil, mikro, nano şeylere doğru inmek gerekiyor. Moleküler düzeyde araştırma yapmak gerekiyor. Genetik ve immünolojik çalışmalar yapacağız.”
BİLİM VADİSİ KURULUYOR
Bu çalışmaları yapmak için de AÜ kampüsü içinde kurulma çalışmalarına başlanan ‘Bilim Vadisi’ projesine işaret eden Prof. Dr. Özkan, “Bilimsel Vadi oluşturmaya çalışıyoruz. Bu konuda hem Sağlık hem Maliye Bakanlıklarımız hem de Cumhurbaşkanımızın bilgisi ölçüsünde desteklerimizi aldık. Görüşmelerimizi hep bu konuda yapıyoruz, bir ‘Bilim Vadisi’ oluşturmak üzere, hatta ihalesi oluşturuldu. Altyapı oluştururken, burada yer alacak insanları da oluşturmaya da çalışıyoruz hem yurt içi hem yurt dışından, bununla ilgili yoğun şekilde çalışıyoruz. Ana teması araştırma üzerine, yani bir domuzun kalbini, karaciğerini alıp da nakledemiyorsunuz, bunu nasıl yapacaksınız ya da uyumlu olmayan bir dokuyu nasıl uyumlu hale getirebilirsiniz, bu çalışmalar laboratuvarda yapılacak. Bunun için altyapıyı oluşturmamız gerekiyor. Bilimin her aşamasında olduğu gibi bunu da ihmal etmemek gerekiyor” dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...