Kılıçdaroğlu: Basın hürdür sansür edilemez, RTÜK tam bir infaz kurumu! 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"CHP olarak biz üzerimize düşeni mutlaka yapacağız. Kadın erkek eşitliğinde CHP olarak bir devrim yapacağız. Kurultaya götüreceğiz. Neden siyasette kadın sayısı az? Onların önündeki bütün engelleri kaldıracağız. Adaletse toplumun her kesiminin bu adaletten yararlanması lazım. Bir kadın devrimini gerçekleştireceğiz.

Siyaset sorunları çözme sanatıdır. Siyasetçi ülkesinin sorunlarını çözmek için yola çıkar. Siyaset zenginleşme aracı değildir. Bu meclise ben gazi meclis edmiyorum. Gazi meclis milli kurtuluş savaşını veren meclistir. Söylediklerimi çok ağır bulanlar olacaktır. Aslında çok ağır konuşmuyorum. Buradan bir kanun çıktı. Dünya tarihinde bir ilktir. Yolsuzluğu meşrulaştıran, soruşturma açılmasını engelleyen bir kanun TBMM'den geçti. O nedenle CHP'nin bu süreçte aldığı görev sıradan bir görev değildir.

"EŞİT OLMAYAN KOŞULLARDA MÜCADELEYİ YÜRÜTÜYORUZ"

Ahlaki ve siyasi bir meşruiyeti olmayan bir iktidara karşı mücadele ediyoruz. Ahlak ayrı bir şey yarış eşit olur. Eşit olmayan koşullarda mücadeleyi yürütüyoruz biz. Eşit olmayan koşullarda yapılan bir mücadelenin sonuçlarına da katlanırız.

Erdoğan gerçekten samimi mi, ülkesini seviyor mu, gerçekten de demokrasiden yana mı? Hayır.

Düşüncesini açıkladı diye hapishaneler dolu. Merdan Yanardağ niye içerde, gazeteciler niye içerde? Düşüncelerini açıkladılar diye. Erdoğan gerçekten de bir sivil anayasa istemiyor. Biz muhalefeti, milleti nasıl kandırırız onun arayışı içinde. Biz aklımızı kullanan bir siyasi gelenekten geliyoruz. Biz MHP değiliz.

"BASIN HÜRDÜR SANSÜR EDİLEMEZ"

Basın hürdür sansür edilemez. Basınevi kurmak için izin dahi almayacaksın. Anayasa bir görev daha veriyor devlete, basın özgürlüğünü sağlayacak tedbirleri almak devletin görevidir diyor anayasa. Devletin bankaları ilanları nereye veriyor? Bir tane demokrasiden özgürlüklerden yana olan bir haber sitesine bir ilan vermedi. Tamamı havuz medyasına gidiyor. Hani devlet basın ve haber alma özgürlüğünü sağlayacaktı?

"RTÜK TAM BİR İNFAZ KURUMU"

RTÜK tam bir infaz kurumu. Havuz medyası ne yaparsa yapsın onları görmez. Basın İlan Kurumu da aynı şekilde çalışıyor.

Herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve yürüyüş yapma hakkına sahiptir. Cumartesi Anneleri eşleri, evlatları öldürülen ve mezarlarının nerede olduğunu bilmeyen anneler. Bu anneler haftalarca bunu beklediler. Ellerine silah, sopa, pankart almadılar sadece izim evlatlarımız nerede dediler. Anayasa Mahkemesi bunlar haklı dedi ama her cumartesi Cumartesi Annelerine ters kelepçe vurulur. Bir anneye evladının mezar yerini isteyen bir anneye ters kelepçe vurmak demokrasi midir?

Eğer bu ülkenin en temel sorunu nedir derseniz eğitimdir derim. Maalesef üzülerek bunu ifade ediyorum.

Bir çalışanın hayatta kalması için yapması gereken harcama 17 bin lira asgari ücret bütün bunların tamamının altında. Ücrette adalet ne oldu? 4-5 yerden aylık alanlar var.

"UYUŞTURUCU PATRONLARI KİM EPARA VERİYOR?"

Uyuşturucu baronlarıyla kol kola gezenler kimler, saraya sormak istiyorum. Türkiye'yi bir uyuşturucu batağına soktular. Türkiye'nin 81 ilinde uyuşturucu bağımlıları var. Uyuşturucu patronları kime para veriyor? Bunlar kime para veriyor? Niye hapse atılmıyor? Bahis baronları da aynı şekilde.

KKM' ye sıfır vergi, borsada sıfır vergi, kriptoya sıfır vergi ama işsiz kaldınız işsizlik sigortasından aylık alacaksınız oradan vergi alıyorlar. Vergide de adalet yok.

Can Atalay hala tutuklu. Milletvekili olabilirsin dediler ama hapisten çıkarmıyorlar ve Yargıtay kalktı ceza verdi. Bu hukuku katletmektir. Bunu yapanlar yeni anayasa için kapımıza gelmesinler.

Cumhurbaşkanı'na soruyorum namus ve şeref kavramlarından sen ne anlıyorsun?

Anayasa Mahkemesi'ne hakim seçildi. Yargıtay tarafından seçildi, bir tek Yargıtay kararının altında bile imzası yok. Bu adalet midir?

Hiç kimse ben Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını uygulamıyorum diyemez. Uygulamamanın bir bedeli var mı var. Bu zat gelmiş bize diyor ki gelin demokratik bir anayasa yapalım. Mahkemeleri kendi arka bahçeniz haline getirdiniz. Adalet yok bu ülkede.

Biz 6 parti olarak güçlendirilmiş parlamenter sistem için bir öneri hazırladık.

Gelelim Japon atasözüne, "Pirincin içindeki siyah taşlardan korkma beyaz olandan kork." Bütün bu adaletsizlikleri yapanlar kim? Recep Tayyip Erdoğan.

"ENFLASYONU MU ÇÖZDÜN?"

Neden? Gereksiz yere suçlamak olmaz. 21 yıldır kesintisiz olarak kendi başına yönetiyor. İstediği kararı çıkardı, istediği bürokratı görevden aldı, atadı. istediği bütçeyi çıkardı. Bu memleketin hangi sorununu çözdü? 21 yıldır bu ülkenin hangi sorununu çözdü? Bunu sormak zorundayım. Bu memleketin hangi sorununu çözdün, eğitim sorununu mu çözdün, işsizliği mi bitirdin, enflasyonu mu çözdün?

"DEVLETE NE KADAR VERGİ VERİYORSUN?"

Bir tavsiyem daha var Erdoğan'a, aileni siyasete karıştırma. Oğlu kalkmış bizim İstanbul Belediye Başkan adayımız ile ilgili konuşuyor. Sen kimsin? Gücünü babandan alıyorsan hiçbir şey değilsin. İBB adayı olmak istiyorum diyorsan hodri meydan. Ayrıca şu soruyu da sormak zorundayım. Devlete ne kadar vergi veriyorsun? Bir daha söylüyorum siyasiler ailelerini siyasetin dışında bırakmalıdır. Sen milletin oyuyla mı geldin oraya, babanın gücünü mü kullanıyorsun? Senin o paraları nasıl sıfırladığını gayet iyi biliyorum.