CHP’nin her yıl sonunda gazetecilerle bir araya gelme geleneğini sürdüren Kılıçdaroğlu, soruları yanıtladı. Ağırlıklı olarak adaylık sürecine yönelik soruların geldiği görüşmede, Kılıçdaroğlu ‘altılı masa’da olumsuz bir durum olmadığını, medyanın bu yönde bir olumsuz algı oluşturduğunu savundu.
Toplantıya katılan gazeteciler soru sormak üzere söz aldıkları sırada CHP liderinin bu sözlerine itiraz ederek, toplumun beklentilerini dile getirdiklerine dikkat çekti.
“HEMEN SEÇİME GİDELİM”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik artan baskıların altını çizen Kılıçdaroğlu, AK Parti’ye dikkat çeken bir çağrı yaptı: ”Erdoğan’a şu çağrıyı yapıyorum; eğer sen gerçekten millet iradesine inanıyorsan ve güveniyorsan, gerçekten demokrasiye inanıyorsan kurşun askerlerini geri çek. Etkilediği yargıcından bürokratına kadar hepsini bir sefer geri çek. Anayasayı süratle değiştirelim. Biz size destek vereceğiz. Derhal İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve İstanbul’daki bütün belediyeler için hemen seçime gidelim. Yüreği varsa, cesareti varsa açıkça meydan okuyoruz.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından diğer satırbaşları şu şekilde:
“Sen yargıyı sopa olarak kullanıp bunları yapıyorsun. Ama millet bunun doğru olmadığını biliyor ve görüyor. Demokrasiye inanıyorsan, Ekrem Bey’in yanlış bir şey yaptığını kamuoyuna deklere etmek istiyorsan, onu gereksiz yere suçlamak istiyorsan o zaman en güçlü irade milletin iradesidir. Gidelim milletin iradesine hemen seçimleri yapalım. Yüreğin yetiyorsa gel aynı şeyi Yalova için de yapalım. Üç bilirkişi raporu, üçü de belediye başkanının lehine hala göreve başlatmıyor.”
Erdoğan seçim kaybetmek istemez. Seçimi kaybettiğini anladığı an ‘Ben seçime girecektim ama Yüksek Seçim Kurulu izin vermedi’ diyecek. Ama halkta mağduriyet yaratamayacak. Çünkü Yüksek Seçim Kurulu’nun onun emrinde olduğunu hepimiz biliyoruz. Yani sadece ben değil, bu ülkede yaşayan herkes Erdoğan’ın hangi hâkime hangi kararı verdireceğini gayet net bilir. Arzu ettiği zaman o hâkim eğer kendi arzu ettiği kararı vermiyorsa onu başka bir yere sürer ve yerine yeni birini atar.”
“AKŞENER İLE BİR SORUNUMUZ YOK”
Sayın Akşener ile görüşüyoruz niye görüşmeyelim. Kavga etmedi ki ayrılalım. Herhangi bir sorunumuz yok.
Hükümet programını kabul ettikten sonra hükümet programının kamuoyuyla nasıl paylaşılacağını belirleyeceğiz. Onun için bir takvim vereceğiz. Sizlere de o takvimi, büyük bir olasılıkla diyorum çünkü görüşülmedi, altı lider bir araya geleceğiz ve paylaşacağız. Biz iktidar olduğumuzda bunları hayata geçireceğiz diye kamuoyuyla hükümet programını paylaşmış olacağız. Daha sonra güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin yol haritası duyurulacak. Gerekirse yine altı lider bir araya geleceğiz. Yine altı lider kamuoyuna güçlendirmiş parlamenter sisteme geçişi yol haritasını kamuoyuyla paylaşacağız.
“ADAYIMIZ KAZANACAK”
Altılı masa dağıldı, yok dağılacak, yok işte HDP masanın altında, yok HDP masanın üstünde. Bunların hiçbirisine inanmayın. Hepimiz gayet güzel sağduyulu hareket ediyoruz.
Niye dağıtalım masamızı? Biz hepimiz demokrasiyi istemiyor muyuz? İstiyoruz. O zaman masanın dağılma şansı yok ki.
Bizim altı liderin göstereceği aday kazanacak. Kimi gösterirse sağduyulu hareket edeceğiz. Adayımızı göstereceğiz ve bu aday kazanacak. Bu kadar açık.
“TEK ADAYLA SEÇİME GİTMEK LAZIM”
Milletvekili seçimleriyle ilgili hiçbir görüşmemiz olmadı. O daha sonraki bir aşama. Önce hükümet programını, güçlendirmiş parlamenter sisteme geçişin yol haritası üzerinde uzlaşmamız lazım. Bunları kamuoyuyla paylaşmamız lazım. Arkasından seçimle ilgili ortak listemi olur, ayrı ayrı liste mi olur konuşacağız. Bir defa her parti en az 41 ilde seçime girmek zorunda. Bu 41 olmaz, 43 olur, 45 veya 47 olur. Ortak liste olur, ortak liste olmayabilir. Daha sonra kuracağımız bir komisyon olacak. Ama bugün için böyle bir komisyonumuz yok. Bu çalışma çok zor bir çalışma da değil. Yani verilerden yola çıkılarak nerede nasıl birlikte veya ayrı ayrı seçime girebiliriz bunlara bakılacak.
Tek aday mı, çok aday mı sorusuna görüşülmediği için bir şey söylemedim. Her olasılık olabilir. Benim düşüncem, tek adayla seçime gitmek lazım, seçimi almak ve bitirmek lazım. Çok da olur. Tartışılabilir. Şu ana kadar 6’lı masada böyle bir tartışma hiç olmadı. Gündeme de gelmedi. Şimdi çoklu adaya hiç olmaz dersem diğerlerine ipotek koymuş olacağım. Özgürce tartışacağız.
“SEÇİM GÜVENLİĞİ İÇİN HAZIRLIKLAR YAPIYORUZ”
Seçim güvenliği için çok iyi hazırlıklar yapıyoruz. İllerden ve ilçelerden gelen sandık görevlileri için bu binanın alt katında gönüllülerden oluşan bir ekibimiz var. Bunlar her bir diyelim ki Şırnak’ın bir ilçesinde liste gönderiliyor, bunların her biri tek tek aranıyor siz hangi sandıkta görevlisiniz diye. Biliyor mu bilmiyor mu? Görevli olduğunu biliyorsa yanına bir artı koyuyoruz. Bilmiyorum, haberim yok diyorsa yanına bir eksi koyuyoruz. İl, ilçe başkanını arıyoruz, yeni bir kişi bulacaksın diye… Dolayısıyla bunun yüzde 76’sı bitti. Yüzde yüzünü tamamlayacağız sandık güvenliği açısından.
Ayrıca parça parça eğitiyoruz Türkiye genelinde. Nasıl davranmaları gerektiğini, tutanakları nasıl imzalamaları gerektiğini, elektrik söndüğü zaman ne yapmaları gerektiğini, büyük kentlerin tümünde barolarla da ortak bir çalışma yaptık. Her okulda gönüllü bir avukat olacak. Sorun çıktığı zaman müdahale edecek. Böyle bir çalışmamız var. Bu sadece bizim diğer partiler de benzer çalışmalar yapıyorlar. Sandık başındaki kişi tutanağı imzaladıktan sonra telefonla fotoğrafını çekip bize gönderecek. Ondan sonra bir sorunumuz olmayacak.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |