TÜRK Silahlı Kuvvetleri (TSK), terör örgütü DEAŞ’ın Haliliye bölgesine roket atmasından sonra 22 muhalifin göz ve vücutlarında kimyasal gaza maruz kalma belirtileri görüldüğünü duyurdu. Kilis’e getirilen yaralı muhalifler Kimyasal Biyolojik Radyasyon ve Nükleer Tehlikeli Maddeler (KBRN) bölümünde tedavi altına alındı. Kimyasal gaza maruz kalanları kurtaran iki Türk Özel Kuvvet mensubu ise kurtarma çalışmaları sırasında maske takıp, gereken önlemleri aldığı için kimyasal gazdan etkilenmedi. DEAŞ’ın top, havan ve roket mermilerini boşaltıp içine klorür koyarak oluşturduğu kimyasala karşı Suriye’deki tüm birliklerde gerekli önlemin en üst seviyede alındığı bildirildi. Birliklerin tamamında gaz maskesi, özel giysiler, kimyasala karşı vücuda anında enjekte edilecek ilaçlar bulunduğu, Suriye içinde kurulmuş küçük karargahlarda da KBRN çadırları olduğu öğrenildi.
Askeri kaynaklardan edinilen bilgiye göre DEAŞ’ın kimyasal saldırısı önceki akşam saat 16.30 sıralarında gerçekleşti. El Bab bölgesinde içinde ÖSO unsurlarının olduğu araca isabet eden rokette kimyasal bulgu olduğu anlaşıldı. Önce 17, daha sonra 5 olmak üzere toplam 22 ÖSO’lu da mide bulantısı, baş ağrısı ve gözlerde yanma şikayeti ortaya çıktı. İlk müdahaleyi AFAD sağlık ekiplerinin yaptığı ÖSO’lular daha sonra hastaneye sevk edildi. AFAD uzmanlarının ilk değerlendirmesi, atılan rokette şiddetli bir kimyasal değil, göz yaşartıcı hafif kimyasal karışım oldu. Askeri kaynaklar kimyasala karşı sınır hattında ve Suriye içinde tüm önlemlerin alındığını yineledi.
Yetkililer, DEAŞ’ın kimyasal gaz kullanarak hem Türk toplumunda korku, hem de Suriye’de muhalif güçler içinde yılgınlık yaratmayı planlandığını belirtti. DEAŞ’ın elinde Suriye’de rejimden ele geçirdiği aralarında sarin ve hardal gazlarının da bulunduğu değişik kimyasallar olabileceği belirtilirken, Irak’ta Musul Üniversitesi’nde de kimyasal ürettiği değerlendiriliyor. Suriye’de görev yapan ve kimyasal silahlara karşı eğitimli olan özel kuvvetler, ÖSO güçlerine de ilk anda neler yapılacağına dair eğitim vermeye başladılar. Klorür gibi kimyasaldan etkilenildiğinde gözlerin ve vücudun saf sabunla yıkanması, bol miktarda yoğurt yenmesi, giysilerin anında imha edilmesi yapılacak ilk işler arasında yer alıyor. Hava taarruzlarına devam eden Türk savaş uçakları Anifah bölgesinde 4 DEAŞ hedefini vurarak imha etti. Arazide süren çatışmalarda 1 muhalif yaşamını yitirdi, 14 muhalif de yaralandı.
Abdullah Ağar (Güvenlik Uzmanı): “Suriye rejimi elindeki kimyasal silahların bir bölümünü ABD görsün diye göstermelik imha etti. Ancak önemli bir kesimini Irak ve Lübnan’a transfer etti. DEAŞ’ın özellikle Irak’ta klorür içeren bu silahları temin ettiğini söyleyebilmek mümkün. Ayrıca Musul Üniversitesi’nde biyolojik kimyasal silah geliştirme çalışmaları yapıldığını da söyleyebiliriz. DEAŞ bunları kimyagerler aracılığıyla imal edebilir. 2015 başlarında ABD’nin Musul’a yönelik hava saldırısında, DEAŞ saflarında olduğu bilinen Saddam döneminin kimyasal silah uzmanlarından birisinin de öldürüldüğü açıklanmıştı. Bu durum, DEAŞ’ın bu silahları üretebilecek elemanları olduğunu ortaya koyuyor. Ancak DEAŞ’ın elinde sarin veya hardal gazı olduğu bilgisine sahip değilim, duymadım da. DEAŞ dünkü (önceki günkü) saldırısıyla hem Türk toplumununa hem de Suriye’de arazideki muhaliflere, sivil halka ‘Kimyasal silah kullanırım’ tehdidiyle tam anlamıyla psikolojik savaş açmayı planlıyor. Böyle bir korku yaratma planı olduğunu görmek lazım.”
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...