Havalimanları çevresinden uçaklara tutulan lazer ışınları, pilotları rahatsız ederek uçuş emniyetini olumsuz etkiliyor.
Dünyada, uçaklara lazer tutan kişilere adli makamlar ve havacılık otoriteleri tarafından ağır cezalar verilirken, Türkiye'de benzer olayların engellenmesi ve uygulanacak cezalar sivil havacılık otoritelerince tartışılıyor.
İngiliz Havayolu Pilotları Derneğinin (BALPA) sefer güvenliğini etkileyebilecek düzeydeki lazerlerin "yaralayıcı silahlar" kapsamına alınması ve kullanımının yasaklanmasına yönelik çağrısına Türkiye'deki sivil havacılık camiasından da destek geldi.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün yürürlüğe giren yönetmeliğinde, "uçuş emniyetini riske edecek şekilde hava araçlarına lazer tutma, uçak haberleşmesine müdahale etme veya benzer ihlallerde bulunma" eylemlerinin para cezası 10 bin lira olarak belirlendi.
Havacılık Tıbbı Derneği Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, pilotların gözüne lazer tutulması sonucu geçici körlükler meydana geldiğini söyledi.
Güçlü lazer ışığına maruz kalan göz retinasında kamaşma oluşabileceğini ifade eden Çetingüç, lazer nedeniyle retinanın ışık gelen bölgesinin geçici olarak işlev görememesinin söz konusu olduğunu aktardı.
Çetingüç, pilotun ışık sebebiyle uçağın kumanda aletlerini net göremediğini dile getirerek, "Bu durumda pilotların göz dibindeki hücrelerinin geçici olarak çalışamaması, bakılan yerin ortasının bembeyaz ya da simsiyah gözükmesi söz konusu" dedi.
Pilotun lazere maruz kalmasının uçuş emniyetini olumsuz etkilediğini belirten Çetingüç, "Bununla ilgili ne kadar düzenleme yapılırsa yapılsın, bir arazide, her köşe başında, her evin penceresi veya balkonunda bulunan insanları kontrol altın almak mümkün değil. Bu nedenle caydırıcı ceza uygulanması çok iyi olur" diye konuştu.
-"Lazer ışınları, silah olarak değerlendirilebilecek bir unsur"
Türkiye Hava Trafik Kontrolörleri Derneği (TATCA) Başkanı Selim Ergun Lak ise "İngiltere'de yapılan çalışma çok doğru. Uçak kokpitinde bulunan pilotun dikkatini dağıtacak bir olay yaşandığında arkada 150-200 kişinin hayatı tehlikeye giriyor. Bence lazer ışınları, ciddi anlamda silah olarak değerlendirilebilecek bir unsur" dedi.
Hava trafik kontrolörlerinin böyle durumlarla sık sık karşılaştığını bildiren Lak, şunları kaydetti:
"Lazer tutma olayları ağırlıklı olarak Çınarcık sahili, Avcılar, Beylikdüzü ve Boğaz civarlarında görülüyor. Sabiha Gökçen Havalimanına inen trafikte ise Pendik, Maltepe, Tuzla ve civarından uçaklar sürekli taciz ediliyor. Yani İstanbul havalimanlarının bir sorunu da lazerler diyebiliriz. Örneğin, 2 gün evvel aynı günde 2 drone, 1 lazer olayı yaşandı. İnsanların bunun tehlikeli bir şey olduğunu bilmeleri gerekiyor. Vatandaşlar nasıl ki komşusu herhangi bir yasa dışı iş yaptığında onu emniyet güçlerine bildiriyorsa bu tip davranışta bulunan insanlar da bu şekilde engellenebilir."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...