Rekabet Kurumu, Türkiye Hızlı Tüketim Malları Perakendeciliği Sektör İncelemesi Ön Raporu'nu yayımladı. Raporda, 2011'de pazarın en büyük beş firmasının içinde sadece bir indirim marketi bulunurken 2019 itibarıyla ilk dört teşebbüsten üçünün indirim marketlerden oluştuğu kaydedildi. Aynı süreç içinde yerel ve küçük marketlerin ise kan kaybettiği vurgulandı.
"YENİ PAZAR VE ÜRÜN GELİŞTİRMEYİ ZAYIFLATACAK UYGULAMALAR ENGELLENMELİ"
Milliyet'in haberine göre indirim marketlerin ürün portföylerindeki özel markalı ürün ağırlığının diğer marketlerden daha fazla olduğu belirtilen raporda, şu ifadeler yer aldı:
"İndirim marketleri tarafından tasarlanan bu ürünler çoğunlukla küçük ve orta ölçekli üretici veya çiftçiye ürettirilmektedir. Perakende seviyedeki gücünün de etkisiyle indirim marketler bu satıcılar karşısında önemli bir alıcı gücüne sahip olmaktadır. Bu gücün kötüye kullanılması söz konusu satıcıların faaliyetlerini zorlaştırarak, bu teşebbüslerin rekabetçi güçlerini zayıflatabilecektir. Yatırım, yeni pazar ve yeni ürün geliştirme güdülerini zayıflatacak uygulamaları engellemek şarttır."
İNGİLİZ ÖRNEĞİ GÜNDEMDE: SÜPERMARKET OMBUDSMANLIĞI
Raporda, İngiltere'de 2013'te kurulan, 'süpermarket ombudsmanlığı' sistemi örnek gösterilerek benzer bir mevzuat düzenlemesi önerildi. İngiliz örneği üzerinden büyük perakendecilerin alıcı güçlerini kullanarak riskleri ve beklenmedik maliyetleri tedarikçilere aktarmaları nedeniyle fiyat artışlarının yaşanabildiği belirtilen raporda, şunlar kaydedildi:
BU UYGULAMA İLE NELER SAĞLANACAK?
"Firmaların alıcı güçlerinin kötüye kullanılmadığının garanti altına alınmasının, marketler arasındaki rekabete de olumlu yansıyarak, başta fiyatların düşmesi olmak üzere hızlı tüketim malları perakendeciliği pazarında rekabetten beklenen faydaların kazanılmasında önemli bir rol oynayacaktır. Alıcı gücü kaynaklı haksız ticaret uygulamalarına örnek olarak perakendecilerin çeşitli isimler altında tedarikçilerden bedel alması, ödeme vadelerinin uzun olması, sözleşmede tek taraflı değişiklik yapılması gibi uygulamalar verilebilir. Sektör incelemesi sonucunda kanunlarda haksız ticari uygulamaları yasaklayan birtakım hükümler bulunmakla birlikte, tedarikçilerin şikâyet yolunu seçmedikleri ve dolayısıyla söz konusu hükümlerin işletilmediği tespit edilmiştir. Bu itibarla, son 10 yılda hızlı bir artış göstererek, gerek tedarik gerekse perakende seviyelerindeki aktörlerin faaliyetlerini ve rekabetin seviyesini olumsuz yönde etkileyebilecek önemli bir seviyeye gelen perakendecilerin alıcı gücünün kötüye kullanılmasının engellenmesini teminen, ülkemizde de yasal bir düzenleme ve bu yasal düzenlemenin uygulamasından sorumlu, inceleme yapma ve yaptırım uygulama yetkilerine sahip bağımsız bir idari otoritenin varlığına ihtiyaç bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...