Hürriyet'ten İsmail Saymaz'ın haberine göre, Başçavuş Osman Hancı’nın avukatları, er Gökhan Kılıç’ın, arkadaşının attığı narın başına gelmesi sonucu yaralanmış olabileceğini iddia etti.
Bursa Gemlik’te Askeri Veteriner Okulu Köpek Üretim ve Eğitim Tabur Komutanlığı’nda er Gökhan Kılıç’ın, nöbette telefonda konuştuğu için Başçavuş Osman Hancı tarafından başına miğferle vurularak ölmesine ilişkin soruşturmada bir dizi skandal ortaya çıktı.
Askeri tahkikat dosyasına göre er Kılıç’ın hastaneye kaldırıldığı ve komaya girdiği dakikalarda Hancı, ‘Disiplinsizlik Fiil/Olayı Tespit Tutanağı’ hazırladı. Tutanakta Kılıç’ı nöbette telefonla konuşmakla suçlarken, ere miğferle vurduğunu yazmadı. Tutanakta şöyle deniliyor: “Kılıç’a ‘Nöbete telefon getirilmeyeceğini bilmiyor musun’ dedim. Ürkek bir ses tonuyla ‘Biliyorum’ dedi. Diğer nöbetçinin nerede olduğunu tespit için çevreye bakarken duyduğum ses üzerine Kılıç’ın yere düştüğünü gördüm.”
Hancı, 8 Ekim’de tahkikat kapsamında alınan ifadesinde de “Diğer nöbetçiye bakınırken kendiliğinden düştü” dedi. Ancak aynı gün ikinci ifadesinde, “Kompozit başlığını kafasına dokundurdum” diyerek ilk ifadesini yalanladı. Beş er, iki uzman çavuş ve bir üsteğmen ilk ifadelerinde bilgi sahibi olmadıklarını belirtse de iki er gün içinde ifade değiştirerek, “Kılıç, başçavuşun kompozit başlıkla kafasına vurduğunu söyledi” diye bilgi verdi.
Hancı’nın avukatları Gülten Ceylan, Nihat Ceylan ve Tuğba İzgi tarafından 22 Kasım’da savcılığa sunulan dilekçede, Kılıç’ın nöbet arkadaşı Ahmet Kızılcan ile karşılıklı nar atıp şakalaştıklarını iddia ederek, “Atılan narlardan kafasına isabet etmiş olabileceği şüphesi doğmaktadır” dedi. Avukatlar Kılıç’ı uyuşturucu kullanma ve satmakla da suçlayarak bu konuların araştırılmasını istedi.
Kılıç Ailesi’nin avukatı Mustafa Göktürk Karaca ise askeri tahkikatta, suçu örtbas etmek için delil karartıldığını öne sürerek şunları söyledi: “Bu maalesef TSK’nın, personelinin hatalı olduğunu bildiği halde başvurduğu bir yöntemidir. İnsan hayatı karşısında suçu örtbas edecek şekilde delil karartmak suçtur. Tahkikat evraklarının gerçekle ilgisi yoktur. Evrakların altında kışla komutanlarının imzası vardır. Başçavuş, kurumun haksız uygulamalarından aldığı güvenle bu suçu işlemiştir. Oysa TSK’yı TSK yapan ve milletin gönlünde yer etmesini sağlayan, Mehmetçik’tir. Biz Mehmetçiğin hakkının peşindeyiz.”
DAHA ÖNCE DE DÖVMÜŞ
Astsubay Hancı’nın yazın koğuşta tartıştıkları için odaya çağırdığı er Yüksel Şağbangül ve Fırat Can Bağcı’yı da sopayla dövdüğü ortaya çıktı. Şağbangül ifadesinde, “Elim çatladı, alçıya aldılar” dedi. Tutanaklara “Komutan dövdü” diye geçmemesi için hastanede “Düştüm” dediğini kaydeden Şağbangül, “Hancı’nın en ufak şikâyette dinlemeden dövdüğünü bütün askerler söylerdi” dedi. Bağcı da “Osman başçavuş disiplinliydi ancak cezası sürekli dayaktı” diye konuştu.
Er Gökhan Kılıç, 7 Ekim 2017’de başına miğferle vurulduktan sonra beyin kanaması geçirmiş ve 29 Kasım’da can vermişti. Bu ölüm sonrası Başçavuş Hancı tutuklanmıştı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...