MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Ülkücü Şehitleri Anma Günü' dolayısıyla Kızılcahamam’da Ülkücü Şehitleri Anıtı'nı ziyaret etti. Bahçeli, burada yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
"Şehitlik en yüce makam, en yüksek mertebedir. Şehitler peygamberlere komşu mesafesindedir. Ahlakta samimi inanç, adanmış ve anıtlaşmış mücadele iradesi esastır. Onlar bizim ilhamımızdır, itibarımızdır, istiklalimizdir, istiklalimizin kükreyiş idrakidir. Türkiye'nin en çetin zorlu yıllarında sonucu düşünmeden, çıkar hesabı yapmadan, nefislerin esaretine kapılmadan bir hilal uğruna şehit düşen dava arkadaşlarımıza şükran borcumuz tarifsiz ve sınırsızdır. Bir gül bahçesine girer gibi kara toprağa girdiler, cennetin açılmış kapılarına yürüdüler. Duruşları vardı, kaynağı Ötüken'e kadar ulaşıyorlardı.
'CAN VERDİLER, VATANI VERMEDİLER'
Şehitlerimiz hesabi değil hasbiydi, hercai değil haysiyet ve heybetle birleşmişlerdi. Dahası gelip geçici hesaplarla değil muazzez ve muazzam hedefle sözleşmişlerdi. Her biri yusuf yüzlü, kurt bakışlı, hilal kaşlı, yunus gönüllü, yavuz yürekliydi. Bazen bir sokak ortasında bazen bir yurt köşesinde, bazen okul koridorunda saldırı ve suikasta maruz kaldılar. Vuruldular taviz vermediler, düştüler boyun eğmediler. Can verdiler, vatanı vermediler Türk İslam ülküsünden vazgeçmediler. Son nefeslerinde korkuyu korkuttular, hainleri ürküttüler, şehadet şerbetinden yudum yudum içtiler. İnsan eşrefi mahlukattır, yani yaratılmışların en şereflisidir. Şehitlerimizin kutlu davamızın şeref tacı, bu fani dünyanın onur tahtıdır.
'MÜCADELELERİ BOŞUNA VERİLMEDİ'
Onlar her devrin adamı değil davalarının serdengeçtileriydi. Sadece akıl, gönül, iman ve cesaretleriyle değil ruhlarıyla direndiler. Türkiye'yi sokaklarda teslim almak için sahaya sürülmüş piyonların, iradesiz ve ilkel dürtülerin, zamanın ve zeminin her noktasında karşılarına çıktılar; nihayetinde oyunlarını bozdular. Mücadelelerinde haklıydılar, münasebetlerinde halktan yanaydılar. Türk ahlak ve iman gücünü çatlatarak, o meşum çatlaktan emperyalizme kapı açmak için sıraya girenler şehitlerimizin mukavemetiyle karşılaştılar. Tıpkı Çanakkale'de yaşandığı gibi tıpkı milli mücadele yıllarında görüldüğü gibi milli ve manevi değerlerini özümseyerek Türkiye'ye geçmek isteyenlere cüretlerinin bedelini çok ağır ödetmiştir. Karanlık emeller bir kez daha sahneye çıkarsa bilinmelidir ki Türk milletinin geri dönmeyi düşünmeyen 57. alayı olmaya hazırdır. Şehitlerimizin mücadelesi boşuna verilmemiştir.
KÖKSÜZLERE NE TARİHİMİZİ YARGILATIRIZ NE DEVLETİMİZİ SORGULATIRIZ
Gencecik fidanlarımız boşu boşuna kara toprağa girmemişlerdir. Türk milleti üzerinde kimlerin hain ve hasmane planı varsa milliyetçi ülkücü hareketin onlarla kapanmaz, kapanmayacak hesabı vardır ve yeri geldiğinde bu hesap kıran kırana görülecektir. Bizim yolumuz hak, hakikat, Allah'ın yoludur. İşbirlikçiliğin kafesine girmiş mandacılara, ihanetin kulvarında peş peşe koşan bunu da demokrasi ve özgürlük kriteriyle tevil eden köksüzlere ne tarihimizi yargılatırız ne devletimizi sorgulatırız. Soylu iradeyi hiçbir gücün kıramayacağını, hiçbir saldırının yıkamayacağını, hiçbir zalimin teslim alamayacağını ikazen söylemek ve muhataplarına ilan etmek isterim. Değerli dava arkadaşlarım, ülkücü şehitlerimiz her daim övüncümüzdür. Onlar bayraktır, kalbimizin gönderinde, maşeri vicdanın zirvelerinde dünya durdukça dalgalanacaktır.
SATANLARDAN, KORKANLARDAN, KAÇANLARDAN OLMAYACAĞIZ
Hangi birisinin destanlaşmış mücadelesini anlatayım ki? Her birisi milletine ve vatanına can suyu taşımış, bundan da asla pişmanlık duymamış yiğitlik sembolüdür. Milliyetçi ülkücü hareketin sosyal maliyeti yüksektir. Yol haritamızı şehitlerimiz çizmiştir. Bizim gidecek bir yerimiz yoktur. Gitmeye niyetimiz yoktur, göndermek için tertip içinde olanların da doğduklarına pişman etmek de boynumuzun borcudur. Türk düşmanlarına uyduluk yapanların provokasyonlarına göz yummamız, yol vermemiz akıl ve mantık inkarıdır. Milliyetçi ülkücü hareket karanlığın yamacından parlayan meşale, geleceği kuşaklayan fikir ve düşünce medeniyeti, dosta güven, huzur düşmana korku vadeden millet çınarıdır. Merhametliyiz, fakat haine cesaret veren merhametin zulme yakın olduğunun bilincindeyiz.
Satanlardan, korkanlardan, kaçanlardan olmayacağız. Maskeli demokrat, sahte zihniyet, parayı veren düdüğü çalan sabıkalı çıkarcılarla, Türk milletine karşı ölümcül operasyonda olan alçaklarla sonuna kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Şehitlerimizin destanını aleme okuyacağız. Birbirimizi sevip saygı duyacağız. Melanetin ve ihanetin kol gezdiğini rehavetimizin ve yumuşak karnımızı kolladığını asla unutmayacağız. Dava insanın sahip olması gereken üstün meziyetlerle donanacağız. Biz bu ülkeyi çok seviyoruz. Birileri istedi diye ilkelerimizden, ülkülerimizden asla ödün vermeyeceğiz. Gök kubbede hoş bir sada bırakmaktır amacımız. Terörle mücadele esnasında şehit olan kahraman evlatlarımıza, aziz ülkücü şehitlerimizin manevi hatırasının önünde tazimle eğiniyorum. Merhum başbuğumuz Alparslan Türkeş, eski Gümrük ve Tekel Bakanımız Gün Sazak Bey'i hürmetle rahmetle anıyorum. Mekanları cennet olsun, Allah hepsinden razı olsun."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...