Tutuklanması istemiyle hakimliğe sevk edilen AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, "Adli kontrol" uygulanarak serbest bırakıldı.
Mahruki, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosunca açılan soruşturma kapsamında ifade vermek üzere Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na avukatıyla birlikte geldi.
Burada soruşturmayı yürüten savcılığa ifade veren Mahruki, savcılıkça ''Cumhurbaşkanı'na hakaret'' suçundan tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.
Bu arada, hakimliğe sevk edilmesinden sonra bir süre adliyenin polis merkezinde bekletilen Nasuh Mahruki, mahkemeye götürülürken basın mensuplarına, ''Devran değişecek diye bir kelime kullandım diye FETÖ'cü ağzıyla savcı bey, niyet okuma yapıp, yukarı mahkemeye yolladı. Devran değişecek FETÖ'cülerin kodu mu sanki ben nereden bileyim. Günlük kullanımda kullanılan bir şey. Şu hukuksuzluk döneminde yaşadığımızı tüm Türkiye ve dünya biliyor. Sonuçta bu hukuksuz dönem değişecek. Haklı-haksız, suçlu-suçsuz ayrımı yapılacak anlamında söyledim. Sayın savcı, bunun 'FETÖ'cü ağzıyla kullanılan bir kelime' olduğunu söyledi. 'Şu lafı söylemeseydiniz' dedi. Dedim ne alakası var. Mahalle ağzı sonuçta. Devir değişecek devran değişecek. Şu zaten hukuksuzluğun ta kendisi zaten. Bunu işaret ettim aslında. Savcı sevk etti'' dedi.
Nöbetçi hakimlik Mahruki'yi, "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçundan, haftada bir gün evine en yakın güvenlik birimine imza verme zorunluluğundan oluşan adli kontrol tedbiri uygulayarak, "tehdit" suçundan ise herhangi bir tedbire gerek duyulmaksızın serbest bıraktı. Mahruki, mahkeme sorgusunda, suçlamaları kabul etmedi.
"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN ADI GEÇMEDİ"
Savcılığa verdiği ifadeyi tekrar ettiğini ancak birkaç şey daha eklemek istediğini belirten Mahruki, "Dosyaya son anda, 'bu devran değişecek' şeklinde bir kayıt geçmiş. Televizyon programında hiçbir şekilde Recep Tayyip Erdoğan'ın adı geçmedi, sadece, 'adaları veren kişilerin vatana ihanet suçundan yargılanacağını' dile getirdim. Bunu herkes söylemektedir'' ifadelerini kullandı.
''OLAYIN YANLIŞ ANLAŞILMASINDAN DOLAYI PİŞMANIM''
"Devran değişecek" ifadesinin Türk Dil Kurumu'nda ve her yerde kullanılan bir ifade olduğunu, ifadeyi kötü niyetli veya bir şeye işaret olarak kullanmadığını öne süren Mahruki, şunları söyledi:
"Programda zaten cumhurbaşkanının adını zikretmedim. O tarihte (2004) sayın Erdoğan cumhurbaşkanı değil başbakandı. 'Başbakan olarak sorumluluğu bulunduğunu' söyledim. Bunun dışında ifadelerim doğrudur. Suçlamaları kabul etmiyorum. Ben kesinlikle Sayın Cumhurbaşkanını tehdit etmedim. Hatta yanlış anlamadan dolayı daha sonra kendisinden bütün kamuoyu önünde özür diledim. Bunun dışında kalan hususlar fikir özgürlüğü bağlamında sözlerdir. Olayın yanlış anlaşılmasından dolayı pişmanım. Benim Sayın Cumhurbaşkanına hakaret ya da tehdit gibi bir amacım yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum."
"TUTUKLAMA AĞIR TEDBİR OLUR"
Nöbetçi İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği, "cumhurbaşkanına hakaret" suçundan tutuklanma talep edilen Mahruki'nin, atılı suçun niteliği, mevcut delil durumu, delillerin büyük oranda toplanmış olması, kaybolma veya karartılma şüphesinin bulunmayışı, atılı suçun yasada öngörülen cezasının alt ve üst sınırı, suç vasfının değişme ihtimali dikkate alınarak, tutuklamanın ağır bir tedbir olacağı vebunun yerine adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yeterli olacağı kanaatiyle serbest bırakılmasına hükmetti.
Mahruki hakkında, her hafta pazartesi günleri evine en yakın güvenlik birimine imza verme zorunluluğundan oluşan adli kontrol tedbiri uygulanmasını da karara bağlayan hakimlik, "tehdit" suçundan ise, atılı suç için öngörülen cezanın alt ve üst sınırı, mevcut delil durumunu dikkate alarak Mahruki hakkındaki tutuklama talebinin reddini kararlaştırdı.
Serbest bırakılmasının ardından Mahruki, kendisine destek vermek için gelen CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal, Barış Yarkadaş, Onursal Adıgüzel, Ali Şeker ve Selina Doğan, kimi gazeteciler ile Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Genel Başkanı Çağdaş Cengiz ile birlikte açıklama yaptı.
İşin aslında buralara geleceğini tahmin etmediğini ve bir televizyon kanalında ifade, düşünce özgürlüğü anlamında eleştiri hakkını kullanarak bir kelime kullandığını aktaran Mahruki, "Bunda da Sayın Cumhurbaşkanı'nın adını zikretmedim.Ama öbür konuk onu oradan anladı. Ben genel bir ifade kullandım. Başbakan, genelkurmay ve başbakan diye. O dönemde yetkili olan kişiler diye kullandım. Buralara kadar geldi iş, ama hakim bey konunun bu tarafını anladı ve tutuksuz olarak devam etmesini uygun buldu. Şu aşamada yeterli sonuç. Kesinlikle cumhurbaşkanına hakaret kastı aklımdan bile geçirmedim" diye konuştu.
Bir konuşma yapan Mahmut Tanal da, düşünce açıklama özgürlüğüne vurgu yaparak, Mahruki hakkında soruşturma açılmasının Anayasaya ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu ve suskun bir toplum yaratılmaya çalışıldığını savundu. Tanal, siyasetle uğraşanların bu tür eleştirilere tahammül etmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, katıldığı bir televizyon programında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Lozan Antlaşması ile ilgili'' sözlerine değinmiş ve bazı ifadeler kullanmıştı.
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı, Nasuh Mahruki hakkında suç duyurusunda bulundu. Soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Nasuh Mahruki'yi ifadeye çağırmıştı. Geçtiğimiz günlerde de AKUT dernek binası İstanbul Valiliği tarafından boşaltılmak istenmişti.
AA/NTV
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...