Oğuz Güler: Tarımda gelişmiş ülkelerin liginde olmalıyız 

Anayurt gazetesi yazarı Oğuz Güler, "Tarım 4.0'a ulaşmalıydı niye 0.4 gibiyiz?" başlıklı bugünkü köşesinde, Türkiye'nin tarım politikasını eleştiren bir yazı kaleme aldı.

"Gelişen teknolojilerle, daha düşük girdilerle, daha düşük maliyet, daha fazla üretim, daha fazla akıllı tarımsal destekleme, daha fazla gelir demektir." diyen Güler, "Akıllı tarım oyuncuları, akıllı lig ve akıllı takımlarda oynarlar. Tarımda gelişmiş ülkelerin liginde oynamak zorundayız." ifadelerini kullandı.

Güler, "Bizim Soya, Mısır, Pamuk, Ayçiçeği ve Buğday ithalatının önüne geçmek için 4 milyon hektar toprak ihtiyacımız var. Buğday fazlamız var ama un ve makarna ihracımız için ara malı olan buğday için 2,4 milyon hektar alanı çıkalım." ifadelerini kullandığı yazısında; "Ürün konseyleri bu ara ne iş yapıyor? Tarımda örgütlenme sorunları ne aşamada? Projeler, Tarım Vizyonu, Stratejik Planlar, Ulusal Eylem Planları kontrol ve takibi niye sağlanamıyor? Kriz değil risk planı niye yapılmıyor?" sorularını yöneltti.

İŞTE GÜLER'İN YAZISI:

Bakanlar kurulunda en efendi, gayretli bakan kim derseniz hiç düşünmeden oradan, oraya koşan sayın Pakdemirli'yi gayrette ilk 5'de derim. Ama Türkgün gazetesinden Alparslan Tekbaş tarımcılardan yakınmış. Sn. Cumhurbaşkanımızın yakındığı bürokratik oligarşi yüzünden tarımı açmazdan çıkartacak, Tarım 4.0'a yaklaşacak hamle başaramadı. Ülkemizin en önemli 2 yetkilisinden birinin abisi "öylesine aktardıklarımı" önemli olduğunu görmüş ki beni bakanlığına yolladı (yollama abi orada ki bürokratlar yüzünden havanda su dövülür dediğim halde). Gönderdiği üstada anlattığım konular, onun için hikayeydi ve sonunda "köylümüze bunları denedik kazandıramadık" demesi yüzünden bakan için üzüldüm. Gönderildiğim yetkili haftaya diğer konuları konuşalım deyince randevuyu 1 ay hatırlatsam da yem sanayicilerinin temsilcileri daha güçlü çıktı, 2. görüşme olamadı. Soruyorum benden mi kaçıldı, ülkeye hizmetten mi?

Gelelim sadete. Ülkesini seven bir meslektaşım bana bazı sorular sordu. Neden herkes gider 4.0’a, biz gideriz 0.4’e? Bende; bürokratik oligarşi, koltuk makam mevkii “nominal değer”, üstüne oturana “reel değer” dedim… Koltuk, oturandan büyük ise, o zaman sorun başlıyor. Başarı için, vizyoner insanlar doğru yerde olmalı. Yazımla birilerini kötüleme veya incitme derdinde değilim. Tarımda vaav denen bir başarı varsa gönderin yazalım. Sn. Cumhurbaşkanım ve bakanım yazılı basında tarım eğitimli kaç gazeteci var? Yazanlardan biri benim gibi yüksek lisans yapmış tarımcı var mı? Tarımda 30 yıldır 15-20 civarı sorun var denir. Oysa çözümler belli. Üstelik 20 genel müdürlük var, her genel müdür 1 sorunu çözseydi, bakanlıkta sorun kalmazdı. Elbet sorunları yine yazacağım. Ülke sevdalısı olmak kolay değil. Sn. Cumhurbaşkanım siz her bakanlığa vizyoner diye birilerini atıyorsunuz ama bakan bakanlığın inceliklerini bilmediği için "bürokratik oligarşi" nin yörüngesinden çıkamıyor. Sorun bu!

Yapısal sorunlar hala çözülmedi. Yeni proje yok. İklim değişikliği sorunları yerinde sayıyor. Uygulamada ne yapıldı? Ürün ve destek değişikliği gibi somut çözümler için ne yapılacak? İthalat nasıl azaltılacak? İthalat kimlerin işine geliyor? Hayvancılıkta hammadde sorunları devam ediyor. Küçük çiftçi niye daha fazla desteklenmiyor? Destekleme politikası tam yenilenmeli, istenen sonuçların alınmadığı ortada. Büyüme ve küçülme analizleri zamanında yapılarak önlemler alınmalı, tam hazır olunmalı. Ürün konseyleri bu ara ne iş yapıyor? Tarımda örgütlenme sorunları ne aşamada? Projeler, Tarım Vizyonu, Stratejik Planlar, Ulusal Eylem Planları kontrol ve takibi niye sağlanamıyor? Kriz değil risk planı niye yapılmıyor?

Son 1 yıldır yazıyorum. 4.0'ın bir kısmı aşağıda yazdıklarımla çok kolay başarılır. Bizim Soya, Mısır, Pamuk, Ayçiçeği ve Buğday ithalatının önüne geçmek için 4 milyon hektar toprak ihtiyacımız var. Buğday fazlamız var ama un ve makarna ihracımız için ara malı olan buğday için 2,4 milyon hektar alanı çıkalım. Kg'ı 20 krş'a mal olan Rafta Yeşil Yem-RAYEY ve bölgelerimize göre dekara 30-50 ton yem alınan Maralfalfa bitkisi devreye girerse bize 1 milyon hektarın altında arazi bulmak yeter. Yeşil yem tarlada değil RAFTA üretildiğinden tarlalar boşalır. Bir de 1 milyon hektarın çok üstünde olan 4., 5. ve 6. derece taşlık alanlarımızın 1 milyon hektarını 4 yılda temizleyerek bu eksik arazi bulunur. Bu arazinin 300-350 bin hektarının güneydoğuda kazanılması 2 ürün alınması yönünden en az iki kat araziye eşdeğer elbet.

Mısır silajının ülkemizde dekara verimi 5 ton. Maralfalfa Ege Üniversite denemelerinde dekara 27,5 ton üretildiğine göre mısır silajından 5,5 kat daha fazla verimli. Kg'ı 5 kuruşun altında maliyeti olan Maralfalfa tarımsal hasılanın %58'ini oluşturan hayvancılığın tarım 4.0' ın ilk nüvesi olur. Madem samanın kg'ı   1 TL'nin üstünde kapandı, madem yonca 1,5 liranın üstünde işlem gördü ve mısır silajının %60 sindirildiği halde kilosu 50 kuruş ise teknolojik tarım, akıllı tarım, yeni destek deseni vs. vs. ile bizim Tarım 4.0'ı başarmamız zor değil. Gelişen teknolojilerle, daha düşük girdilerle, daha düşük maliyet, daha fazla üretim, daha fazla akıllı tarımsal destekleme, daha fazla gelir demektir. Akıllı tarım oyuncuları, akıllı lig ve akıllı takımlarda oynarlar. Tarımda gelişmiş ülkelerin liginde oynamak zorundayız.  

Yazının tamamı için tıklayın