AK Parti tarafından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilen Mehmet Özhaseki, 31 Mart 2019'da yapılacak yerel seçime dair değerlendirmelerde bulundu.
Yeni Şafak yazarı Mehmet Acet'e konuşan Özhaseki, CHP'li rakibi Mansur Yavaş ile yaşadığı tartışmaları yorumladı.
Özhaseki, 2014'te düzenlenen ve Ankara'da Melih Gökçek ve Mansur Yavaş arasında geçen yerel seçime ilişkin olarak "Emin olun 25 yıldır seçimlere giriyorum, 5 kere belediye başkanı seçildim. Yeminle söylüyorum nasıl oy çalınır bilmiyorum. Şundan dolayı. Her partinin müşahidi var, devletin görevlileri var. Bunlar imza atıyor. En ufak bir hata işine mal olur memurun. Herkesin elinde kamera var açığa çıkan oyların hangi partiye gittiği görülüyor. O seçimlerde de hiçbir şekilde şaibeli bir durum yok" dedi.
Mehmet Acet, Özhaseki'nin açıklamalarını da aktardığı yazısına şöyle devam etti:
'O GECE GERÇEKTEN NE OLMUŞTU?'
"2014 Ankara seçimlerinde ne olduğunu hatırlayalım.
Seçim gecesinin bir anında, Ak Parti adayı Melih Gökçek ile o dönem yine CHP'nin adayı olarak seçimlere giren Mansur Yavaş'ın oyları arasındaki makas önemli ölçüde daralmıştı.
Gece üçten sonra herkes, Türkiye'nin geri kalan bölümlerini bırakıp Ankara'daki nefes kesen yarışı izlemeye başladı.
Mansur Yavaş, birlikte poz verdiği yanındaki isimler nedeniyle hala tartışılan zafer fotoğrafı bile verdi.
Ancak oy sayım işleri bittiğinde Gökçek'in yüzde 1 puan farkla seçimleri kazandığı ortaya çıktı.
Şaibe iddiaları o gece yaşanan bu gelişmelerle ilgili.
Ancak, Mansur Yavaş taraftarları hile yapıldığına dair ortaya somut bir bilgi koyamadı.
Kişisel olarak, ben de o seçimde hile yapıldığına inanmıyorum.
Tabi, çağımızın en büyük sosyal salgın hastalığı haline gelen ‘Algı-olgu' meselesi burada da karşımıza çıkıyor.
Böyle bir algıdan yararlanma arzusu ise, çoğu zaman dürüstlüğün önüne geçiyor.
Özhaseki, bu konuları konuşurken Muharrem İnce'den örnek verdi.
'İnce yiğit çıktı, 'Adam kazandı' dedi geçti. Keşke bunlar da böyle olsa' dedi.
Gerçi Muharrem bey 24 Haziran gecesi o ifadeyi bir gazeteciye kayıt dışı olması arzusuyla söylemişti ama sonuçta söylediklerini inkar da etmedi.
'YAVAŞ KAZANIRSA BELEDİYEYE PKK'LILARI ALACAK' TARTIŞMASI
31 Mart güzergahının son dönemecine yaklaştığımız bu günlerde ikinci bir tartışma konumuz daha var.
Ak Parti'nin Ankara adayı Mehmet Özhaseki, bir süredir Mansur Yavaş'ın kazanması halinde Ankara Belediyesine yasa dışı örgüt üyelerinin ve Kandil'in göndereceği adamların alınacağına dair bir söylem kullanıyor.
Mansur Yavaş, ‘köklerini' hatırlatarak bu suçlamayı reddediyor.
Hatta, şöyle bir sert karşılık verdiğini de biliyoruz:
'Benim geldiğim gelenek belli. Kökümün ne olduğunu hepiniz biliyorsunuz değil mi? PKK'lı bir defa belediyenin yanından geçemez benim olduğum yerde.'
Özhaseki'ye rakibinin bu sözlerini hatırlatarak sordum:
Hangi gerekçeyle böyle bir iddiada bulunuyorsunuz?
O da şöyle yanıtladı sorumu:
'Birisi iş başına kim tarafından getiriliyorsa ona bedel ödetirler. Bu hep böyle olmuştur. Biz devlet derdindeyiz, bayrak derdindeyiz, millet derdindeyiz. Son üç, dört senedir Türkiye'nin başına örülmek istenen çoraplar gördük ve MHP ile birlikte ittifakımızı anlı şanlı şekilde ilan ettik. Ama karşı tarafta nasıl bir durum var? HDP ile ittifak kurdukları halde, bunu söyleyemiyorlar. Vatandaşın buna tepki göstereceğini bildikleri için. Biz de şunu yapıyoruz: O ortağın da müdahil olduğu bir seçim sonucunda ne olacağını tahmin edin diye bunları söylüyoruz.'
'BÖYLE BİR RİSKİ YABANA ATMAK MÜMKÜN MÜ?'
Özhaseki, CHP-İyi Parti-HDP işbirliği için bir süre önce Kemal Kılıçdaroğlu ile Ahmet Türk arasında yapılan görüşmeyi referans gösteriyor, şöyle bir hatırlatmada bulunuyor:
'Ahmet Türk ile Kılıçdaroğlu görüştüler mi, görüştüler. Ahmet Türk, 'Davet Kılıçdaroğlu'ndan geldi, ben de katıldım. Yerel yönetimlerde destek istedi. Biz de destek vereceğimizi söyledik' dedi mi dedi. Şimdi Kandil de böyle söylüyor.'
Bu tartışma ve Özhaseki'nin 'Belediye'ye HDP'liler doldurulacak' söylemini yadırgayanlar olabilir.
Bunu Yavaş'a karşı haksızlık olarak düşünenler de olabilir.
Ama, 'Birisi iş başına kim tarafından getiriliyorsa ona bedel ödetirler. Bu hep böyle olmuştur.' cümlesinin ihmal edilebilir bir tarafının olmadığını da söylemeliyim.
Yavaş, ülkücü kökenini bir teminat olarak göstermek istiyor olabilir ama biz bugünü ve 31 Mart sonrasını tartışıyoruz.
CHP'li belediye başkanlarının belediye meclis üyeleri ve belediye çalışanları tarafından nasıl rehin hale getirildiğini hatırlatan örnekler yok mu?
Mesela, 10 yıl kadar önce Çankaya Belediye Başkanı'nın içinde ‘Yamyamlar' ifadesi de geçen sözleri aklıma geldi birden."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...