CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Terör örgütletine yardım ve yataklık yapan parti, Adalet ve Kalkınma Partisi'dir. Verin mahkemeye, diye rica ediyorum. Verin mahkemeye ki bütün delilleri ortaya koyalım. Korkuyorlar; çünkü suçlu olduklarını biliyorlar. Her şeyde mahkemeye veriyorlar. Bu konuya gelince hiçbir şey yapmıyorlar" dedi.
CHP Parti Meclisi (PM), bugün Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Ankara'daki CHP Genel Merkezi'nde toplantı öncesi konuşan Kılıçdaroğlu, sözlerine Mardin'in Derik İlçesi'nde PKK'lı teröristlerin düzenlediği bombalı saldırıda yaralanarak, tedavi gördüğü hastanede şehit olan Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk'e rahmet dileyerek başladı. Safitürk'ün başarılı ve iyi bir yönetici olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Terör eğer bir ilçe yöneticisini dahi hedef alıyorsa o noktaya taşınmışsa bunun üzerinde hepimizin durması gerekir. Şehit olan kaymakam arkadaşımıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Ailesine baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Onları çok zor koşullarda, terörün yoğun olduğu yerlerde görev yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil ediyorlar. Terörün bu boyutlara sıçramış olması sadece bizde değil iktidarda da kaygı yaratmalıdır diye düşünüyorum" diye konuştu.
Partisinin 6 Kasım'daki olağanüstü toplantısının ardından yayımlanan PM bildirisine yönelik hükümetin eleştirilerine yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Parti Meclisi bildirimizin arkasından özellikle iktidar kaynakları yoğun bir eleştiri aldık. Gerçi bu eleştiriden memnunum. Böylece Mısır'daki sağır sultan da bizim niye toplandığımızı, hangi gerekçeyle bu bildiriyi hazırladığımızı merak edip, bakma imkanına kavuştu. Kendilerine teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.
CHP'nin PM bildirisinde yer alan 4 ana başlığı hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Biz medya üzerindeki baskılardan rahatsızız. Medya üzerinde baskı yoktur, diyen bir Allah'ın kulu yok. Bu eleştiriye yanıt vermek bile beni rahatsız ediyor. Gönül isterdi ki iktidar olanlar bile medya üzerinde güvenlik güçlerinin baskılarını bir nebze engellemiş olsun. Gazeteci eline silah aldıysa dağa çıktıysa birisini vurduysa tamam, yargılayın. Terör, diye tutun, içeri atın. Elinde sadece kalemi var bunun. Yazı yazıyor. Gazeteci özgürce yazabilmelidir. Televizyonları, gazeteleri niye kapatıyorsunuz? Mahkeme kararı yok. Yürütmenin aldığı yetkiyle televizyonları, gazeteleri kapatıyorum, diyorsunuz. Yürütmenin böyle bir yetkisinin olmaması lazım. İktidarın bu yöndeki baskılarının Türkiye'ye ciddi zararlar verdiğini artık onların görmeleri lazım. Biz hiçbir gazetecinin hapse atılmasını istemiyoruz" dedi.
Şu anda 142 gazetecinin hapiste olduğunu dile getiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Cumhuriyet tarihimizin en büyük rakamıdır. Darbe dönemlerinin en büyük rakamıdır. Gazetecilerin tutuklanması, hapse atılması demokrasi ayıbıdır. Bir darbeden Türkiye'yi kurtardık. Bir karşı darbeyle karşılaştık. Gazetecilerin haklarını, hukukunu, adaletini kim savunacak? CHP dışında savunacak kurum kalmadı. Koro halinde bize saldırmalarının tek nedeni bu. Türkiye, tek sesli olsun. Hiç kimse bu hükümete itiraz etmesin, aksine söz söylemesin. Adaleti niye savunmayalım?"
Adil yargılama istediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Devletin temeli adalettir. Adaletle yargılayın. Adaletten uzaklaşırsanız sizin darbecilerden bir farkınız kalmaz. Adalet mülkün temelidir. Bunu savunuyoruz. Onlar itiraz ediyor, 'Neden bunu söylüyorsunuz? diye. Adaletsizliğe alkış tutmamızı mı istiyorlar? Böyle bir anlayışı nasıl bizden bekleyebilirler? Biz hiçbir zaman çıkıp 'Biz mahkeme kararlarını tanımıyoruz' demedik. Onlar dediler. Biz hiçbir zaman 'Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına uymuyorum, saygı da duymuyorum' demedik. Onlar söyledi. Çünkü onlar adaleti savunmuyor, biz savunuyoruz. Aramızda siyahla beyaz kadar fark var" açıklamasında bulundu.
Milletvekilleri hakkındaki hüküm kesinleşmeden vekillerin tutuklanmasının anayasaya aykırı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Adalet herkes içindir. Ergenekon, Balyoz davalarında bir sürü milletvekili hapisteydi. Temsil hakları ellerinden alınmıştı. Milli irade hapse mahkum edilmişti. Anayasa Mahkemesi dedi ki 'Temsil haklarını elinden alamazsınız, bunları serbest bırakın'. Biz bugün Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararı hatırlatıyoruz onlara" ifadelerini kullandı.
AKP'nin, terör örgütlerini Türkiye'nin başına bela ettiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan parti, Adalet ve Kalkınma Partisi'dir. El Nusra'dan IŞİD'e kadar Ortadoğu'daki terör örgütlerine, Türkiye'deki terör örgütlerine PKK, FETÖ hepsine yardım ve yataklık yapan ve bu terör örgütlerini Türkiye'nin başına bela eden parti AKP'nin yöneticileridir. Bu kadar açık ve net söylüyorum. Niye beni mahkemeye vermiyorlar? Verin mahkemeye, diye rica ediyorum. Verin mahkemeye ki bütün delilleri ortaya koyalım. Korkuyorlar. Çünkü suçlu olduklarını biliyorlar. Suçlu olduklarını bildikleri için üzerimize bu kadar büyük baskılarla geliyorlar. Her şeyde mahkemeye veriyorlar, bu konuya gelince hiçbir şey yapmıyorlar" diye konuştu.
Terörün hiçbir haklı gerekçesi olamayacağının altını çizen Kılıçdaroğlu, "Terör nereden ve kimden gelirse gelsin terörün her türüne karşıyız. Terörün hiçbir zaman haklı gerekçesi olamaz. İktidar olanların da iktidar gücünü kullanıp, rejimi değiştirmeye hakları yoktur. Onlar da hukuk içinde devleti yönetmek zorundadır. Adaletten saptıkları zaman devlette bu tür derin kavgalar, gerginlikler ortaya çıkıyor. Daha tehlikeli olanı 14 yıldır ülkeyi yönetenlerin bugün söyledikleri sözdür. Türkiye bir bölünme noktasına gelmiştir. Türkiye'yi bölünme noktasına getiren siyasal iktidar ve bunu seslendiren bir Başbakan nasıl olur?" açıklamasında bulundu.
Habur'da PKK'nın ayağına hakimleri siz götürdünüz. PKK şehirleri bombayla doldururken Valilere "operasyon yapmayın" talimatını siz verdiniz!
”PKK terör örgütü değildir” diyen, şehitlerimiz için “Kelle” diyen siz değil misiniz? Sizin de PKK'nın da ortak noktası bize saldırmanız.
Başbakan’a soruyorum; “Türkiye’nin bölünme riski var” diyorsunuz. Bu ülkeyi 14 yıldır kim yönetiyor? Türkiye’yi bu noktaya kim getirdi?
Geçen 14 yıl sonunda siz Türkiye’yi bölmekten söz ediyorsunuz; biz birlikten, beraberlikten ve Türkiye'yi bütünleştirmekten söz ediyoruz.
Cumhuriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...