Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Yıldırım, AA Enerji Masası'nda rüzgar enerjisi sektöründeki gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.
Enerjide yüzde 75 dışa bağımlı olan Danimarka'nın yenilenebilir enerjiye yaptığı yatırımlarla bağımlılığını azalttığını dile getiren Yıldırım, Türkiye'nin de bu alandaki yatırımlarının kritik öneme sahip olduğunu söyledi.
Türkiye'nin yenilenebilir enerji potansiyelini üst seviyeye taşımak için rüzgar ve güneş gibi yerli kaynakların değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Yıldırım, "Rüzgar meselesi, memleket meselesi bizim gözümüzde. Bu konu kişilerden, konulardan tamamıyla bağımsız." diye konuştu.
Yıldırım, son 15 yıldaki teknolojik gelişmeler, tedarik zincirinin büyümesi ve üretimin çeşitlenmesinin rüzgarı, elektrik üretiminin maliyeti bazında cazip bir noktaya taşıdığını belirterek şöyle devam etti:
"Üretilen bir türbin ile yıllık 30 bin kişinin enerji ihtiyacı karşılanıyor. Rüzgarda 1 megavatsaatin üretim maliyeti 55 dolara kadar düşmüş durumda. Güneşte ise 45 dolara kadar düşmüş durumda. Konvansiyonel enerjiden elektrik üretimine bakıldığında doğal gaz ise 75 dolar düzeyinde. Bu doğrultuda Türkiye'de son 10 yılda sıfırdan bir sektör yarattık. Bakanlığımızın vizyonu ve 2023 hedefleriyle rüzgar enerjisinde 20 bin megavatsaat üretimi amaçladık. 48 bin megavatsaat üretim potansiyeline sahip Türkiye'de bugün 7 bin 600 megavat kurulu gücümüz ve 3 bin 500 türbinimiz var."
"Rüzgarla birlikte alt sanayiye odaklanılmalı"
Teknolojiyi geliştirmenin yanında bu teknolojiyi satılabilir hale getirmenin de önemli olduğuna dikkati çeken Yıldırım, "Bugün rüzgar türbininin dizayn aşamasından seri imalata geçişine kadar olan maliyeti 200 milyon avro. 6 ay geç kalırsanız rakipleriniz sizin önünüze geçer. Ülke olarak tüm parçaları imal ediyorsanız ve global tedarik zincirinin parçası haline geldiyseniz pastanın büyük kısmı sizin demektir. Biz bugün imalat kabiliyetine ulaştık ancak bunu ölçeklendirilebilir yapmalıyız." dedi.
Yıldırım, rüzgar sanayisiyle birlikte alt sanayiye de odaklanılması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Buz dağının altında kalan kısmı da görmeliyiz. Sadece santral yatırımları değil, rüzgar sektörünün alt sanayisine de bakmalıyız. Burada ana ekipmanlara parça üreten imalatçının da yatırımı söz konusu. Yatırımcıların görmek istediği, önümüzdeki 10 senenin öngörülebilir olması ve yaptıkları işin finanse edilebilmesi. İşinizin, finansal kaynak sağlayan kurumlar tarafından makul ve cezbedici görülmesi gerekiyor. Bugün bankalar, yatırımcı şirketler yenilenebilir enerjiyi seviyor, çünkü dünyanın ekonomisine etki edecek ve önümüzdeki 15 seneyi şekillendirecek olan bir alandan bahsediyoruz."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...