Maçlar bitiyor, her teknik patron gibi Şenol Güneş de soluğu medyanın karşısında alıyor... Her iyi ve kötü oyundan sonra haliyle performanslar soruluyor; deneyimli hocanın yanıtı ise pek değişmiyor. Çünkü genelde hassas, oyuncularını direkt olarak hedef göstermekten kaçınıyor, kötüleri değil, sahanın iyilerini sayıyor. Bu tablo birkaç kez tekrarlanınca da aslında 'kötü' olarak kimleri nitelediği ortaya çıkıyor. Tabi ki bazı futbolcuların form düşüklüğünü gözlemlemek için kahin olmaya ya da illa ki Şenol Güneş'ten duymaya gerek yok ama kendisinin tespitleri son haftalardaki tutukluğun da gerekçeleri olarak kabul edilebilir.
Kilit oyuncu Selçuk
Trabzonspor'un orta sahasında Selçuk İnan 'kilit' rol oynuyor. Çünkü onun performansı sadece kendisini değil, birçok takım arkadaşını da birinci dereceden etkiliyor. Yükü hayli ağır genç futbolcunun yanında artık savunma özelliği yüksek sadece Serkan var... Diğer isimler, Alanzinho da, Gabriç de, Burak da, Colman da, Engin de önce 'hücum' özelliği ile sivrilen isimler. Hiçbirinden önce 'savunmasını' beklemek mümkün değil. Hal böyle olunca, Serkan da mevkisi icabı zaman zaman uzak kalınca Selçuk'un savunma önceliğine yönelmekten hücuma katkısı zayıflıyor. Ne o eski uzun toplarını kullanabiliyor, ne top Trabzon'da iken Colman'ı, Alanzinho'yu rahatlatacak zindelikte kalabiliyor.
Doğal düşüş de etkili
Şimdi Bursa'da oynayan Hüseyin ile geçen sezon yan yana iken çok daha başka bir Selçuk izlememizin sebebi Hüseyin'in onun savunma yönüne katkı yapıp Selçuk'u öne çıkarıyordu. Selçuk'un daha fazla güçlenmesi, hücuma katkı yapması, bu bölgedeki arkadaşlarının onun yükünü hafifletmesine bağlı. Bir başka düşüşteki yıldız Colman ise sert markajdan kaynaklı bir tutukluk yaşıyor. Selçuk'un durumundan etkilense de kronik bir Güney Amerikalı hastalığı olan istikrarsızlık arada bir kapısını çalıyor.
Tedaviye yanıt veremedi!
Serbest adam gömleğinin çok yakıştığı Alanzinho da Burak'ın, o yoksa Teo'nun terfisiyle ikinci değil, üçüncü gol alternatifi olup daha çok forvet arkasında kalınca durdu. Zaman zaman dalışları, dikine çıkışları oluyor ama etkisi azaldı. Artık eskiye oranla daha az süre bulması 'Güneş sisteminde' kendisine yeni bir yer arandığının işareti. Performansları kıpırdandığında Trabzon'u başka bir kimliğe büründüren bu üçlüye oranla Teofilo'nun durumu daha vahim. Güneş onun için özel maç yaptırıp gol bile attırdı ama gelen bilgiler hala Kolombiyalı'nın 'istenen', 'bilinen' ve 'lanse edilen' durumundan uzak olduğu yönünde.
Frikik hatırlayan var mı?
Trabzon'da bir başka sıkıntı ise takımın net bir frikikçisinin olmaması. Arjantinli var, Brezilyalı var, teknik kapasitesi yüksek yerliler var ama Trabzonspor'un şık bir frikik golünü hatırlayan yoktur. Şenol Güneş'in bu konunun üzerinde durduğunu biliyor, bu yönde gelişmeleri dikkatle izliyoruz.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...