Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'i "göçmenlerle ilgili yalan söylemekle" suçlayan Hollandalı gazeteci Ingeborg Beugel'in Yunanistan'ı terk etmek zorunda kalmasına neden olan süreç, AA muhabiri tarafından Avrupa Birliği (AB) Komisyonu sözcülerinin dünkü günlük basın toplantısında gündeme getirilmişti. Ancak sözcüler, soruya verecek yanıtları olmadığını, bilgi sahibi olmaları halinde dönüş yapabileceklerini ifade etmişti.
Komisyondan bir sözcü, daha sonra AA muhabirine e-posta yoluyla açıklama yaptı. Yunanistan'ın ya da Hollandalı gazeteci Beugel'in zikredilmediği açıklamada, "Gazetecilere yönelik tüm tehdit ve saldırıları çok ciddiye alıyoruz. Gazeteciler, işlerini güvenli bir şekilde yapabilmeli." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, "Bireysel vakalar hakkında yorum yapma alışkanlığımız yok. Herhangi bir olayı takip etmek, ulusal yetkililerin sorumluluğundadır." denilerek şunlar kaydedildi:
"Gazetecilere yönelik saldırılar son yıllarda arttı. Bu nedenle eylülde Komisyon, ilk önerisini sundu. Şimdi bunu uygulamak için üye devletlerle çalışıyoruz. Ayrıca yıllık Hukukun Üstünlüğü Raporu'nun bir parçası olarak tüm üye devletlerdeki gazetecilerin güvenliğini analiz etmeye devam edeceğiz."
AYRILMAYA ZORLANDI
AB'den Hollandalı gazetecinin Yunanistandan ayrılmaya zorlanmasına ilişkin genel açıklama
Beugel, Yunanistan Başbakanı Miçotakis'e Hollandalı mevkidaşı Mark Rutte ile basın toplantısında, "Sığınmacıların geri itilmesi, Yunanistan'daki mültecilerle ilgili yalan söylemeyi ne zaman bırakacaksınız?" sorusunu yöneltmişti.
Ertesi gün aşırı sağcı bir Yunan vatandaşının saldırısına uğrayan Beugel, kendini güvende hissetmediği gerekçesiyle ülkeden ayrılma kararı aldığını belirtmişti.
Beugel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Hollanda Büyükelçiliği, Hollanda Gazeteciler Birliği ve Hollanda Dışişleri Bakanlığı (Yunanistan'dan ayrılmamı) şiddetle tavsiye ediyor. Çocuklarım da aynı şekilde." ifadelerini kullanmıştı.
Özellikle sosyal medyada milliyetçi grupların kendisine yönelttiği eleştirilere dikkati çeken Beugel, ayrılma kararının nedenine ilişkin, "Çünkü nefret söylemi, modern dijital cadı avı kontrolden çıktı. Bazen fiziksel ortamda da saldırıya maruz kalıyorum. Çok destek de görüyorum ama çok güçlü, nefret dolu, kadını hedef alan, cinsiyetçi, milliyetçi saldırganlık da söz konusu." değerlendirmesinde bulunmuştu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...