HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP’nin 8 milletvekilinin tutuklu olduğunu belirtti. Buldan, OHAL’e ilişkin eleştiriler yöneltti. Şüpheli bir referandum sonrası yapılan ilk seçime olağanüstü hukuksuz bir ortamda baskın seçimle gidiyoruz” ifadesini kullanan Buldan, “İrademizi yok saymaya kimsenin hakkı yoktur. Kürtlerin yaşadığı coğrafyalar 1925-1950 arasında OHAL’le yönetildi. 1987’den 2002’ye kadar da OHAL uygulanmıştır. Son 2 yılı da sayarsak 50 yıldan fazla süre bu coğrafya OHAL’le yönetilmiştir” diye devam etti.
BULDAN’A TEPKİ
AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, Pervin Buldan’ın konuşmasına tepki gösterdi. Bostancı, “AK Parti grubuna baksanız, Kürt kökenli vekiller olduğunu görürsünüz. Yaşanan Kürt meselesine ilişkin bir mesele değil, yaşanan terörle ilgili yargının verdiği kararlar. Bunları değerlendirirken ayrı bir etnik çatışma çıkaran dili çok yanlış, doğrudan genel başkanı olduğunuz partinin söylemiyle uyumsuz görüyorum” ifadelerini kullandı.
MERAL DANIŞ’IN ‘KÜRT İLLERİ’ SÖZLERİNE TEPKİ
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş da, Bostancı’nın ardından söz alarak, “Biz Kürdüz, Kürt kökenli değiliz. Bizde Ermeniler, Süryaniler, feministler ve Türkler de var. Biz Türkiye partisiyiz” dedi.
Söz sırası HDP’ye geldiğinde CNN Türk, NTV ve Habertürk gibi televizyon kanallarının canlı yayından çıktığını belirten Beştaş açıklamalarına, “İşte ayrımcılık böyle yapılır. Milletvekillerimizi tutuklayarak HDP’yi bitiremezsiniz. HDP 24 Haziran’a gümbür gümbür geliyor ve biz kazanacağız” diye konuştu.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman ise, Beştaş ve Buldan’ın açıklamalarına tepki gösterdi. Kahraman, “Kürt illeri diye bir şey olmadığını” söyleyerek şunları kaydetti; “Türk coğrafyasında yalnızca Türkiye Cumhuriyeti hükümeti var. Anayasaya üst düzeyde aykırıdır beyanlarınız. Türk illeri, Kürt illerini beyan edeni dışarı almak lazım. Gelin meramınızın böyle olmadığını söyleyin, yoksa sizi TBMM’den çıkaracağım. Kürt illeri nedir hanımefendi? Türkiye’yi böldürmeyiz.”
Meral Danış Beştaş ve İsmail Kahraman arasındaki diyalog şöyle:
Beştaş: Yok deyince Kürtler de yok mu olacak?
Kahraman: Böldürmeyiz. Açın mikrofonu.
Beştaş: Sayın Başkan öncelikle ben geri alacağım hiçbir cümle sarf etmedim. Biz burada konuşurken realiteleri olduğu gibi ifade ediyoruz. Hakikat bizim Türkiye’yi bölmemiz değil, 80 milyonun demokratik bir ülkede yaşamamızdır. Kürt illeri derken Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı iller. Trakya ili gibi. Diyarbakır’ın yüzde 80’i Kürtse buna Kürt ili demenin ne mahsuru var? Kürt olmak gibi, Kürt illeri de bir realitedir.
Kahraman: Bu açıklamanızla, Kürdistan olarak ifade etmediğinizi, nüfus yoğunluğu olduğunu ifade ettiniz. Kürt illeri diye bir şey yok. Sayın Buldan, sizle mesai yaptık. Türkiye herhangi bir Ermeni katliamı yapmamıştır. Soykırım kabulü gibi bir mesele oldu, o Türkiye’de de gündeme geldi gibi bir şey olabilir. Ölen kişilere saygı duymak başkadır, katliam ya da soykırım gibi bir şey olmamıştır.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...