İstanbul Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Hakan D., katılırken, müşteki A.Ç., duruşmaya gelmedi. Tarafların avukatları da duruşmada hazır bulundu. Kimlik tespitinin ardından sanık Hakan D.'nin sorgusuna geçildi.
Olay günü evden çıkmadan önce annesi ile tartıştığını söyleyen tutuklu sanık Hakan D., "Olay günü ikametimden çıktım, annemle kavga etmiştim. İşe gidiyordum. Benim bir kısım psikolojik sorunlarım vardır. Esasında başarılı bir öğrenciydim. Tıp fakültesinde okuyordum. Ancak bir süre sonra tıkandım, bu nedenle kaydımı dondurdum. Okula devam etmiyordum" dedi. İşe gitmek için evden çıktığını, yolda giderken kaldırımda şikayetçiyi gördüğünü söyleyen Hakan D., "Kaldırım dardı, ayrıca park etmiş araçlar da vardı. Ben sinirle giderken çarptım. Çok sert bir çarpma da olmadı. Devamında bayan bana 'geri zekalı' dedi. Ben de sinirli olduğum için döndüm, 'sen kime geri zekalı diyorsun' dedim, omuzundan itekledim. Biraz kuvvetli olmam, karşımdaki kişinin de zayıf olması nedeniyle yere düştü. Esasında sinirli idim, bilerek çarpmadım, yumruk atmadım, omzundan itekledim. Sonrasında olay yerinden ayrıldım. Benim polisten kaçma amacım yoktu, gün içinde de beni evimden aldılar" dedi.
'BEN ÇOK BAŞARILI BİR İNSANIM, O AN GERİ ZEKALI DEMESİ TEPKİ OLUŞTURDU, EYLEM GERÇEKLEŞTİ'
İki gözünün de bozuk olduğunu söyleyen tutuklu sanık Hakan D., "İki gözüm de bozuk, sol gözüm daha da kötü. Kullandığım bir gözlük vardır, ancak olay öncesinde kaybettiğim için olay günü takılı değildi. Kaldırımın yan tarafında ağaç vardı, iki kişinin zor geçebileceği bir yerdi. Sinirle gidiyordum, çarptım. Ben çok başarılı bir insanım, o an geri zekalı demesi tepki oluşturdu. Başarılı bir öğrenci olmama rağmen bu şekilde beyanda bulununca eylem gerçekleşti" dedi.
'MÜVEKKİLİM ÜSTÜN ZEKALI BİRİSİDİR'
Müvekkilinin tıp fakültesinde bir öğrenci olduğunu söyleyen sanığın Avukatı Refik Timuçin Bektaş, "Müvekkilim Tıp Fakültesi öğrencisidir. Birinci ve ikinci sınıflarında okul birincisi olarak eğitimine devam etmiş, üstün zekalı birisidir. Üçüncü sınıftan sonra psikolojik sıkıntıları başlamıştır. Buna ilişkini olarak Ankara Üniversitesi'nde tedavi gördü, iki gün hastanede yattı. Ardından Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde tedavisine devam edildi. Müvekkilime ilişkin yargılama bozukluğu ile ilgili araştırma yapılmıştır ancak müvekkilimin sıkıntısı öfke kontrolüne yöneliktir. Müvekkilimin müştekiye vurma nedeni müştekinin kendisine geri zekalı denmesidir. Öfke kontrol sisteminde bozukluk var, bununla ilgili testlerin yapılması gerekirdi" dedi.
Avukat Bektaş, müvekkili için öfke kontrolüne yönelik rapor alınmasını istedi.
ŞİKAYETÇİ AVUKATI NEFRET SUÇUNDAN CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ
Müşteki A.Ç.'nin avukatı Şengül Karslı ise sanıktan şikayetçi olduklarını belirterek, "Müvekkilim yaşadığı olayın travması nedeniyle sanıkla karşılaşmak istemediğinden salonda bulunmamaktadır. Sanık, açık ve net beyanına göre yumruk atmış. Müvekkilim kadın olmasının ötesinde önce insandır. Yolda direğe çarpmamıştır, ağaca çarpmamıştır. Bir kadına cinsiyeti için, belki de başörtülü olduğu için yumruk atmıştır. Bir kum torbası değildir müvekkilim. Sizin kızınız da yarın evde tartışmış birisinin yumruğuna maruz kalabilir. Toplumun yüzde 80'i öfke kontrolü sorunu var. Öfke kontrolü de kontrol edilebilir. Kadına şiddet bir insanlık suçudur. Öncelikle sanığın bu eylemi nefret suçu olarak görülmelidir, çünkü cinsiyete dayalı bir eylemdir" dedi.
Mahkeme, sanığın akıl sağlığının yerinde olduğuna ilişkin rapor bulunduğunu, araştırılacak başka bir husus kalmadığını belirterek kararını açıkladı.
Son sözü sorulan sanığın avukatı, soruşturma aşamasında verilen sağlık raporunu kabul etmediklerini belirterek, müvekkilinin suçu kasten işlemediğini, içinde bulunduğu psikolojik nedenlerle işlediğini savunarak müvekkilinin beraatini ve tahliyesini istedi.
'BAŞÖRTÜSÜ NEDENİYLE EYLEMDE BULUMADIM'
Son sözü sorulan sanık, "Takdir mahkemenizindir. Yumruk atmadım, itekledim. Ben bayanın başörtüsü nedeniyle bir eylemde bulunmadım. Benim kardeşlerim de başörtülüdür. Yalnızca söylenen söze tepki gösterdiğim için olay gerçekleşti" dedi.
KARARLA BİRLİKTE TAHLİYE EDİLDİ
Kararını açıklayan mahkeme sanığı, "Basit kasten yaralama" suçundan 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırdı. "İyi hal" indirimi ile bu cezayı 5 ay 16 güne indiren mahkeme, hükmün açıklanmasını da 5 yıl süre ile geriye bıraktı. Mahkeme, kararla birlikte sanığın tahliyesine karar verdi.
34 GÜNDE KARAR ÇIKTI
29 Eylül 2017 tarihinde Ataşehir'de yolda yürüyen A.Ç. isimli kadına çarpan Hakan D., iddianameye göre kadını yumruk atmak suretiyle darp etti. İki gün sonra 1 Ekim 2017 tarihinde gözaltına alınan Hakan D., 2 Ekim 2017 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklandıktan 18 gün sonra hakkında iddianame düzenlendi. 20 Ekim tarihinde düzenlenen iddianamenin gönderildiği 57. Asliye Ceza Mahkemesi, 23 Ekim tarihinde iddianameyi kabul ederek 9 gün sonrasına duruşma günü verdi. Bugün görülen ilk duruşmada da karar çıktı.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli Hakan D.'nin 29 Eylül 2017 tarihinde Ataşehir'de yolda çarptığı A.Ç. isimli kadını yumruk atarak darp ettiği, bu hareketiyle müştekiyi hayati tehlikeye sokmadan hafif şekilde yaraladığı belirtiliyor.
İddianamede şüphelinin, "Basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde kasten yaralama" suçundan 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...