Habertürk yazarı Serdar Ali Çelikler, "Futbol Piyasası Denetleme Kurulu (FPDK) geliyor" başlığıyla yayımlanan yazısında "Biz spor yazarlarının, genelde köşe yazarlarının gurur duyacağı anlar vardır. Bu anlar çok fazla olmaz. Habercilik dışında işimizin iki yönü vardır. Birincisi olanı, olmuşu kritik etmek ve 'şöyle olsaydı daha iyi olurdu' demek. İkincisi ise fikir vermek, bir takım önerilerle bulunduğumuz habitata katkıda bulunmak" dedi.
"Genellikle işimizin ilk kısmı akıllarda kalır ve 'hep sallıyorsunuz.. yapın da görelim' gibi sığ karşı eleştiriler alırız. Ancak benim gibilerinin hayatta gurur duyacağı anlar da vardır. Bu anlar, önerdiğiniz, ısrarla üstünde durduğunuz bir fikrin kabul görmesi ve yetki makamındakilerin bu fikri hayata geçirmesidir" ifadesini kullanan Çelikler, "Efendim, 2010 yılındaki büyük ihalenin (değeri 200 milyon dolardan 400 milyon dolara çıkan yayın ihalesi) ertesi gününden itibaren 'Futbol Piyasası Denetleme ve Düzenleme Kurulu kurulmalı.. Kulüplerin bu büyük bütçeleri yönetme kabiliyeti yok. Bu kadar büyük endüstri olup da denetleme kurulu olmayan 2 iş kolundan biri futbol (diğeri ticari taksi piyasası) Böyle olmaz' diyen bendenizin fikriyatı kabul gördü" diye yazdı.Çelikler, şöyle devam etti:
— Nihayet ismi bu olsa da olmasa da futbol piyasasını denetleyecek, kulüplere borçlanmadan evvel, mali yapılarına göre hareket izni sağlayacak yasal bir kurum oluşturuluyor. Kulüpler Birliği, Bankalar Birliği ve TFF'nin "detaylarını daha sonra açıklayacağız" dedikleri ortak çalışmasının sonunda, devletin tüm kademelerince onaylanmış ve desteklenmiş bu proje iki başlı ilerleyecek. İlkinde kulüplerin mevcut borçlarının uzun vadeye yayılmış geniş bir kredi ağı ile temizlenmesi ve bu borç ödenme garantisinin TFF tarafından verilmesi gibi bir durum söz konusu.
- İkincisi ise bildiğimiz denetleme kurulu. Adı her ne olacaksa tam 9 yıl evvel benim ortaya attığım fikrin geliştirilmiş hali. Kulüpler bugüne değin ve halen "Oyunculara para saçıp borçlandıktan sonra nasıl ödeyeceğini planlama" şeklinde çalışıyor. Oysa bu kurul hayata geçirildikten sonra baştan, "Senin mali yapın bu transfere izin vermez.." demeyi ve daha baştan karşılıksız borçlanmayı engellemeye yönelik olacak. Öncelikle her iki fikrin de hayata geçirilmesi dolayısıyla katkısı olan kimler varsa tek tek teşekkür ve tebrik ederim.
- Ardından da eklemeyi yapmak boynumun borcu. Burası Türkiye.. Aman sakın bu işi tavsatmayın. 2001 finans krizi sonrası kurulan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) nasıl sıkı uygulandıysa (her ne kadar günümüzde bir kaç banka ile ilgili tavsamalar olsa da) bu işi de baştan sıkı tutmak ve denetimci mekanizmayı kuvvetli kurmak önemli.. Bu kurul, ve yasa kadük çıkacağına hiç çıkmasın. Bu konuda da gerekli uyarıyı yapayım. Detaylar açıklandıkça konu hakkındaki fikirlerimiz yansıtmaya devam ederiz.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |