AK Parti Merkez Karar Yürütme kurulu (MKYK) üyesi ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, eğitim verdiği Üsküdar Üniversitesi "Siyaset Okulu"nda konuştu. Başkanlık sistemiyle ilgili konuşan Kuzu, 1982 Anayasası'nın bugüne kadar pek çok kez değişikliğe uğradığını belirterek, "Yapılan bu değişikliklerin köklü çözüm anlamında bir faydası yok. Bu anayasa yamalı bohçaya döndü" dedi. Kuzu sistemle ilgili tartışmaların "rejim tartışmasına dönüştürülmesinin" bir anlamı olmadığını söyleyerek şu mesajları verdi:
Dünyada üç ana hükümet modeli var. Parlamenter model, İngiliz sistemi. Bugün biz başkanlık modeli dediğimiz anda muhalefet ne diyor? Rejim değişiyor diyor, ortada rejimin falan değiştiği yok. Bir hükümet modeli değişikliği meselesidir. Yönetim biçimi meselesidir. Cumhuriyet yerinde, demokrasi yerinde, laiklik yerinde, hukuk devleti yerinde, sosyal devlet yerinde, anayasanın başlangıcı yerinde, değiştirilemez maddelerin tamamı yerinde Atatürk de yerinde oturuyor daha ne istiyorsunuz? Bunlarda bir sorun yok, bunlar yerindeyse hangi sistemin değişikliğinden söz ederek milleti kandırmaya çalışıyorsunuz.
Parlamenter modelin taklit edilmesi mümkün değil. Başkanlık modelinin ana arterinden kopmamak kaydıyla versiyonu çok. Hani niye Türk tipi model olmaz diyorlar, biz de onu yapmaya çalışıyoruz. Bal gibi olur, olmaz diye bir şey yok. Türk tipi parlamenter rejim olmaz. Almanya çıktı Fransa çıktı, tutturamadı. Biz de çıktık biz de olmuyor. 82 Anayasası parlamenter model. Buna başkanlık diyen var, yarı başkanlık diyen var ama parlamenter rejim diyen neredeyse yok. Ama parlamenter rejim bu, o niyetle kurulmuş. Yapamazsın, olmaz. Başkanlık modelinin kuralları düzgün konulduğunda düzgün bir model. Zor bir model, kurallı bir model. Başkanlık modelinde dengeyi kuramamışsanız model işlemez. Kuralları güzel koyarsan güzel bir model. Onu çok iyi dengelemek lazım. Başkanlık modelinde başbakan tarihe karışacak. Cumhurbaşkanı başbakan aslında. Bugünün başbakanını düşünün, yani Recep Tayyip Erdoğan'ın ya da başka birinin başkan olduğu bir dönemde aslında başbakan o. Yani ayrıca başbakan yok. Başkanın bir ya da iki yardımcısı olacak. Başkanlık süresi 5 yıl artı bir 5 yıl 10 yıl olabilecek. Bakanlar da parlamentonun dışından olacak. Yürütme organının başında başkan olacak. Meclis dar bölge ve daraltılmış bölge ile seçilecek. Milletvekilleri daha aktif ve etkin olacak. Denetimde de siyasi sorumluluk ön planda olacak. Başkan 5 yılda bir halka giderek hesabını verecek. Bakanların sıkıntısı varsa bundan başkan sorumlu olacak ve istediği zaman o bakanı değiştirecek. Başkan parlamentoyu suçlayarak yüce divana gönderebilecek.
Parlamenter sistem çok partili koalisyon sistemlerini gündeme getirir, bu da istikrarı engeller. Türkiye'de 6-7 grubun olduğu günleri gördük. Hükümet kuracağız, iki parti oluyorlar, 40 gün 40 gece çalışıyorlar. Sonra Başbakan geliyor "Türkiye'yi hükümetsiz bırakmadık" diyor. Yetkinlik bakımından milli iradeden yüzde 2 almış bir partinin payı yüzde 80'lere tekabül ediyor. Peşin satıcı gibi 'Ben olamazsam olamazsın' diyor'.
Sabah
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |