En son Zeynep Bastık ile ‘Bırakman Doğru Mu?’ şarkısına yaptıkları düetle deyim yerindeyse rüzgar gibi estiler. Ama buraya gelirken çok zor zamanlardan geçtiğini söylüyor.
Söz, rap savaşlarına gelince şöyle diyor: Norm Ender’i abim olarak görmüyorum. Ezhel mi rap’i ucuzlaştırıyor? Ezhel dünyanın en iyi söz yazarlarından biri. Türkiye’de rap’in başına gelmiş en iyi şey.
Bütün rapçiler gibi çocuk yaşta başlamışsın müziğe ama son dönemde çok öne çıktın. Rapçilerin geniş kitlelerce tanınmadan önce kısık ateşte demlenme süresi mi oluyor?
Benim popüler olmamla rap’in daha geniş kitlelere ulaşması aynı döneme denk geliyor. Geçtiğimiz iki yıl öyle bir süreçti. Öncesinde rap daha underground olarak ilerliyordu. Sadece belli başlı birkaç isim adını duyurabilmişti.
Ama şimdi neredeyse 7’den 70’e her yaş grubundan insan rap müziği dinler hale geldi. Bunun nedeni ne?
Çok net bir açıklaması yok bence. Biraz zamanın ruhuyla ilgili. Dünya değişiyor, zevkler değişiyor. Herkes yeni bir arayış içinde. Rap’in de bu boşluğu güzel doldurduğunu düşünüyorum.
Peki, müzik yolculuğunun neresindesin şu an?
Her zaman başında hissediyorum. Ne olursa olsun, hep yeni başlamış gibiyim. Oysa tabii ki belli bir noktaya gelmiş durumdayız artık. Eskiden ayda bir konser verirken şimdi bir gün arayla konserdeyim hep.
Evet uzun zamandır bir araya gelmeye çalışıyoruz ama hep şehir dışında, konserdeydin. Alıştın mı bu tempoya?
Valla çok yorucu, alışmaya çalışıyorum. Çok fazla festival var. Her yerden istek geliyor, sürekli yurtdışına çıkıyoruz. Ben de şaşırıyorum bazı şeylerin geldiği noktaya.
En başa dönersek, İzmir’e, Karşıyaka’ya... Hikayeni nasıl anlatırsın?
Doğma büyüme İzmirliyim. Çocukluğum Karşıyaka’da geçti. İki kardeşiz, 2000’li bir kız kardeşim var. O da müzikle ilgileniyor. Sesi çok güzel, güzel sanatlar okudu. Ona da destek olacağım ileride.
Nasıl bir çocukluk geçirdin?
Biraz problemli… Annem ve babam birbiriyle anlaşamıyordu. Zaten daha sonraki yıllarda boşandılar. Ama Karşıyaka’da yaşadığımız için kendimi şanslı hissediyorum. Bir çocuğun büyüme dönemi için güzel bir yerdi. 30 yaşındayım ve tam geçiş dönemine denk geldiğim için benim çocukluğumda bilgisayar henüz çocukların oyuncağı değildi daha. Erik ağaçlarına çıkardık, top oynardık…
Annen ve baban ne zaman ayrıldı?
15 yaşındaydım. O yüzden bugüne kadar maddi manevi sıkıntılı bir süreç vardı hep. Ben zaten onlardan kopuk büyüdüm. Onlar da ayrılınca iyice koptuk. 17 yaşında evden ayrıldım. Kendi stüdyom Yeşil Oda’yı kurdum. Kendi paramı kazanmaya başlayınca değişti her şey. Ama öncesinde bir aile hayatım olmadı. Müdahale eden olmadığı için kendi istediğim şeylere daha iyi odaklandım. Kimse bana “Şunu yapma, şöyle yapma” demedi. Ha şu an görüşüyoruz. Hiçbir problem yok aramızda. Ama o dönem öyle bir dönemdi.
Ailevi kopukluğun olumsuz etkileri de olmuştur mutlaka...
Oldu tabii. Sokağa düştüğüm, banklarda yatıp kalktığım günler de oldu. Lise ikinci sınıfta devamsızlık yüzünden okuldan atıldım. Yani öğrencilik dönemim de biraz serkeş ve asi geçti. Sonra dışarıdan devam ettim eğitimime… Üniversiteye de kaydoldum ama bu kez de zamansızlıktan bitiremedim okulu.
Şimdi durduğun yerde kendini kazanmış hissediyor musun?
O günler geliyor aklıma… Sokakta, bankta yattığım günler... O zaman kendimi sürekli sahnede hayal ediyordum. İnsanların beni deli gibi alkışladığını hayal ederek uyurdum. Kişisel gelişim kitaplarına sardığım bir dönemdi. Onları okuya okuya hayal kurmayı öğrendim. Bir şeyi çok istediğinde mutlaka gerçekleşeceği önermesini çok içselleştirdim. İstediğim, hayalini kurduğum çok şeye ulaştım. Herkes şarkılarımı söylüyor, sokakta çevirip fotoğraf çektirmek istiyor. Haliyle maddi ve manevi olarak kazanmış hissediyorum kendimi. Ama daha başaracak çok şey var.
Ne var mesela?
Yine müzik üzerine tabii. Zaten rakamlar insanı tetikliyor. Daha çok insana ulaşmak, yurt dışında daha çok konser vermek, daha büyük bütçeli klipler çekmek… Özetle daha büyük işlere imza atmak istiyorum.
Ekşi Sözlük’te “Yalancı Piyancı, aslında zengin. Mercedes’e biniyor” diye yazmışlar.
Evet, şu an Mercedes’e biniyorum, şu an zengin olabilirim ama buraya nasıl geldiğimi de anlattım işte… Sokakta, bankta yattığım günleri düşününce şu an geldiğim nokta inanılmaaaz!
Senin o arabaya binmen insanları neden rahatsız ediyor olabilir?
Bir kere bir konser çıkışı mecburen metroya binmiştim. O gün de fotoğrafımı çekip “Anıl Piyancı metroda”, “Abi senin ne işin var metroda?” diyenler olmuştu. Ben ikisinden de gocunmuyorum. Yeri gelir metroya binerim, yeri gelir Mercedes’e binerim. Zaten benim gerçek dinleyicim ben kazandıkça daha da mutlu oluyor.
Çok isimle düet yaptın. Aralarında rapçiler de var, Zeynep Bastık gibi daha popüler müzik yapan isimler de...
Bizim müziğimiz böyle bir müzik, bu kültür böyle bir kültür. Arkadaşlarla yapınca müzik daha da güzel. Ben ‘Sekiz’ grubuyla da müzik yaptım. Ezhel de o grubun içindeydi. Bizim hobimiz buydu zaten. Toplanıp birlikte müzik yapıyorduk. Zeynep’i zaten İzmir’den tanıyorum. Biz Zeynep’le ilk şarkımızı yaptığımızda Zeynep daha ünlü bile değildi. Biz klibi çekerken Zeynep’in 200 bin takipçisi vardı. Klip çıkınca bir anda 400 bin oldu, şimdi 1 milyona ulaştı. Biz her zaman her konuda birbirimize desteğiz yani.
Dışarıdan iyi anlaşıyor gibi görünüyorsunuz ama mesela bu yaz Norm Ender’in yaptığı ‘Mekanın Sahibi’ şarkısı rap dünyasını baya karıştırdı.
Valla bir tek Norm Ender düşmanca davranıyor, dost davranmıyor piyasaya. Onun dışında herkes birbiriyle çok iyi arkadaş ve dostluk içinde.
Norm Ender’i haklı bulduğun, eleştirisinde, isyanında hak verdiğin noktalar yok mu hiç?
Yoook, yook! Hiçbir şekilde doğru bulmuyorum yaptığını. Gelip bizle arkadaş olmayı, bizi anlamayı denese her şey daha iyi olurdu. Herkes istediği müziği yapabilir. Herkes birbirine anlayış göstermeli.
O, rap’in ve şarkı sözlerinin ucuzlaştırıldığını düşünüyor...
Yooo! Hayır. Kim ucuzlaştırıyormuş rap’i? Ezhel mi? Ezhel dünyanın en iyi söz yazarlarından biri. Bak, dünyanın diyorum. Türkiye’de rap müziğin başına gelmiş en iyi şey Ezhel! Eminem bile şarkılarını dinlese, incelese, “Bravo” der. Basit söz yazanlar da var ama bu çeşitliliktir zaten rap’i rap yapan. Aynı kişi çok derin sözler de yazabilir, çok basit bir şarkı da yapabilir. Bakın Eminem’e, bir şarkıda ağır sistem eleştirisi yapıyor, diğerinde seksten bahsediyor, bir diğerinde klasik bir aşk hikâyesi anlatıyor.
“Sizin abileriniz çok güzel şeyler yaptı. Örnek alacaksanız Sagopa’yı, Ceza’yı, beni örnek alın” dedi. Sen Norm Ender’i müzikal anlamda abin gibi hissediyor musun?
Yoook! Hayır, hayır. Sagopa ‘abi’, Ceza ‘abi’! Onlar rap müzik adına büyük şeyler başarmış insanlar. Norm ise adını bir şekilde duyurmuş, kendi kendini bir yere koymuş biri sadece.
Bir şarkında “Rap benim karım, onu hiç aldatamam” diyorsun... Bütün olarak baktığında tam anlamıyla ne ifade ediyor sana?
Beni hayata tutunduran şey rap. Beni sokaktan kurtardı. Nasıl bir geleceğim olacağına dair hiçbir düşüncem yoktu. Bana bir yol gösterdi ve o yol beni çok güzel bir yere çıkardı. O yüzden vazgeçilmez. Aşk bu! Başka türlü açıklayamam. Başka hiçbir şeyden bu hazzı alamam.
Tanındıkça kadınların yaklaşımında değişiklik oldu mu? İlgileri arttı mı mesela?
Sadece kadınların değil, herkesin davranış şeklinde değişiklikler oldu. Geldiğim noktaya çok sevinen de var, olumsuz anlamda kurulan da. En zoru buymuş zaten; bu durumu idare etmek. Hala zaman zaman nasıl davranacağımı bilemiyorum. Herkesin isteği de, sevgisi de artıyor ama ulaşamazsa nefreti de artıyor bu kez.
Aşk ne ifade ediyor sana?
Benim için güven demek aşk.
Sen her zaman sadık bir sevgili misin peki?
Kesinlikle evet.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...