Sözcü Gazetesi Ankara Haber Müdürü Emin Özgönül’ün 'Yakın Tarihin Perde Arkası' adlı kitabı son 40 yılda yaşanan birçok olayın detaylarını gün yüzüne çıkarıyor.
Özgönül, "Sırları zaman aydınlatıyor, içinde yaşadığımız olayların perde arkasında, bilinenlerden çok, bilinmeyenler var" dedi.
SÖZCÜ Kitapevinden piyasaya çıkan kitapta, Çankaya Köşkündeki MGK toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Başbakan Ecevit’e Anayasa kitapçığı fırlatması, Erdal İnönü’nün siyaseti sevmemesine rağmen, parti genel başkanlığı ve Başbakan yardımcılığına kadar uzanan öyküsü, Türk siyasetine damga vuran Turgut Özal’lı yıllar, basının usta kalemi merhum Bekir Coşkun’un hayatı ve anıları da yer alıyor.
Kitapta, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Bülent Ecevit, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Meral Akşener’li yıllar ile 1980 sonrası Zincirbozan’a sürgün edilen siyasetçilerin yaşadıkları da kendi ağızlarından ve dönemin tanıklarınca dile getiriliyor. DSP hükümetinin Başbakan yardımcısı Hikmet Uluğbay'ın esrarengiz intihar girişiminin yanı sıra, ‘Kod Adı Toros’ bölümünde de Rauf Denktaş konu ediliyor.
İşte kitaptan renkli anılar:
ERDAL İNÖNÜ
Çoğu zaman makam aracı ve koruma kullanmaz, Meclis’e taksi ile gelip giderdi. Makam aracına bindiğinde de öndeki eskortun tepe lambasını, "Gözlük camlarıma yansıyor, biri kırmızı diğeri mavi oluyor" diyerek kapattırırdı. Bir gün Meclis’in önünden taksiye bindi. Şoför aynadan bakıp "Erdal İnönü’ye ne kadar çok benziyorsunuz’’ dedi. İnönü "O benim" cevabını verdi. Şoför şaşkınlıkla,"Geçen gün Çankaya’dan bir kişi aldım, o da size çok benziyordu’’ diye sohbeti sürdürdü. İnönü’nün cevabı ise şöyle oldu: "O da benim...’’
BEKİR COŞKUN
Hürriyet gazetesinde çalışırken bir yazımın ardından dönemin Başbakanı çok kızdı ve benim için 'Ülkeyi terk etsin'' dedi. Ben hiçbir önemli konuda birinci olamadım. Ama o gün Türkiye'den kovulmak istenen ilk gazeteci unvanı aldım. O zaman Cunda adasındayım. Bizim evin terasına çıktım, ufka doğru baktım, Midilli adası gözüküyor. Madem beni kovuyorlar, tekneme atlayıp gitsem mi acaba diye düşündüm. Kaptan ehliyetim de var. Ama iyi bir rota çizmem lazım. Daha önce de gezmek için Midilli'ye gitmek üzere yola çıkmıştım, bir baktım Altınoluk'a gelmişim, Erbakan Hoca'nın evinin önündeki iskeleye çıktım.’’
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...