Kılıç, Yıldız'ın Yazıcıoğlu hakkında bazı bilgilere sahip olduğunu belirterek "rahmetli Erol Yıldız, Muhsin başkanımızın yanında, yakın korumalığını yapmış ve ister istemez bazı bilgilere sahip olan bir kardeşimizdi" dedi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun 25 Mart 2009 tarihinde hayata veda ettiği helikopter kazasına ilişkin görülecek davada Yazıcıoğlu'nun yakın korumalığını yapan polis memuru Erol Yıldız, davada tanık olarak dinlenecekti. Fakat Yıldız, davadan 7 gün önce Ankara'da şüpheli bir trafik kazası ile hayatını kaybetti.
Yazıcıoğlu'nun oğlu Furkan Yazıcıoğlu, Yıldız'ın vefatı sonrasında yaptığı açıklamada Yıldız'ın ölümünde şüpheli bir durum bulunmadığını belirterek "3 Mayıs'ta görülecek davadaki bir şüphelinin soruşturma aşamasında verdiği ve iddianameye de giren bazı iddialar üzerine Erol Ağabeyin tanıklığı istenmişti. Erol Ağabeyin vefatıyla ilgili şu aşama itibarıyla şüpheli bir durum görünmüyor ama savcılık soruşturmasının tamamlanmasını bekliyoruz. Süreci takip ediyoruz" diye konuşmuştu.
2009 seçimlerinde BBP Kahramanmaraş Belediye Başkan Adayı olan ve merhum BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile koruma polisi Erol Yıldız'ın en yakın yol arkadaşı olan eski BBP Kahramanmaraş İl Başkanı Bekir Kılıç ise bugün yaptığı açıklamayla Furkan Yazıcıoğlu'nun aksine görüş belirtti.
Bekir Kılıç, Yıldız'ın, Muhsin Yazıcıoğlu hakkında bazı bilgilere sahip olduğunu belirterek Yıldız'ın ölümüne ilişkin bazı şeyleri kabullenemediklerini kaydetti.
Türk yargısına inandığını dile getiren Kılıç, şunları söyledi:
"6 Mayıs Pazartesi günü Ankara'ya yolculuğa çıkmadan önce saat 10.18'de ve 10.19'da rahmetli Erol Yıldız kardeşimi telefonla aradım. Telefonu çaldı ama cevap vermedi. Genelde de böyle cevap verir, cevap vermese de hemen yakın bir süreçte tekrar geri dönerdi. Ben de 'Erol abi herhalde bugün uyanamadı' gibisinden çok meraklanmıştım. Yaklaşık yarım saat sonra ortak başka bir arkadaşımız beni aradı ve rahmetli Erol'un bir trafik kazası sonucu vefat ettiğini söyledi. Buna inanmak istemedim önce. 'Emin misin' diye birkaç defa tekrarladım. Emin olduğunu GATA'ya geçtiğini söyledi. Sonra yine de ben teyit etmek için Mecliste beraber çalıştığı başka bir arkadaşı aradım. Bir amirini aradım teyit etmek için. O da olayın doğru olduğunu söyledi. Çok derin bir üzüntü ile ne yapacağımızı bilmez bir hale geldik. Çok hızlı bir şekilde Kahramanmaraş'tan Ankara'ya doğru yol aldık.
MUHSİN YAZICIOĞLU HAKKINDA BAZI BİLGİLERE SAHİPTİ
Olayın oluş şeklini bir türlü kabullenemedik. Çünkü rahmetli Erol Yıldız çok yiğit, çok güçlü ve babayiğit bir insandı. Akıllı ve zeki bir insandı. Kendi aracının altında kalma yöntemi ile vefatını bir kabullenemedik bir zihnimizde oturtamadık bazı şeyleri. Çünkü rahmetli Erol Yıldız şehit Muhsin başkanımızın yanında, yakın korumalığını yapmış ve ister istemez bazı bilgilere sahip olan bir kardeşimizdi. Ama bu kaza ile Muhsin başkanın davası ile bir ilişkisi var mı derseniz, bunu şu anda vardır veya yoktur diye söylemem doğru olmaz. Çünkü savcılık gerekli soruşturmayı başlattı.
Emniyetimiz gerekli soruşturmayı yapıyor. Ve ben Muhsin başkanın olayında olduğu gibi artık karanlık tarafların bırakılmayacağına inanıyorum. Türk yargısına güveniyorum. Ama Erol Yıldız'ın vefatı bir sıkıntılı suikast mı derseniz, bunu şu anda söylemem çok doğru olmaz. Şu anda daha çok kazaya yakın olduğu görünüyor. Eğer bir şaibe varsa da bunu Türk yargısı, Türk Emniyeti en kısa sürede çözecek ve vicdanları rahatlatacaktır diye düşünüyorum.
NELER SÖYLEYECEKTİ? NE YAPACAKTI?
Eğer Erol Yıldız kardeşimiz vefat etmemiş olsaydı, bugün Kahramanmaraş'ta görülen Muhsin Yazıcıoğlu davasında tanıklık ve şahitlik yapacaktı. Neler söyleyecekti? Ne yapacaktı? Tabi ki bunu sadece en iyi kendisi bilirdi. Bizim özel görüşmelerimizde bizimle paylaştığı çok farklı bir durum yoktu. Ama şuna inanıyorum ve eminim ki merhum Erol Yıldız, Muhsin başkanın şehadetiyle ilgili o süreci net bir şekilde aydınlatacak bilgilere yüzde 100 sahip olsaydı, bunun için 13 yıl beklemezdi.
Şu ana kadar ne mahkeme sürecini beklerdi ne de herhangi bir süreci beklerdi. Erol Yıldız'ı herkes bilir ki; ‘çıkar, bildiği tüm doğruları bugüne kadar net bir şekilde konuşurdu' bağlasan durmazdı. Muhsin başkana o kadar bağlı o kadar seven ve bu da herkes tarafından şahitlik edilen bir durumdu. Bir an önce Türk yargısından savcılarımızdan bu olayın en ayrıntılı bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmasını rica ediyoruz."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...