Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı sonrasında yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
- Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantıda Doğu Akdeniz, Libya ve Suriye başta olmak üzere dış politika gelişmeleri ele alınmıştır. Toplantıda, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulumuzun kıymetli üyeleri tecrübe, birikim ve görüşlerini paylaşmış; bir yandan yeni dönem gelişmelerini değerlendirirken, diğer yandan gelecek dönem Türk dış politikasının önündeki imkân ve meydan okumaları müzakere etmişlerdir. Türk dış politikası açısından son 4 yılda yaşananların ayrı bir anlam ifade ettiği belirtilen toplantıda, yıllar boyunca birkaç küçük atılım dışında genel olarak edilgen konumda kalan Türkiye’nin ilk defa kendi önceliklerine, ihtiyaçlarına, planlamalarına göre bir dış politika izlemeye başladığı vurgulanmıştır. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Toplantısında, Türkiye’nin Suriye harekâtlarıyla sadece bölgesinde değil küresel düzeyde oyunları bozduğu, Libya ile yaptığı anlaşmalarla Doğu Akdeniz’de kendisi aleyhine kurgulanan senaryoları yerle yeksan ettiği dile getirilmiş, Irak’ın kuzeyindeki terörle mücadele operasyonlarını saha hâkimiyeti üzerine kurulu yeni bir stratejiye oturtmanın da çok önemli olduğu ifade edilmiştir.
"TÜRKİYE, EN COK SIĞINMACIYA EV SAHİPLİĞİ YAPAN ÜLKE"
- 2002 sonrasında Afrika’dan Güney Amerika’ya kadar, geçmişte ilişkilerin zayıf tutulduğu tüm coğrafyalara yönelik açılımlar gerçekleştirildiğine işaret edilen toplantıda, yıllar boyunca sabırla yürütülen bu çalışmaların meyvelerinin yavaş yavaş toplanmaya başladığı dile getirilmiştir. Toplantıda, girişimci ve insani dış politika yaklaşımı sayesinde bugün dünyanın en geniş temsil ağına sahip 5’inci ülkesi durumunda olan Türkiye’nin aynı şekilde dünyada en çok sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke olduğu üzerinde durulmuştur.
- Dış politikada bağımsız ve aktif davranma gücüne kavuşunca, kimi gerilimlerden uzak kalabilmenin de mümkün olmadığı değerlendirilen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Toplantısında, Türkiye’nin siyasi, diplomatik ve askeri imkanlarıyla, tüm meselelerin üstesinden gelebilecek güce, dirayete ve kararlılığa sahip olduğunun altı çizilmiştir. Artık uluslararası platformda en üst lige yükselen Türkiye’nin bölgesel ve küresel her meselede sözüne, duruşuna, safına bakılan, ona göre konum alınan bir ülke haline geldiği, bu durumun da Türkiye’ye ilave sorumluluklar yüklediği belirtilen toplantıda, medeniyet ve tarih ortaklığına sahip olunan her yerde daha çok çalışmak, liderlik etmek, siyasi ve fiili oyun kurucu olmak gerektiği ifade edilmiştir.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...