Yılmaz Özdil, Türk esirlerin, Yunanlıların elinde çektiği çile ve gördüğü işkenceleri dile getirdi.
YILMAZ ÖZDİL'İN YAZISI ŞÖYLE:
Düşman esirlerine bile bu muamele yapılmadı
100 yıl önce, bugün…
22 binden fazla Türk esirdi.
Aralarında kadınlar da vardı, 20 kadar çocuk da vardı, işgal bölgelerinde tutuklamışlar, İzmir üzerinden 31 farklı esir kampına götürülmüşlerdi, subayları hücrelerde tuttular, erleri ve sivilleri, taş ocaklarında, yol inşaatlarında, tarlalarda köle gibi çalıştırdılar.
(10 binden fazla Türk, bu kamplarda hayatını kaybetti, maalesef binlercesinin ismini bile bilmiyoruz, çünkü, aslında kaç kişinin ve kimlerin esir alındığını net olarak bilmiyoruz, kaç kişi denize atıldı, kimler nereye gömüldü, bilmiyoruz, sadece Yunanistan'ın verdiği resmi rakamları biliyoruz, Yunanistan'ın verdiği rakamların kesinlikle doğru olmadığından eminiz ama, elimizde başka veri yok.)
En büyüğü, Atina'da Lusiya kampıydı.
Kelimenin tam manasıyla “Türk mezarlığı”ydı, dört bin kadar Türk burada tutuluyordu, açlık, hastalık, maalesef çok azı hayatta kalabildi.
Bina yoktu.
Çadırlarda barınıyorlardı.
Her çadırda on kişi kalıyordu.
Toprak zeminde yatıyorlardı.
Yaz mevsiminde idare ettiler ama, kış ölümcüldü.
Günde iki defa yemek veriliyordu.
Ya fasulye, ya patates, ya da sardalya çıkıyordu.
Çalışmaya 40 kişi gidiyorsa mesela, 35 kişi dönüyordu.
Ölenlerin, sebepsiz öldürülenlerin haddi hesabı yoktu, dayak zaten rutindi, günlerce kan tüküre tüküre can verenler vardı.
Tuvalet yoktu.
Çadırlardan beş yüz metre kadar uzakta çukurlar vardı.
Bir metre genişliğinde, bir metre derinliğinde on metre uzunluğunda çukurlar…
Üzerinde kalaslar vardı.
Kalasın üstüne çıkarak, dengede durmaya çalışarak, ihtiyaçlarını görmeye çalışıyorlardı.
İçine düşenler oluyordu.
Bazen de, kalasların üzerinde durmaya çalışan esirlere uzaktan ateş ediyorlar, ağaç dalındaki kuşlar gibi vuruyor, kahkahalar atıyorlardı.
Dizanteri yaygındı.
Bulaşıcı hastalığa kapılanlar aynı çadırda toplanıyordu, hepsi ölünce, çadırla beraber yakılıyorlardı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...