İster sınır komşumuz olsun isterse Afrika’nın çölünde Türkiye Cumhuriyeti ile direk ya da endirek bağlantısı olan ülkeleri, bu ülkelerin insanlarını, bu insanların toplumsal yapısını izlemeyi onların analizlerini yapmayı çok severim.
Malum Almanya’da bizim için Türkiye Cumhuriyeti Devleti için pek çok ülkeden çok daha önemlidir. 
Almanya’daki Türk macerası Osmanlıya kadar gidiyor.
Osmanlı Devleti meslek eğitimi için yolladığı ve Alman sanayisinde eğitim gören ve özellikle savunma sanayisinde çalışmış olan Türkler buranın çekirdeğini oluşturuyor.
Daha sonra 1960'larda iş gücüne büyük ihtiyaç duyan Almanya, İtalya, İspanya, Portekiz ve Yunanistan’daki insanlara iş vaadi ile kapılarını açıyor.
Almanya bu ülkelerden gelen işçilerden de umduğunu bulamayınca bu kez yönünü Türkiye’ye çeviriyor ve bizim insanımızın Almanya’ya büyük göçünün kapısını aralıyor.
Bakın açıyor demiyoruz “aralıyor”
60 lı yıllarda işçi olarak Almanya trenine binen bindirilen insanımız gerçekten açtı.
Ve Almanya’da dahası “Alamanya”da iş, aş ve ekmek vardı.
O yıllarda Almanya’ya gidip yamayan dönen insanımızın sayısı ise çok azdır.
Mesela bunlardan biriside benim babamdır.
O kısa gidiş ve dönüşün ardından gurbete adapte olan Anadolu insanı artık Türkiye’deki eşini çocuğunu Almanya’ya taşımaktadır.
Ancak Almanya 1973'te göçmenlere kapılarını tekrar kapatırken Anadolu insanın Almanya hayalide askıya alınır.
Buna rağmen Türkler, yasa dışı yollardan sığınma amacıyla ülkeye giriş yapmaya devam ederler.
Türklere kapısını kapatmanın ötesinde Almanya’da ki Türkleri gerisin geriye Türkiye’ye gönderme hesabına giren Alman hükümeti 1980'de üstüne para vererek insanımızı göndermeyi başaramamış, aksine yasa dışı ülkeye girip daha da artmıştır.
Ve o yıllardan bu yıllara geldiğimiz zaman artık Alman olarak doğan Türk kökenli Alman dediğimiz insanlarımız ticaretten siyasete, ekonomiden sanata spora kendilerini kabul ettirmiş ve çifte vatandaşlık hakkı ile Almanlara kendilerini kabul ettirmişledir.
Sadece yıllık izinlerinde Türkiye’ye tatil için gelen insanımız Türkiye’yi de gazete ve televizyonlardan izleyerek hatıralarını yaşatmaya çalışır olmuştur.
…………….
Bu kadar geriye niye döndüm biliyor musunuz?
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Adana'da, Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi temel atma ve toplu açılış töreninde konuşurken Avrupa’daki küresel enerji fiyatlarını Türkiye ile kıyaslayarak, ''Küresel düzeyde enerji fiyatları fahiş oranda arttığı halde biz bunları 3'te biri 5'te biri oranda yansıtarak vatandaşlarımızı koruyoruz. Amerika'nın halini, İngiltere'nin halini görüyorsunuz değil mi? Benzin yok benzin. Aynı şekilde Almanya'da kuyruklar, Fransa'da kuyruklar... Yiyeceklerini bulamıyorlar. Elhamdülilah Türkiye'de böyle bir sorun yok'' deyiverdi.
Üşenmeden yaşadığım Konya’nin sanayisini incelemek istedim.
Öyle Konya sanayisi deyip geçmeyin.
Konya sanayisini şöyle örnekliyoruz “Dünya’da Çin, Türkiye’de Konya”…
Bu örneklemeyi kötü olumsuz yönde söylemiyoruz. Çin aklı, insanı, zekası, çalışkanlığı ile her şeyi üretiyor değil mi? İşte Konya sanayisi de otomobilden savunma sanayine Türkiye devi.
Organize Sanayi Bölgelerini turlarken bir sanayicimiz iki yıl öncesine dayanan iki ülke arasındaki ekonomik cetveli sundu;
Almanya’da nüfus artışı Nüfus artışı % -0,2 bizde % +1,4 
Kişi başına gelir Almanya’da 41.345 EUR bizde 9.632 USD
Enflasyon Almanya’da % 1,5 bizde % 11,84
İhracat hacmi Almanya’da 1.327,6 milyar EUR bizde 171,5 milyar USD
İthalat hacmi Almanya’da 1.104,1 milyar EUR Türkiye’de 202,7 milyar USD
İşsizlik oranı % 5,3 bizde % 13,3 (11/2019)
Sigortalı çalışan sayısı Almanya’da 34,1 milyon Türkiye’de 22,1 milyon
…………….
İnternette araştırdım.
2021 rakamları.
Türkiye’de asgari ücret 2021 yılı için brüt 3.577,50 TL, net ele geçen 2.825,90 TL’dir.
Almanya’da saatlik ücret uygulaması var. 2021 yılı için belirlenen saatlik asgari ücret brüt 9,50 Euro’dur. Ele geçen net miktar ise 6,90 Euro ile 7,50 Euro arasındadır. Günlük çalışma süresinin 8 saat olduğunu varsayarsak güne vurduğumuzda 74,80 Euro rakamı elde ediyoruz. Günlük ele geçen net miktar ise 55-60 Euro oluyor. (Bu rakamlar bizim kurumuza göre epey eskidi değil mi?)
Ama bunları bugünkü kur üzerinde çarpmanız gerekecek. 
……………………
Şimdi Türkiye’den Almanya’ya baktığımız zaman Alman ekonomisi çökmüş durumda. Kuyruklarda insanlar birbirlerini yiyor. Almanya’da yaşayan insan yiyecek ekmek bulamıyor.
Ama Anadolu’da sanayicimizin kullandığı sanayi ürünleri 30-40 yıllık Alman sanayisinin çıkmaları.
Bu çıkmalar ile bizim sanayicimiz ekonomide tarih yazıyor.
Peki bu zıkkım çıkmalar ile biz tarih yazıyoruz da bu çökmüş(!) Alman sanayisi neden Dünya’da güçlü?
Yine bu satırları yazabilmek için okuyorum. Okuyorum.
Almanya’da dev Dünya markasında çalışan Türk mühendis arkadaşım ile konuşuyorum.
Alman sanayisi Dünya devi imiş.
Çünkü burada, “Endüstrinin Önemli Payı”, “Yüksek İhracat Oranı”, “En Açık Ekonomi”, “Güçlü Orta Direk”, “En İyi Fuar Merkezi”, “Güçlü Ekonomi Merkezleri” ve “Yüksek İstihdam Oranı” ile dev… dev…
…………..
60 lı yıllarda Avrupa’ya aç insanlar için ekmek vermek için iş, aş vermek için kapılarını açan bir Almanya ve bugün aç Almanya(!)
………….
Bir yerde bir şeyleri yanlış okudum.
O net.
Ama nerede yanlış okudum onu bulamadım işte.