Bizim için can ve canan vardır.
Yani para ve can sağlığı. 
Buna bir de hürriyet eklendi mi kimse bizim sırtımızı yere getiremez.
Fakat hala dünyanın sırlarımızı çözemediği, genlerini analiz ede ede hakkından gelemediği bu milletin muhteşem özelliklerinin yanı sıra önüne geçemediği zaafları(!) da vardır. 
Can ve canan demişken izninizle oradan başlayayım.
Dünya covide tuş olurken biz olmadık.
Allah’ın izni ile olmayacağız.
Haaa yeri geldi resmi rakamlarla oynadık mı?
Oynadık. Oynayabiliriz. 
Bir şeyleri bir süreliğine hasır altı ettik mi?
Ettik. Etmeliydik.
Dahası bunlar yapılmalıydı.
Evet yapılmalıydı.
Ülkeyi yöneten irade sağlık imtihanını arada bir tökezlese de genel anlamda başarılı yönetmeyi bildi. 
Çünkü millet olarak bizim frenimiz yok.
En küçük bir kıvılcımda biz yakar yıkar kül ederiz.
Bu zıkkım virüs ve türevlerinin bitmeyeceğine artık hepimiz inandık değil mi?
İşte en son İstanbul havalimanında görülmüş son virüs haberi patladı.
Görülsün hafta sonu bu virüs kimin umurunda idi? 
Peki yanı başımız Avrupa bu durumda ne yapıyor? 
İtalya’da 1 kişide Covid-19’un Güney Afrika’da keşfedilen Omicron mutasyonunun tespit edildiğini açıkladı. 
Hollanda, Belçika, Almanya ve İngiltere’de yeniden kırmızı alarm ilen edildi.
Allah aşkına bizde kimin umurunda idi?
İstanbul’undan Şırnak’a siz hiçbir önlem ya da panikleme duydunuz mu?
Bu milletin en büyük özelliklerinden birisidir “Bana bir şey olmaz” mantığıdır.
Haaa bakıyorsunuz genelde de gerçekten bir şey olmuyor değil mi?
Olan da Allah’tan(!)
O zaman niye kendimizi sıkalım, yoralım değil mi?
Vur patlasın çal oynasın.
………
Can’dan gelelim Canan’a.
Bizim canımızdan sonra en çok sevdiğimiz şey paramızdır yani canandır.
Hatta birde şöyle bir söz var değil mi? 
“Canını al parasını alma” !
Ülke olarak yine karpuz gibi ikiye bölünmüş durumdayız.
Bizim ortamız yok dedik ya.
Belli bir kesime göre öldük bittik.
Belli bir kesime göre de çokluktan benzin istasyonları önünde kuyruklar oluştu.
Vallahi de billahi de ikisi de yalan.
Hem de bunlar artık yalanın kuyruklusu.
Reis’in “Kurtuluş Savaşı”nı bir kenara koyup AK Parti’nin beyin takımından vekillerine kadar mikrofonların önünde sırıta sırata söyledikleri ekonomik reçeteler gerçekten artık utanç verici olmaya başladı.
Kurtuluş Savaşı için cepheye geçmeden arka planda bu milletin cebinde para gerçekten uçtu gitti kül oldu bitti.
Cepte ki paranın AK Partisi, CHP‘si olmaz.
Un, benzin, peynir süt, et, yumurta ………… fiyatlarında ki uçuk artıştan yenilir içilir, giyilir kullanılır elinize ne alırsanız alın hepsinin fiyatları uçtu uçtu gitti. 
“Domatesi az yiyin” diyen sivri zekalıdan, “Peygamber efendimiz gibi doymadan kalkalım” diyen hastalıklı zihniyet partili partisiz ayırt etmeden 80 milyon ile dalga geçmektedir.  
Sen, Peygamber efendimizin sofra alışkanlığını bugün 80 milyona nasihat diye sunarken çalma çırpma, hak ve adalet kavramlarında ekranlardan gazete manşetlerine ayyuka çıkan iddialara ne yapıyorsun ki, ki gelinen nokta diye O güzel insanın yaptıklarından örnekler veriyorsun?  
Bu örneklemelerde Reis’e şirinlik yapacağız diye Saray hokkabazları gibi ekranlarda takla atarak en büyük zararı Sayın Cumhurbaşkanına veriyorsunuz.
Siz kendinizi bu milletten daha mı akıllı sanıyorsunuz?
Bence bu günlerde ekonomi konusunda hiçbir AK Partili yetkili ekranlara çıkmamalı.
Gazetelere demeç vermemelidir.
Bugün ekonomi konuşan batar.
Kendisi battığı gibi kurumunu da batırır.  
…………
Bu akılsız mantıksız Allah’tan korkmayan siyasi kavgadan geri çekilip kendi dünyamıza baktığımız zaman acı bir gerçek var ki cebimizde ki para pul oldu.
Ama bu paranın pul olması ne ilk ne de son olacak.
Bu milletin ekonomisinde de kültüründe de asla ama asla GÜNEŞ TUTULMASI olmaz.
Bizde güneş tutulması ancak bizi biz yapan özelliklerimizi kaybedersek olur.
Bizde güneş tutulması Allah’tan korkmaktan, kuldan utanmaktan uzaklaştığımız zaman olur.
İşte bu konuda kusura bakmayın bende acı bir cümle kurmak zorundayım.
AK Parti iktidarları ile bu ülke ulaşımdan sağlığa görmediği refah düzenini bize gösterdi. 
Bunları görürken biz başta benliğimizi, bizi biz yapan bize has özelliklerimizi kaybettik.  
İktidar koltuk için bunları görmezden geldi.
Muhalefetin ise ruhu duymadı.
……………….
Bu milletin üzerinde GÜNEŞ TUTULMASI olur mu?
Biz biz olamaz isek olur.
Ve o zamanda ne iktidar kalır ne muhalefet.
Herkes kendi evine bile sahip çıkamaz.
Bırakın evini, kendi arkasını kurtaramaz.
O zamanda Güneş nerede tutulur Allah muhafaza hep birlikte görürüz.