Biliyorum pek çoğumuz üzülsek de, içimiz yansa da, dahası kabul etmesek de Dünya’yı yönetmeye talip olduklarını iddia edenler hatta yöneten emperyalist zihniyet bugün için Ukrayna’da kan dökmeye gözyaşları akıtmaya devam ediyorlar.
Biz buna kısaca devam etmekte olan tiyatro oyunun yeni bir perdesi gözü ile bakıyoruz.
Çünkü bu sistem hiç değişmiyor ki.
Her şey önceden planlanmış her senaryo yazılmış sonra takvime işlenmiş ve ardından düğmeye basılıyor perde deniliyor.
Sağ olsun başta da sosyal medya olmak üzere bizim her gün saatlerce ekranları işgal eden savaş uzmanları otoritelerimiz rollerini güzelce oynuyorlar.
Hatırlayın bu sütunlarda ne yazmıştık.
Dünya’da hiçbir zaman olimpiyatlar yapılırken savaş çıkmaz.
Ne oldu?
Pekin Kış olimpiyatları bitti Rusya düğmeye bastı perde dedi.
Bizim savaş uzmanları her konuyu işlediler.
Toprak bütünlüğünden kilise savaşına kadar detayları saatlerce anlattılar, anlatıyorlar da.
Millet de seyrediyor.
Son bombaları ise “Çin Rusya’ya destek olur mu olmaz mı?”
Yahu bu millet bu kadar mı geri zekalı?
Ya da siz kendiniz çalıp kendiniz oynuyorsunuz.
Saf temiz insanlarımıza kırmızı başlıklı kız masalını anlatır gibi savaş masalları anlatıyorsunuz.
Allah aşkına, Allah rızası için doğru bildiğiniz bir şey varsa onları söyleyin.
…………..
İçeriden başka dışarıdan başka.
Yüce Rabbim bu temiz saf inanan ve hala duruşundan vazgeçmeme adına direnen insanlarımıza sabır güç versin.
İnsanımız bu günlerde böyle savaş sahnelerini ağlayarak üzülerek izlerken kendisini de hayat pahalılığı, ardı arkası kesilmeyen zamlar, kısaca ekonomi mermileri ile yüreğinden vurulmanın acısını içinde hissediyordu.
Bu konulara değinmekten hatta ağızlarına bile almaktan korkan figüranlar hayat pahalığını es geçerlerken sade vatandaş da Sayın Cumhurbaşkanımızın bu durumdan haberdar olmadığını sanıyordu.
En sonunda şakşakçıların yapamadığını Sayın Cumhurbaşkanımız kürsüden mikrofondan en üst perdeden kükredi;
“Ama insanların düne göre biraz daha az miktarda alabiliyor olsa da istedikleri her ürüne erişiminin olduğu bir ülkede yaşıyoruz.” Deyiverdi.
Evet hiç kimse bu açıklamanın altını üstünü, sağını solunu önüne arkasını oynamasın.
Cumhurbaşkanı her şeyi biliyor ve izliyor.
Güvendiği dağlara yağan karıda görüyor.
İnsanımızın yılbaşı zamlarına rağmen bugün alım gücünün düştüğünü söylüyor.
Tabii parası olana bu ülkede her şeyin olduğunu da aslında olmayana değil olanlara hatırlatıyor.
Çünkü kazanan hep kazanıyor.
İster altımızda isterse üstümüzde savaş olsun.
Parası olan için savaş daha da iyi.
Çünkü kazanan kazanmaya devam ediyor.
Bugün insanımız ekonomik olarak zor durumda.
Zorluğun en acısı ise düne kadar belli bir refah seviyesine ulaşmış insanların yeniden daha az ile yetinmek zorunda kalması.
Bugün için AK Parti’nin en büyük muhalefeti ekonomi.
Elbette Külliye’nin seçim tarihine kadar bu alanda da yapacağı hamleleri var.
Devlet yine zorda kalan insanına o tarihi yardım elini uzatacak.
Devlet hiçbir insanının maddi çaresizlik karşısında hayatına son vermesine, ailesine zarar vermesine razı olmaz. İzinde vermez.
Bu zor kritik unuttuğumuz hatta hatırlamak dahi istemediğimiz günleri inşallah geride bırakacağız.
İşte tam da bunların ortasında hala vurgun peşinde olan iğrenç zihniyetin piyasalardan elinin eteğinin çekilmesinin sağlanması olmalı.
Türkiye’nin başkentinde insanlar iki kilo et alabilmek için kuyruklara giriyorlarsa.
Kuyrukta numaralandırılıyorlarsa bu ayıp hepimizin.
Etinden sütüne, yumurtasından peynirine hepimiz için temel gıda maddelerinde mübarek Ramazan ayı öncesi çıkarcı vurguncu zihniyetine dur denmeli artık.