E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Adnan Küçük

DİKTATÖRÜN VİCDANI OLMAZ
17 Aralık 2024 Salı

 

Vicdan Nedir, Tezahürleri Nelerdir?

Önce vicdan kavramına ve uygulamaya yansıyan bazı sonuçlarına temas edelim.

Geniş manada vicdan‚ kişiyi, kendi davranışları hakkında adalet ve ahlâkî değerler ölçütünde bir muhakeme ve yargılamada bulunmaya iten, kişinin davranışları hakkında kendi ahlakî değerleri terazisinde tartarak doğrudan ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan manevî ve derunî bir güçtür.

Kişi, vicdanıyla, kendi davranışlarının ahlâkî değeri hakkında olduğu gibi genel olarak çeşitli davranış tarzları hakkında da hüküm verme ve yargıda bulunma melekesine sahip olur.

Vicdan, bir kişinin sahip olduğu ahlâkî değerler sistemi ya da kişiliğin, ahlâkî değerleri ifade eden kısmı olarak da değerlendirilebilir.

İnsan, sahip olduğu vicdanla, sadece kendi davranışlarının değil, diğer insanların davranışlarının da ahlâkî ve âdil olup olmadığını değerlendirir.

İnsanın içinde, derununda yer alan vicdan melekesinin en temel görevi, hayrı şerden, fazileti rezaletten, iyiyi kötüden, âdil olanı zülüm ve haksızlıktan ayırmak, vicdan sahibi kişiyi hayra, iyiye, adalete yöneltip şerlerden, adaletsizliklerden alıkoymaktır.

Vicdan, bir insanın derununda güçlü bir şekilde mevcutsa, bunun insan davranışlarına yönelik iki tür yansıması olur. Birincisi, o kişi, hiçbir şart altında haksızlık yapmaz ve hiçbir güç ona haksızlık yaptıramaz. İkincisi güçlü vicdan sahibi bir kişi, kesinlikle bir başkasının yaptığı haksızlıkları desteklemez, onaylamaz, hatta imkânı olursa onlara mani olmaya çalışır.

Vicdanın tezahürlerine biraz daha bakalım. Mesela vicdan sahibi bir kişi, hiçbir canlıya lüzumsuz yere ve keyfi olarak zarar vermez ve verilmesine de razı olmaz. Hatta bazı kereler insanlara zarar verebilen bazı canlılara yönelik topyekün katliamları da kabullenmez.

İnsanı ve haklarını en büyük ahlaki değer olarak gören vicdan, güçlü-zayıf, zengin-fakir, beyaz-siyah, Müslüman-Hristiyan-Yahudi-dinsiz, Avrupalı-Afrikalı ayrımı yapmaz.

Vicdan, haklara sahibiyet ve hakların korunmasında bir ırkı diğerinden üstün tutmaz, vatandaş olanlarla vatandaş olmayanlar arasında ayırım yapmaz.

Vicdanlı yöneticiler, kendilerine oy verenleri, ideolojisinden olanları hasız ise kesinlikle korumaz, kendisinden olmayan haklı kişileri de mahkûm etmez. Bir kişinin hükmettiği alan genişledikçe, vicdanlı olmanın olumlu neticeleri de kapsayıcı ve büyük olur.

Hâkimiyet alanı genişleyen vicdansız kişinin tahribatları, zulümleri, canavarlık boyutuna varan icraatları da büyür, genişler. Bazen, güçlü bir devletin vicdansız yöneticilerinin zararları ülke dışına da taşarak diğer ülkelerin insanlarına da zarar verir.

Vicdansızlık, sadece kişinin kendi haksız davranışlarıyla ortaya çıkmaz, başkalarının vicdansız davranışlarını destekleyerek de ortaya çıkar.

Vicdanları Yakan İcraatlar Sadece Diktatörlüklerde Olmaz

61 yıldır Suriye’yi yöneten baba Hafız Esed ve oğlu Beşşar Esed, vicdansızlığın en bozuk ve bir nevi kömürleşmiş halini yansıtan uygulamalar ortaya koydular.

Dünya’da tek diktatörlük Suriye’deki Esed rejimi değildir. Ama son yıllarda en ağır baskıların yaşandığı, vicdanın kömürleştiği rejimlerden biri de Esed rejimidir.

Suriye’de son günlerde yaşananlar, iki şeyi daha gün yüzüne çıkardı:

Birincisi, vicdansızlık temelli gayrı insanî uygulamaların geldiği en üst seviye. 

İkincisi, vicdansızlık temelli diktatörlüklerin, zulümlerin, toplumu yukarıdan aşağıya korkutma ve baskılamaların uzun ömürlü olamayacağıdır.

Elbette ki, vicdansızlık sadece diktatörlerde ve diktatörlük rejimlerinde söz konusu değildir. Diktatörlük rejimlerinde, vicdansız uygulamalar, hem ülke içindeki vatandaşlara hem de yayılmacı politikalar kapsamında diğer ülkelerdeki insanlara yönelik olarak gerçekleşir. Eski Sovyet rejimi, Hitler’in, Mussolini’nin rejimleri ile Esed rejimi bunun bazı misalleridir.

Bazı demokrasilerde de vicdansız uygulamalar olabilmektedir. Bu uygulamalar, ya diğer ülkelere yönelik gerçekleşir ya da ülke içinde OHAL dönemlerinde olur. ABD ve diğer Batılı devletlerin yöneticilerinin İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamları mutlak desteklemeleri bu belirlememize misal olarak gösterilebilir. Ayrıca, ABD’nin Guatanamo’da yaptığı gayrı insani işkenceler de, Esed’inki ile belli ölçüde benzerlik arz etmektedir. Bu sebeple bir ülkede demokrasinin olması vicdanî politikalar için tam güvence oluşturmaz. Küresel güçlerin, Irak, Suriye vd. bazı ülkelerde demokrasi getirme bahanesine dayalı gerçekleştirdikleri işgalci politikalar kapsamında katledilen masumlar da vicdansız uygulamalar kapsamına dâhildir.

Esed Rejiminin Vicdanları Yok Eden İcraatları

Suriye’de Arap Sosyalist Baas Partisi 1963'te darbe sonucu ülkede yönetimi ele geçirdi. Hafız Esed, 1971'de kendisini devlet başkanı seçtirerek dikta yönetimini devraldı.

Hafız Esed’in 2000 yılında ölmesinde sonra, yerine oğlu Beşşar Esed geçti.

Baba ve oğul Esed’lerin Suriye’deki yönetimleri tipik bir diktatörlük rejimidir.

Suriye’de 1963 yılından bu yana uygulanan sosyalist Baas dikta rejiminde, vicdanı en ağır şekilde yok eden uygulamalar ortaya çıktı. Baba-oğul Esed’ler, yönetimlerini mutlak hâkim kılmak için, yüzbinlerce masum insanı haksız yere katlettiler.

Toplu katliamlar yanında, bireysel uygulamalarla da sayısını bilemediğimiz kadar insan yok edildi, en ağır işkencelere maruz bırakıldı, ocaklar söndürüldü.

Suriye’de hukuk ve yargılama faaliyetleri, sadece Baasçılar lehine işletildi.

Baas rejiminden olmayan ya da olmadığı düşünülen kişiler için hukuki koruma sıfırdı.

Ben Hataylı olduğum ve Suriye’de çok kişileri tanıdığım için bildiğim bazı uygulamalara burada kısaca yer vereceğim.

Baas rejimi döneminde bu ülkede yaşayabilmek için, rejimin “düşman” olarak niteleyeceği hiçbir davranışta bulunmamak gerekiyor. Düşman olarak ilan edilmek için şiddet eylemi yapmaya, terör estirmeye, suç teşkil eden fiilleri gerçekleştirmeye lüzum yoktur.

Bir kişinin yok edilecek düşman olarak nitelenmesi için Baas rejimi yöneticilerinin hoşnut olmadığı bir fikre, inanca sahip olması yeterlidir.

Ayrıca bir kişinin Rejim düşmanı ilan edilmesi için, Baas yönetimini ima yoluyla eleştirmesi bile yeterlidir. Hatta rejimi eleştirmek bir yana, bir ispiyoncunun ya da muhaberat (Suriye istihbaratı) üyesi birinin, herhangi bir kişinin rejimi eleştirdiğini söylemesi bile bu kişinin düşman olarak yok edilmesi için yeterlidir.

Suriye’de Baas rejiminde istihbarat (muhaberet) maksimum düzeyde etkili olmuştur. Hemen hemen bütün aileler, evlatlarının bile istihbaratçı olabileceğinden korkarak yaşamak durumunda kalmışlardır. Yani rejim, gizlediği muhaberat elemanları vasıtasıyla toplumun bütünü üzerinde tam bir korku cehennemi oluşturmuştur.

Mesela bir kişinin Suriye rejimini, korku rejimi ortamında eleştirmesi imkânsıza yakın derecede zordur. Bu korku o kadar güçlü hale getirilmiştir ki, geçmiş yıllarda Türkiye’ye gelen Suriyeliler bile, uygulanan baskıcı rejim hakkında konuşmaktan korkuyorlardı.

Hatay’da Suriye’den gelenlere, “Baas rejimi hakkında neler düşünüyorsunuz”? Diye sorduğumda, onlardan “aman, aman sus, bana bu konuda soru sorma, yerin kulağı var, bu konuşulanlar mutlaka yöneticilere ulaşır, ben orada yaşayamam” diye cevaplar alıyordum.

Halka korku cehennemi yaşatan uygulamalardan biri de Baas rejiminin düşman ilen ettiği kişileri kaybetmesidir.

Dinlediğim onlarca hikâyeden bazıları şu şekildedir.

Yakınlarını bizzat tanıdığım bazı ailelerde, rejimin askerleri eve geliyor, çok kibar bir üslupla “şu kişi kimdir?” diye soruyor. İlgili kişi de “benim” dediği zaman, polisler bu kişiyi hem de ev kıyafeti ile alıp götürüyor. Gidiş o gidiş, bir daha haber alınamıyor.

Ya da yolda giden bir kişiye, çok kibar bir üslupla, “filan kişi sen misin” diye sorulduğunda, o kişi evet cevabı verdiğinde, bu kişi de polisler tarafından götürülüyor. Aile yakınlarının, bu uygulamayı polislerin yaptığından bile haberleri olmuyor.

Bazı kereler de polisler, tanıdıkları ve bildikleri bir kişiyi tutuklamak istediklerinde, evde, sokakta, caddede, nerede olursa olsun sorgu sual olmadan tutuklayıp götürüyorlar.

Bütün bu kişilerin aile yakınları, tutuklanan kişilerin akıbetlerini de soramıyorlar. Çünkü merak edip soranlar da derhal tutuklanıp kaybediliyorlar.

Tutuklanan bu kişilerin nerede olduğu, nereye götürüldüğü bilinmiyor; bu kişiler yaşıyorlar mı, ölmüşler mi? bilinmiyor. Benim bu şekilde olduğunu bildiğim çok kişi var.

Aslında bir hukuk devletinde, aile yakınları tutukluları ziyaret ederler. Bu ülkede, bu şekilde tutuklanan kişileri ziyaret etmek de tamamen imkânsızdır.

Bu yolla kaybedilen kişiler hakkında mahkemelerde yargılama da yapılmamaktadır. Tutuklanmadan önce bu kişiler hakkındaki kararı Baas rejimi vermiş olmaktadır. Bu karar bir yargısal karar değil, siyasi bir karardır. Kısaca bu kişilere uygulanan bir hukuk düzeni yoktur.

Zulme uğrayanlarla ilgili yapılan muamelelerin neler olduğu son günlerde gazete ve televizyonlarda yer alıyor. Bu haberlerde belirtilenler, buzulun sadece görünen uç kısmıdır. Bu mezalimin birkaç haberle bütün ayrıntısı ile anlatılabilmesi imkânsızdır. Kaybedilenlerden işkence ile ölenlerin akıbetleri belirsiz; bir mezarları var mı, varsa nerededir? O da bilinmiyor.

En ağır işkencelerin yaşatıldığı Sednaya cezaevinden başka cezaevleri de var ama nerede oldukları bilinmiyor; toplu mezarlardan bahsediliyor, oralarda kaç kişi var? bilinmiyor.

Bu uygulamalar diktatörlerde bir atom zerresi kadar vicdanın olmadığını gösteriyor.

Zulüm Devam Etmez.

Baas rejimi, Netenyahu’nun hürriyet ve demokrasi havarisi kesilen batılı ülkelerin yöneticilerinin mutlak desteğini alarak tüm dünyanın gözleri önünde yaptığı katliamların bir benzerini Suriye’de gerçekleştirmiştir. Sovyetlerin Rusya’da yaptığı rejim içi katliamlarla Esed’lerin yaptıkları arasında sadece sayısal fark vardır; yapılanların mahiyeti aynıdır.

Vicdanların yok edildiği Sovyet rejimi, zahiren en yerleşik olduğu izlenimini verdiği dönemde çöktü. Suriye’de de Baas rejimi, toplumun mutlak olarak korku cehennemine mahkûm edildiğinin, rejimin tam hükümran olduğunun sanıldığı bir dönemde yıkılmıştır. 

Aslında Sovyet Blokuna dâhil olan tüm diktatörlükler, benzer şekilde Sovyet rejiminin yıkılışı ile birlikte yıkılmıştır.

Benzer özelliklere sahip Suriye’de de, Baas rejimi, zulümleri sebebiyle yıkılmıştır.

Bu vesileyle şu sözü söyleyebiliriz: “Zulüm rejimi devam etmez. Belki muhtelif şartlara bağlı olarak bir müddet varlığını sürdürse de, yok olmaya mahkûmdur”.

“Zulüm ilanihaye devam etmez” belirlemesinin bir neticesi olarak ifade etmek gerekirse, bölgedeki bütün baskıcı rejimlerin akıbeti de Esed rejimi gibi olacağa benziyor.

Bu vesileyle, Suriye’de yaşananlar, bir yönüyle “İslâm baharı”nın, bir başka yönüyle de “insanlık baharı”nın bir başlangıcı olabilir.

Bu süreçte Türkiye en etkin şekilde rol alacak gibi görünüyor. Bekleyip göreceğiz.

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 15900 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
“İSPATLANAMAYACAK HER ŞEYLE MÜCADELE EDİLMELİ” SÖZÜ VE İSLAM
12/8/2024
KORSAN İSRAİL DEVLETİ VE MUTLAK KORUYUCU DESTEKÇİLERİ
11/28/2024
MEB YUSUF TEKİN’İN LAİKLİK SÖYLEMİ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ
11/18/2024
5 KASIM SEÇİMLERİ: BÜYÜK HADİSELERE VE SEÇİM HİLELERİNE GEBE
11/5/2024
EKREM İMAMOĞLU HAKKINDA SEÇİLME YASAĞI KONUSUNDA KANUNİ BOŞLUK VAR MI?
10/22/2024
VAHŞİ BATI MEDENİYETİNİN KANLI YÜZÜNÜN GÖRÜNÜR HALİ
10/7/2024
EKREM İMAMOĞLU’NUN CUMHURBAŞKANLIĞI YOLU KAPANIYOR MU?
9/26/2024
TEĞMENLER KILIÇLARI KİME KARŞI ÇEKTİLER?
9/9/2024
İT İTİ, AMERİKA ELİ KANLI SİYONİST NETENYAHU’YU KORUR
7/27/2024
15 TEMMUZ: NİÇİN DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜDÜR?
7/15/2024
2024 AMERİKAN SEÇİMLERİ ÇOK BÜYÜK HADİSELERE GEBE GÖRÜNÜYOR
7/5/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (7)
6/20/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (6)
6/7/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (5)
5/23/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (4)
5/10/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (3)
4/30/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (2)
4/20/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI(1)
4/9/2024
“ZİBİDİ”LİK İTHAMINI SAHİBİNE AYNEN İADE EDİYORUM!
3/29/2024
31 MART SEÇİMLERİ DEM’LENEN CHP İÇİN HÜSRANLA SONUÇLANABİLİR
3/21/2024
6 ŞUBAT 2023: UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ (3)
3/7/2024
6 ŞUBAT 2023: UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ (2)
2/20/2024
6 ŞUBAT 2023: UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ (1)
2/6/2024
TERÖR ÖRGÜLERİ İÇİN ÖNEMLİ OLAN İDEOLOJİ DEĞİL KULLANILIR APARAT OLMALARIDIR
1/22/2024
İŞGALE MEŞRU MÜDAFAA, HAKLI DİRENİŞE DE TERÖRİZM DENİYOR
1/10/2024
CUMHURİYET HALK PARTİSİ İSMİNİ KORUMA KANUNU ÇIKARILMALI
12/25/2023
CAN ATALAY VAKASINDA NİHAÎ ÇÖZÜM TBMM’NİN DEVREYE GİRMESİDİR
12/14/2023
GAZZE’DE MÜSTEMLEKE GÜÇLERİN GERÇEK KİMLİĞİ PAZARA SERİLDİ
11/27/2023
EĞİTİMİMİZİN TEMEL SORUNLARI: DİN EĞİTİMİ VE ÖĞRETİMİ (3)
11/13/2023
EĞİTİMİMİZİN TEMEL SORUNLARI: DİN EĞİTİMİ VE ÖĞRETİMİ (2)
10/22/2023
EĞİTİM SİSTEMİMİZLE ALAKALI DEĞERLENDİRMELER: MEB’İN ÜCRETSİZ KİTAP DAĞITMASI (1)
9/22/2023
OTORİTER MİLİTAN LAİKÇİ KİMLİKLE BÜTÜNLEŞTİRİLEN KARMA EĞİTİMİN ÇOĞULCULAŞTIRILMASI
8/8/2023
15 TEMMUZ RUHU GÜCÜNÜ NE ÖLÇÜDE KORUYOR?
7/15/2023
DEPREM BÖLGESİ HATAY’DA BAYRAM VE HÜZÜN BİR ARADA
6/30/2023
CHP İktidar Olabilir mi?
6/20/2023
14 VE 28 MAYIS SEÇİMLERİ: “SAHTE” VE ÇELİŞKİLİ SİYASETİN YENİLGİSİ
6/6/2023
KILIÇDAROĞLU’NUN SEÇİM STRATEJİSİ: “KİMLİKSİZLİK VE OMURGASIZLIK”
5/23/2023
14 MAYIS SEÇİMLERİNDE REHAVETE KAPILAN KAYBEDER
5/9/2023
CHP VE HDP’NİN ÖZERKLİK VAADİ: TÜRKİYE’NİN PARÇALANMASININ ÖN AŞAMASI MI?
4/26/2023
MİLLET İTTİFAKININ PKK GÜDÜMLÜ HDP’YE MAHKÛMİYETİ
4/13/2023
14 MAYIS SEÇİMLERİ: İYİCE PRESLENEN İYİ PARTİ İLE HDP İTTİFAKI
4/1/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (3)
3/15/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (2)
3/4/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (1)
2/21/2023
VAKİT, KİN VE HUSUMET DEĞİL, DUA VE VEFA VAKTİDİR
2/10/2023
BAŞÖRTÜSÜNE ANAYASAL GÜVENCE SAĞLANMASINA GEREK VARMI?
1/27/2023
6’LI MASANIN 6+1 FORMÜLÜ YÖNETİMDE NE KADAR İŞLEVSEL OLABİLİR?
1/12/2023
İMAMOĞLU, MENDERES VE ERDOĞAN’IN MAHKÛMİYETLERİ: HANGİSİ MAĞDUR?
12/25/2022
CHP GAYRI MİLLÎ BİR PARTİ MİDİR?
12/12/2022
SAHİPSİZ KÖPEKLERE BARINAK YAPMAYAN BELEDİYE BAŞKANLARININ GÖREVLERİNE SON VERİLMELİ
11/28/2022
PKK DİYE MÜSTAKİL BİR TERÖR ÖRGÜTÜ YOKTUR: “NOKTA”
11/17/2022
AB ÜYESİ ÜLKELERİN POLİTİKA ÜRETME YETERSİZLİĞİNİN AĞIR BEDELLERİ
11/8/2022
AİLENİN SAPKINLIK VE SALDIRILARA KARŞI KORUNMASI: 30 EKİM YÜRÜYÜŞÜ
10/28/2022
AVRUPA ADALET DİVANI: SEVSİNLER SİZİN ÇOĞULCULUK ANLAYIŞINIZI
10/16/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (6)
10/5/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (5)
9/25/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (4)
9/14/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (3)
9/4/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (2)
8/24/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (1)
8/13/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (5)
8/2/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (4)
7/23/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (3)
7/13/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRLE İMTİHANI (2)
7/3/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRLE İMTİHANI (1)
6/22/2022
AMERİKADA BİR CİNSEL SAPIK DAHA “VAHŞİCE” İDAM EDİLDİ(!?!?)
6/10/2022
II. ABDÜLHAMİD: MUTLAK İSTİBDADÇI, KIZIL SULTAN MI?
6/2/2022
EVLADLARINI BU VATAN UĞRUNA ŞEHİD VERENLER İÇİN EN ACI OLAN…
5/26/2022
DEMOKRATİK YOLLARLA DEMOKRASİYE GEÇİŞ: 14 MAYIS 1950
5/17/2022
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN FESHİ KARARININ İPTALİ: YENİ BİR 367 VAKASI OLUR
5/7/2022
VAAAYYY BEEEE OSMAN KAVALA MELEKMİŞ(!?!?)
4/27/2022
PAÇALARI KANLA KİRLİ BİR ÜLKE “TÜRKİYENİN SİCİLİ BOZUK” DEMİŞ
4/20/2022
MANSUR SAVAŞ’IN CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLME İHTİMALİ VAR MI?
4/12/2022
PAKİSTAN’DA NELER OLUYOR?
4/5/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM: SİSTEMİN “FİŞ”LE CİHAZA BAĞLANMASI
3/27/2022
AYM’NİN MEVCUT HÜKÜMET SİSTEMİNİ KİTLEYEN KARARI
3/19/2022
UKRAYNA: BÜYÜKLER TEPİŞİR, OLAN KÜÇÜKLERE OLUR!
3/11/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM AÇIKLAMASI: BOOOOM
3/4/2022
TÜRKİYE’DE MUHALEFET NEDEN İKTİDAR OLAMIYOR?
2/25/2022
HDP AYM TARAFINDAN KAPATILMAZSA NE OLUR?
2/17/2022
İNSAN HAKLARI AVRUPA SINIRLARINDAN İÇERİ GİREMİYOR!!!
2/9/2022
DEMOKRASİ NEREDEN GEÇER; DİYARBAKIRDAN MI YOKSA…?
2/2/2022
İNANANLARIN İNANCINI YARALAYAN SERÇE (!?!?)
1/26/2022
ENES KARA İNTİHAR ETTİ, CEMAAT VE TARİKAT DÜŞMANLIĞI DEPREŞTİ
1/19/2022
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK (CUMHURBAŞKANLIĞI) SİSTEMİ NEDEN YERLEŞEMEDİ?
1/12/2022
CHP, HALA DİNDARLAR İÇİN KORKUTUCU VE ÜRKÜTÜCÜ
1/5/2022
CHP’NİN “FETÖCÜLERLE DE HELALLEŞMEK” POLİTİKASI
12/29/2021
TÜRKİYE’DE İTTİFAKLAR VE MİLLET İTTİFAKI-HDP İLİŞKİSİ
12/22/2021
QUEBEC’DE BAŞÖRTÜSÜ TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ VE İSLAMA YÖNELİK FARKLI UYGULAMALAR
12/15/2021
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETİMDE DİN EĞİTİMİ VE LAİKLİK TARTIŞMALARI
12/8/2021
28 ŞUBAT ZİHNİYETİ “CELLADINA ÂŞIK” BAZI MAĞDURLARINDA DEVAM EDİYOR
12/1/2021
CHP’DEN HDP’YE “PKK İLE İLİŞKİLERİNİ MİNİMİZE ETME” ÖNERİSİ
11/24/2021
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE %50+1 ÇOĞUNLUK DEĞİŞMELİ Mİ?
11/17/2021
İYİ PARTİNİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI?
11/10/2021
ANAYASADAKİ DEĞİŞTİRİLMESİ YASAK HÜKÜMLERİN VESAYETÇİ TEMELİ
11/3/2021
İŞKENCE YAPMAK, DEMOKRATİK(!?) ABD İÇİN MEŞRU, TÜRKİYE İÇİN SUÇ!
10/27/2021
ÇAĞDAŞ UYGARLIK KAVRAMININ ANAYASADA NE İŞİ OLABİLİR Kİ?
10/20/2021
“YÜCE DEVLET”TEN GÜÇLÜ DEVLETE
10/13/2021
1982 ANAYASASININ İLK DÖRT MADDESİ DEĞİŞMELİ MİDİR?
10/7/2021
KASETÇİ DÜKKÂNININ ÜSTÜNDEKİ MAHKEMELERDEN YENİ YARGITAY BİNASINA
9/28/2021
YENİ BİR 367 ÖZLEMİ: RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023’DE ADAY OLAMAZ
9/19/2021
YENİ YARGITAY BİNASINDA DUA EDİLDİ, LAİKLİK ELDEN GİTTİ(!!!)
9/10/2021
YÜZDE ON MİLLİ SEÇİM BARAJI NE OLMALI?
9/1/2021
28 ŞUBATIN KUDRETLİ(!) PAŞALARI LAYIK OLDUKLARI YERE MARŞ MARŞ
8/23/2021
FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI HANGİ PARTİLER ACABA?
8/9/2021
TUNUS’TA CUMHURBAŞKANLIĞI DARBESİ
7/29/2021
ÇANAKKALE’DEN 15 TEMMUZA: KAHRAMAN HALKIMIZIN VATAN SAVUNMASI
7/15/2021
TÜRKİYE’DE YAKIN GELECEKTE ERKEN SEÇİM OLABİLİR Mİ?
7/8/2021
BİZ DE BAŞÖRTÜSÜ HUSUMETİ BİTTİ ZANNEDİYORDUK; MEĞERSE…
6/28/2021
BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞAHANE, “TROLLÜK” YAFTALARI GERİ İADE!
6/19/2021
HDP, KAPATILMALI MI; KAPATILABİLİR Mİ?
6/8/2021
KORSAN İSRAİL DEVLETİNİN ZULMÜNE UĞRAYAN MAZLUM FİLİSTİN HALKI
5/23/2021
TÜRKİYE’DE PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI: ÇOK KÖTÜ BİR ŞEY Mİ?
5/10/2021
DÜNYANIN EN BÜYÜK KORSAN DEVLETİN BAŞI: ERMENİ SOYKIRIMI DEDİ
4/30/2021
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: FİKRÎ İKTİDARIMIZI HÂLÂ TESİS EDEMEDİK
4/21/2021
VESAYETÇİLERLE DEMOKRASİ YANLILARI İÇİN TURNUSOL KÂĞIDI: 104 AMİRALİN E-BİLDİRİSİ
4/11/2021
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN FESHEDİLMESİ KARARI İPTAL EDİLEBİLİR Mİ?
4/2/2021
TÜRKİYE’NİN İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇEKİLMESİNE NİÇİN BU KADAR SERT TEPKİ VERİLİYOR?
3/24/2021
TAKLİTCİ DEĞİL TÜRKİYE’NİN GERÇEKLERİNE UYGUN BİR ANAYASANIN YAPILMASI
3/15/2021
1000 YIL SÜRECEK DENİLEN 28 ŞUBAT’IN TAHRİBATLARI VE TAMİRATLAR
3/6/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (2)?
2/25/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (1)?
2/16/2021
CUNTA ANAYASASINDAN DEMOKRATİK SİVİL ANAYASAYA: TAŞLI YOLLAR
2/7/2021
YARATILIŞ MODELİ KONGRESİ EVRİMCİLERİ NİÇİN RAHATSIZ ETTİ?
1/29/2021
VESAYETÇİ ZİHNİYETE GÖRE ÖZDE CUMHURBAŞKANI(!?) NASIL SEÇİLİR?
1/20/2021
BAŞÖRTÜLÜ HÂKİMLER Mİ BAŞI AÇIK HÂKİMLER Mİ TARAFSIZ KARAR VERİR?
1/11/2021
1876 KÂNÛN-I ESÂSÎ’DE ÇEVİRİ HATALARI: TBMM BAŞKANINA ÇAĞRIMDIR
1/2/2021
HARF DEVRİMİNİN TÜRK DİLİNDE MEYDANA GETİRDİĞİ SONUÇLAR
12/23/2020
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK SİSTEMİNİN FİKİR BABASI: PROF. DR. BURHAN KUZU
12/14/2020
FRANSA’DA ÇOĞULCULUK VE HOŞGÖRÜ YERİNİ FAŞİZME Mİ BIRAKIYOR?
12/5/2020
CHP, HDP, SP VE İYİ PARTİ ANAYASASI İNKÂR EDİLDİ, İYİ PARTİ’DE NELER OLUYOR?
11/26/2020
HANGİ CUMHURİYET YAŞASIN?
11/17/2020
ABD’DEKİ SEÇİMLER Mİ, YOKSA VENEZUELA’DAKİ SEÇİMLER Mİ DAHA AZ HİLELİ?
11/8/2020
İZMİR DEPREMİ VE HÜKÜMETE BİR ÖNERİ
10/31/2020
Tarikatlar Atatürk’ün 1924 Anayasası’nda teminat altında idi
10/24/2020
ENİS BERBEROĞLU MİLLETVEKİLLİĞİNE GERİ DÖNEBİLİR Mİ?
10/14/2020
CHP’NİN SÖZÜNÜ ETTİĞİ “GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM” MÜMKÜN MÜDÜR?
10/4/2020
RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023 SEÇİMLERİNDE CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLİR Mİ?
9/23/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GÖRE, DEVLET KADINA YÖNELİK 'ALKOL TEMELLİ ŞİDDETLE' MÜCADELE ETMEMELİ Mİ?
9/13/2020
TÜRK TOPLUMUNUN TEMELİ OLAN AİLEDE “ALARM ZİLLERİ” ÇALIYOR?
8/27/2020
15 YAŞ ALTI KIZLARLA İMAM NİKÂHI İLE EVLİLİK SUÇ MU, DEĞİL Mİ?
8/16/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: “BAL”IN İÇİNE ZEHİR KATILARAK SERVİS EDİLMESİ
8/5/2020
ZİNCİRLERİNİ KIRAN AYASOFYA-İ KEBİR CAMİ-İ ŞERİF’İNDE İLK CUMA NAMAZI
7/25/2020
15 TEMMUZ BENZERİ YENİ BİR İHANET KALKIŞMASI YAŞANABİLİR Mİ?
7/15/2020
27 MAYIS ASKERİ DARBESİNİN YASSIADA CİNAYET MAHKEMESİ İLGA EDİLDİ
7/6/2020
FETH-İ MÜBİN’İN SEMBOLÜ AYASOFYA SAN’AT VE İMAJA FEDA EDİLEMEZ
6/20/2020
AYASOFYA’YA DANIŞTAY KARARIYLA CAMİ STATÜSÜ KAZANDIRILMASI
6/9/2020
TÜRKİYE’DE ASKERÎ DARBELERİN ANASI: 27 MAYIS 1960
5/31/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: AİLE VE KADINLAR KORUNUYOR MU TAHRİP Mİ EDİLİYOR?
5/18/2020
ALİ ERBAŞ’IN ŞAHSINDA HUTBELERE LGBTİ+ AYARI MI ÇEKİLMEK İSTENİYOR?
5/5/2020
CORONA SÜRECİNDE YAŞANAN KÜRESEL EKONOMİK SAVAŞLARIN GALİBİ KİM OLACAK?
4/24/2020
CORONA VİRÜSÜ KÜRESEL OPERASYONA MI DÖNÜŞÜYOR?
4/13/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI “DUA İLE MÜCADELE” ÇOK MU SAÇMA?
4/1/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI HANGİ ÜLKELER BAŞARILI, HANGİLERİ BAŞARISIZ?
3/21/2020
İDLİB’DE NE İŞİMİZ Mİ VAR? ŞEHİTLİK TEPESİ BOŞ MU KALMALI?
3/10/2020
28 ŞUBAT, RAND CORPORATİON: YENİ BİR DARBE Mİ GELİYOR?
2/29/2020
SORUYORUM: FETÖ İHANET ÖRGÜTÜ’NÜN SİYASİ AYAĞI KİMLER OLABİLİR?
2/18/2020
ANAYASA MAHKEMESİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ ÇABALARINI SABOTE Mİ ETTİ?
2/9/2020
ELAZIĞ VE MALATYA DEPREMİ SONRASI SKANDAL MAÇ ERTELEME KARARI
1/28/2020
HAKİKATEN TÜRK ASKERİ’NİN LİBYA’DA NE İŞİ Mİ VAR?
1/18/2020
İNSANCIL(!) BATIDA FAŞİST BİRİNE VERİLEN NOBEL ÖDÜLÜ
1/8/2020
KANAL İSTANBUL KAMPLAŞMASI: YENİ GEZİ EYLEMLERİ HAZIRLIĞI MI YAPILIYOR?
12/30/2019
YENİ PARTİLERİN TOPLUMDA KARŞILIĞI VAR MIDIR?
12/24/2019
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
galatasaray
Serdar Ortaç
barcelona
Netanyahu
IŞİD
eyfel kulesi
ygs soru ve cevapları
Beycan ÜÇKARDEŞ
saldırı