Kudüs Üniversitesi Öğretim Görevlisi, İsrail uzmanı Said Zeydani, yaptığı açıklamada, UNESCO'nun kararlarının, İsrail'i rahatsız ettiği, Filistinlileri, Arapları ve Müslümanları ise sevindirdiğini ifade ederek, "Ancak bu kararların pratikte bir bağlayıcılığı bulunmuyor, mukaddes alanlar ve Kudüs'te yaşanan olayları etkilemeyecek." dedi.
UNESCO'nun son açıklamalarını, Birleşmiş Milletlerin, 1948 kararlarına benzeten Zeydani, "İsrail, karşı tarafın duygularını önemsemeyen bir işgal gücü. İsrail, söz konusu kararları uygulamadığında herhangi bir ceza almayacağını biliyor." diye konuştu.
Gazze'deki El-Mustakbel Araştırma Merkezi Başkanı İbrahim El-Medhun ise İsrail'in, bir bağlayıcılığı bulunmamasına rağmen kararlardan rahatsız olduğuna dikkati çekerek, "Bu kararlar, Filistin ve Filistinlilerin hakları açısından olumlu bir adım. Uluslararası alanda yaşanan değişikliğin ardından alınan bu kararlar karşısında İsrail, şaşkınlık yaşadı. Kararlar, İsrail'in bazı kesimlerinde Yahudi inancını zedelediği gerekçesiyle öfkeyle karşılandı." ifadelerini kullandı.
"Arap ve Filistinliler için bir başarı"
Medhun, söz konusu kararların uygulanabilirliği olmamasına rağmen Arap ve Filistinliler için bir başarı sayılabileceğini belirterek, kararları, Filistinlilerin haklarının savunulması konusunda güçlü bir etken şeklinde değerlendirdi.
Gazze'deki El-Ümmet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Adnan Ebu Amir, söz konusu kararların İsrail üzerinde yaptırım gücü olmadığını dile getirerek, "UNESCO'nun kararları sembolik. Ancak bu tür kararlar özellikle de benzeri adımların sayısının artması, İsrail'in çıkarlarına hizmet etmez." ifadesini kullandı.
Kararın İsrail'deki yansımaları
BM kararlarının İsrail'de çeşitli yansımaları olduğunu vurgulayan Ebu Amir, bu kararların, İsrail diplomasisinde siyasi atağa neden olduğunu ve bu tür girişimlerin, uluslararası arenada kabul görmesi durumunda İsrail'in nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya kalacağının farkında olduğunu aktardı.
Dünya Miras Komitesinde geçen çarşamba günü kabul edilen kararda, "İsrailli işgalci yetkililerin ve iskan edilen yerlere yerleştirilen grupların, Doğu Kudüs'teki eski şehirde, Mescid-i Aksa'nın bulunduğu bölgedeki yasa dışı arkeolojik çalışmalarından derin endişe duyuyoruz." ifadesine yer verilmişti. Komite, kararında İsrail'in, UNESCO'nun ilgili sözleşmelerine ve daha önce aldığı kararlara uygun olarak buradaki kazı çalışmalarına derhal son vermesini istemişti.
İsrail ise komitenin açıklamasının ardından söz konusu kararı görüşmek üzere UNESCO nezdindeki daimi temsilcisini ülkeye çağırmıştı.
Vatan
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...