"Erdoğan, Paris'te AB'ye el uzatıyor" 

Gazeteler, Türkiye'nin amacının AB ile bir süredir durgunlaşan ilişkileri canlandırma amacında olduğunu yazdı.

Le Figaro gazetesinin ziyaret ile ilgili haberinin başlığı "Erdoğan Paris'te AB'ye el uzatıyor".

Haberde, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra binlerce kamu çalışanın tasfiyesine ve insan haklarına ilişkin kaygıların Macron tarafından dile getirileceği, Erdoğan'ın gündeminde ise Suriye'deki gelişmeler ve Kudüs olacağı ayrıca Ankara ile Brüksel arasındaki ilişkileri geliştirmeyi hedeflediği belirtiliyor.

Sciences-Po Sosyal Bilimler Enstitüsü'nden Jana Jabbour, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti hakkında şu yorumu yaptı:

"Bu ziyaret, darbe girişimi ve (Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini genişleten) anayasa referandumundan sonra duraksayan Avrupa'yla ilişkileri canlandırmayı amaçlıyor. Irak, Suriye ve (İran'a yaptırımları delmekle suçlanan Türk bankacının suçlu bulunmasıyla) ABD ile ilişkilerin zora girdiği bir dönemde, Erdoğan için bu ziyaret AB' üyeliği sürecine yeni bir momentum kazandırmak için bir fırsat."

'Erdoğan, Almanya kapısını kapandığını biliyor'

Gazeteye konuşan Ekonomist Gül Günver Turan da Türkiye ile Almanya arasında yaşanan gerilime dikkat çekip Fransa ziyaretinin önemine ilişkin şunları söyledi:

"(Erdoğan) Almanya kapısını kapandığını biliyor. Avrupa'ya dönüş imkânı sağlaması umuduyla Fransa üzerinden Cumhurbaşkanı Macron ile kurulacak diyalogdan faydalanmak istiyor."

Le Figaro, ziyarette ekonomik ilişkilerin de gündemin önemli başlıklar arasında olacağını yazdı:

"Türkiye'nin istatistikilerine göre iki ülke arasındaki ticaret hacmi 12 milyar dolardan fazla. Türkiye, İtalya ve Fransa ile Hava Savunma Sistemi Eurosam'ın satışı için görüşme halinde."

Fransa açısından ise Macron'un Türkiye ile ilişkilere "pragmatik yaklaştığı" yorumları yapılıyor. Janna Jabbour da bu görüşte:

"Emmanuel Macron, Türkiye'yi terörle mücadelede ve göç krizine karşı önemli bir ortak olarak görüyor. Dolayısıyla yeni bir diyaloga girmekte ve Türkiye ile ortak çıkarlar temelinde yeni bir ilişki inşa etmekte bir sorun yok."

'Türkiye, yeri doldurulamaz stratejik bir ortak'

Le Figaro bu ziyaretin, PKK kurucularından Sakine Cansız'ın da aralarında bulunduğu üç Kürt kadının öldürülmesinin beşinci yıldönümüne geldiğine dikkat çekip insan hakları savunucuları ile Fransa Komünist Partisi'nin Erdoğan'ın ziyaretini protesto ettiklerini yazıyor.

Gazetenin Brüksel muhabirinin haberinde de Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin üyelik sürecine ilişkin belirsizliğini koruduğu yazıyor:

"Türkiye'de otoriter rejim ve insan haklarında gerilemeden kaynaklanan 18 aylık duraksama sürecinden sonra Avrupalılar reel politiğe dönüyor. Önemli bir NATO üyesi olan Türkiye, yeri doldurulamaz stratejik bir ortak, böyle bir ortaktan kopmanın ancak olumsuz etkileri olur: Göç kriziyle Avrupa'dan dönen IŞİD militanları, Orta Doğu'da Rus güçlerin de dahil olduğu bölgedeki kargaşa… Kim köprüleri yakmak ister ki?"

"(…) Brüksel'de üç hassasiyet göz önünde bulunduruluyor. İngiltere, Kuzey ülkeleri ve Baltık ülkeleri olarak 'liberaller' Türkiye'nin ortak pazara girişinde fayda görüyor ve daha iyi günler geleceği umuduyla taviz vermek istemiyor. Doğu'dakiler de sıcak bakıyor zira kendileri de ekonomik açılımdan faydalandı … (AB üyeliğine) 'Hayır' diyenler ise Almanya, Avusturya, Hollanda ve tabii Fransa."

Erdoğan'dan Le Figaro'ya makale

Le Figaro gazetesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yazdığı bir makale de var.

"Türkiye ve Fransa: Uzun soluklu dostluk" başlıklı makalenin bir kısmı şöyle:

"Türk-Fransız dostluğu 16. yüzyılda Fransa Kralı'nın Sultan Süleyman'a yazdığı mektupla başladı ve sağlam temellerde ilerledi. Yarım yüzyıl önce Fransa'ya yerleşen Türk komünitesi iki ülkeyi birleştiren bu derin dostluğu sağlamlaştırdı."

"Şimdi Fransa'da yaşayan Türklerin sayısı 700 bini aşıyor ve çoğunun Fransa vatandaşlığı var. Fransız toplumuna mükemmel bir şekilde entegre olmalarından, yasalara uymaları ve eğitim, iş yaşamında başarılı olmalarından gurur duyuyoruz."

"Fransa'nın darbe girişiminden hemen sonra Türkiye'ye verdiği desteği hiç unutmadık. "

"(…) 2016'da 13,4 milyar euro olan ikili ticari hacmimiz potansiyelinden hala uzakta. Amacımız kısa sürede ticaret hacmini 20 milyar euroya çıkarmak."

Meral Akşener: Erdoğan için ciddi bir rakibim

Diğer yandan Le Figaro gazetesinde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile yapılan bir mülakat da yer aldı.

"Meral Akşener: Erdoğan için ciddi bir rakibim" başlıklı mülakatta Akşener, "Ülke yönetimi için yeni bir yol sunmak istiyorum. İYİ Parti üyeleri çok farklı siyasi eğilimlerden geliyor, solcu var, merkez solcu var, merkez sağcı var" diyor ve Emmanuel Macron'u yakından izlediğini, çalışmalarından ilham aldığını, partisiyle gönüllülük temelinde çalışıp sokağın taleplerine yanıt veren bir siyaset izleyeceklerini söylüyor.

Le Monde gazetesi de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretini "Uluslararası sahnede giderek yalnızlaşan Erdoğan Paris ziyaretinde" başlığıyla verdi.

Gazete, Osman Kavala'nın hapiste olduğunu, Fethullah Gülen'i destekledikleri veya 'terörü destekledikleri PKKlı oldukları suçlamasıyla 50 bin kişinin gözaltına alındığını, 140 bin kamu çalışanının görevine son verildiğini hatırlattığı haberinde, çok sayıda insan hakları örgütü, sivil toplum kuruluşu ve medya organının da kapatıldığını yazdı.

Le Monde, AB sürecinde de Türkiye'nin Almanya'yla ilişkilerinin gerildiğine dikkat çekip Avrupa ülkeler arasında ilişkilerin en olumlu olduğu ülkenin Fransa olduğu belirtti.

Fransa ile Türkiye arasındaki ortak çıkarların olduğu stratejik önemdeki konular arasında da Orta Doğu'daki gelişmeler gösterildi.

Libération gazetesinin ziyarete ilişkin başlığı:

"Erdoğan Elize Sarayı'nda, müttefik olmayan bir misafir."

Birçok solcu siyasetçinin ve derneğin Erdoğan'ın Elize Sarayı'nı ziyaretini protesto ettiğini yazan gazete, darbe girişimi sonrası süreçte görevden alınanların, gözaltıların ve hapisteki gazetecilerin sayısına dikkat çekti.

Erdoğan'ın "diplomatik olarak yalnızlaştığı" yorumunu yapan Liberation, son haftalarda Avrupalı ortaklarıyla ilişkilerini canlı tutma amacında olduğunu yazdı.

(BBC Türkçe)