İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran'da hükümetin eleştiri ve protestolara alan açması gerektiğini söyledi.
İran ajanslarının aktardığına göre Pazar akşamı kabine toplantısında konuşan Ruhani, "Şiddet ve kamusal alanlara zarar vermek eleştiri değildir" dedi ve ekledi:
"Anayasaya göre halkın eleştiri ve protesto yapma hakkı vardır. Hükümet yasal eleştirilere ve protestolara alan sağlamalı.
"Ama eleştiri ve protestoların ülkenin ve halkın durumunu iyileştirmesi için çaba harcamalıyız. Hükümet vandallık yapan ve çevreye zarar veren gruplara tolerans göstermeyecektir.
"Bazı sorunlarımızı çözmek zaman alıyor ve hükümet ile halk bu sorunları aşmak için el ele vermeli."
ABD Başkanı Donald Trump'ın İran hakkındaki açıklamalarını da değerlendiren Ruhani, "İranlılara terörist diyen bir kişinin İranlılar hakkında açıklama yapma hakkı yok" dedi.
Sosyal medyaya erişim engeli
Hükümet karşıtı gösterilerin devam ettiği İran'da İçişleri Bakanı Abdülreza Rahmani-Fazli, "internetten şiddet çağrısı yapanları tespit ettik" dedi.
Bu kişilere karşı harekete geçileceğini söyleyen Fazli, "Şiddet eylemlerine karışanları ve perde arkasından onları yönetenleri de tespit ettik. İnterneti istismar eden bu kişilere karşı doğru zamanda harekete geçeceğiz" diye konuştu.
Ülkede eylemcilerin sıklıkla kullandığı Telegram ve Instagram uygulamaları da "geçici olarak" erişime engellendi. İran'ın en popüler yazışma uygulaması olan Telegram'ı 80 milyonluk ülkenin yarısının kullandığı tahmin ediliyor.
Pazar günü eylemlerle ilgili bir açıklama yapan Tahran Savcısı Abbas Caferi Dolatabadi ise eylemler nedeniyle ABD'yi suçladı:
"Trump bölgeye gelip, kılıç dansı yapıp, İsrail ile İran konusunda anlaşmaya vardığını açıklayınca böyle olaylar beklemeliyiz."
Savcı Dolatabadi, son günlerde gözaltına alınan insanlar olduğunu ve bu insanların ifadelerinde cami yaktıklarını söylediklerini öne sürdü:
"Gözaltına alınanları sorguladığımızda protestolarda duygusallaştıklarını, bu yüzden camileri ve kamusal alanları yaktıklarını söylediler.
"Bir cami veya mescidin ateşe verilmiş olması, yabancı ajanların bu işe dahil olduğunu gösteriyor."
Devrim Muhafızları: Demir yumrukla karşılaşırlar
Devrim Muhafızları ise, protestolara devam etmeleri durumunda hükümet karşıtı göstericilerin "ulusun demir yumruğuyla" karşılaşacaklarını söyledi.
Ülkedeki yaşam standartları nedeniyle başlayan protestolar üç gündür sürüyor.
Devrim Muhafızları Komutanı İsmail Kovsari protestoların, siyasi sloganların atıldığı ve mülklerin yakıldığı bir hale dönüştüğünü söyledi ve ekledi:
"Eğer bu insanlar artan fiyatlar nedeniyle sokaklara çıktıysa o sloganları atmayacaktı, mülkleri ve arabaları yakmayacaktı."
İranlı yetkililer protestolardan "karşı devrimcileri ve yabancı güçlerin ajanlarını" sorumlu tuttu.
2009'dan beri en büyüğü, iki kişi öldü
2009'dan beri en büyük protestoların yaşandığı İran'da iki kişinin bu protestolar sırasında öldüğü bildiriliyor.
Yetkililer iki kişinin kurşun yarası sonucu öldüğünü söylerken kolluk kuvvetlerinin göstericilere karşı ateş açmadığını belirtti ve ölümlerden "Sünni radikaller ve dış güçleri" sorumlu tuttu.
Perşembe günü ülkenin kuzey doğusunda başlayan protestolar Cuma günü diğer büyük kentlere de yayılmıştı.
Cumartesi Tahran'da az sayıda kişinin katılımıyla başlayan protesto da hızla büyümüş, sonunda öğrenciler polisle çatışmıştı.
Diğer kentlerdeki protestolarda da ülkenin ruhani lideri Ayetullah Hamaney'in posterleri ateşe verildi, Besici milislerinin merkezleri basıldı, polis motosikletleri yakıldı.
İran'daki İslami Devrim Muhafızları 1979'daki İslam devriminin ardından kurulan İslami sistemi koruması amacıyla kurulmuştu. Örgütün kontrolünde on binlerce gönüllü milisten oluşan Besici Direniş Gücü adlı yapı da bulunuyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |