Strazburg'da devam eden Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nda "Suriye'deki durum" konulu oturum düzenlendi.
Oturumun açılışında parlamenterlere bilgi veren Mogherini, "Suriye’nin geleceği Suriyelilerin kararlarına bağlıdır, başka kimsenin değil." ifadelerini kullandı.
Mogherini, “Suriye’de veya Suriye dışında yaşayan her Suriyeliye, geleceğin Suriyesinde kendini evinde hissettirecek bir siyasi sürece ihtiyacımız var.” dedi.
Suriye’deki savaşın bir süredir gazetelerin manşetinden kaybolduğunu anlatan Mogherini, savaşın henüz bitmediğini ifade etti.
Mogherini, Doğu Guta’da düzenlenen kimyasal saldırının kınandığını ve sorumlularının bunun hesabını vermesi gerektiğini vurgulayarak, “Bugün bir şey hiç olmadığı kadar aşikar, Suriye’de faydalı ve sürdürülebilir tek çözüm siyasi bir çözümdür. 7 yılın sonunda artık bundan kimsenin şüphesi yok. Bu savaşın sona ermesi için askeri yollarla bir çözüm seçeneği bulunmamaktadır. Çatışmalara son vermenin yolu, Cenevre’de Suriyeli taraflar arasında ve Birleşmiş Milletler gözetiminde gerçekleştirilecek müzakerelerdir.” diye konuştu.
Gelecek hafta Brüksel’de Suriye’nin ve bölgenin geleceğinin masaya yatırılacağı bir konferansın ikincisinin gerçekleştirileceği bilgisini veren Mogherini, bu konferansın 80 delegasyondan oluşacağını ve çok sayıda uluslararası aktörü bir araya getirecek bir ilk olacağını ekledi.
Suriye’de muhalefet üzerinde etkilerinin olduğunu bildiren Mogherini, Esed rejimi üzerinde etkisi olan güçleri Cenevre’de bir masa etrafında buluşturmayı hedeflediklerini ve tarafların birlikte çalışmaları gerektiğini kaydetti.
Oturumda söz alan parlamenterlerden bazıları, ABD, İngiltere ve Fransa'nın düzenlediği askeri operasyonu eleştirerek, bu üç ülkenin bölgede gerilimi tırmandıracak bir eyleme neden olduğunu savundu. Konuşmacıların bir kısmı ise AB'nin Suriye ve Ortadoğu politikalarını yeniden gözden geçirmesi çağrısı yaptı.
Sosyalist Grup (SD) üyesi Elena Valenciano, tüm taraflarla doğrudan ve somut müzakerelere ihtiyaç bulunduğunu, Avrupa Halk Partisi'nden (EPP) Tunne Kelam da kimyasal silah kullanımına karşı son operasyonların meşru ve gerekli olduğunu, fakat sorunu çözmeyeceğini belirtti.
Aynı gruptan Jose Ignacio Salafranca ise "Suriye uluslararası toplumun en büyük iflasıdır." dedi.
Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular Grubu (ECR) adına konuşan Anders Vistisen de Esed'in kimyasal saldırıları karşısında kayıtsız kalmanın ve karşılık vermemenin suç ortağı olarak görülmesi gerektiğini vurguladı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...