Çocuk işçiliği resmi olarak neredeyse tüm ülkelerde yasak olmasına rağmen, dünyada hala bu insan hakları ihlaline maruz kalan milyonlarca çocuk bulunuyor.
Ebeveynlerine arada sırada tarlada yardım eden ya da gazete dağıtan çocuklar, bu kategoriye dahil edilmiyor.
Merkezi Cenevre'de bulunan Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) aktardığı verilerde, zorla çalıştırıldıkları için fiziksel veya ruhsal olarak zarar gören, "çocukluğu çalınan", 18 yaş altındaki çocuklara değiniliyor.
ILO'nun tahminlerine göre 2016 yılında dünyada 5-17 yaş arası yaklaşık 218 milyon çocuk çalışıyordu. Bunun 152 milyonunda yasa dışı çocuk emeği sözkonusu olduğunu belirten ILO, bu kategoriye girenlerin yarısının 12 yaş altında olduğunu söylüyor.
Coğrafi olarak bakıldığında ise durumun en kötü olduğu bölge, Afrika kıtası. ILO, burada her beş çocuktan birinin çalıştığını kaydediyor.
"İnsanlık için bir leke"
12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü öncesinde Cenevre'de düzenlenen Uluslararası Çalışma Konferansı'nda çocuk işçiliğiyle ilgili bir panel düzenlendi.
Panelde konuşan ILO Genel Direktörü Guy Ryder, çocuk işçiliğinin ekonomik nedenleriyle mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Ryder, çözüm üretiminde yalnızca küresel tedarik zincirlerine değil, ödeme yapılmayan aile içi tarım işlerine de yoğunlaşılması gerektiğini belirtti.
Ryder, çocuk emeğinin tekstil, tütün ve kakao gibi küresel çapta ticaret ürünlerinin üretimide değil, aynı zamanda yerel düzeydeki üretimde de sömürüldüğüne dikkat çekti.
Panelin bir diğer katılımcısı olan Hindistanlı çocuk hakları aktivisti ve Nobel Barış Ödülü sahibi Kailash Satyarthi ise, daha yapılması gereken çok iş olduğunu dile getirdi.
Satyarthi, "Eğer çocuklar hala uluslararası tedarik zincirlerinde tuzağa düşmüş durumdalarsa, eğer çocuklar hala köleleştiriliyorlarsa, eğer çocuklar hala çiftlik, dükkan, fabrika ya da evlerde çalıştırılmak için hayvanlar gibi, ki bazen hayvandan da daha ucuza, alınıp satılıyorlarsa, bu insanlık için bir kara bir lekedir" diye konuştu.
Yasal çözüm var mı?
1973'te kabul edilen ve yasal olarak çalışmak için erişilmesi gereken minimum yaşa değinen bir ILO sözleşmesi, onlarca yıl boyunca birçok ülke tarafından yoksayıldı. 1999 yılında ise ILO, çocuk işçiliğinin en kötü yönlerine değinen başka bir sözleşme hazırladı.
181 ülkenin tasdik ettiği sözleşme, göreli olarak büyük bir başarı elde etti. Dünya nüfusu sürekli olarak artmasına rağmen, 2016 yılında 2000 yılıyla karşılaştırıldığında yaklaşık 134 milyon daha az çocuk işçi mevcut idi.
Buna rağmen ILO, durumun sürdürülebilir biçimde iyileştirilmesi için yasakların yetmeyeceğini söylüyor. Yapılan analizlere göre, birçok aile gıda masraflarını karşılayabilmek için çocuklarının eve getireceği maaşlara bağımlı durumda.
ILO'ya göre bu çerçevede, alternatif gelir kaynaklarına ihtiyaç duyan sözkonusu ailelere sosyal yardımlar sağlanması ve böylece çocuklarını çalıştırmak zorunda bırakılmamaları gerekiyor. Bu şekilde ailelerin çocuklarını okula göndermeyi tercih edeceği ve dolayısıyla çocuk işçiliğiyle daha iyi mücadele edilebileceği öngörülüyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...