Celal Şengör, İstanbul'u terk ediyor! 

Deprem uzmanlarının uzun yıllardır dile getirdikleri olası İstanbul depremine dair son dönemlerde açıklamalar da hızlandı.

İstanbul depremi için bazı uzmanlar 2030 yılına kadar, bazı uzmanlar ise 2040 yılına kadar süre veriyor.

Deprem sonrasında gerçekleşebilecek senaryoyu ise Prof. Dr. Celal Şengör yakın dostluğu olan gazeteci Fatih Altaylı’ya anlattı. Fatih Altaylı da Prof. Dr. Celal Şengör’ün sözlerine köşe yazısında yer verdi.

İSTANBUL’U TERK EDİYOR

İstanbul’dan taşınmaya karar veren Prof. Dr. Celal Şengör, kütüphanesini yazlık eve taşımayı planladığını ve Çanakkele civarında bir yere yerleşmeyi düşündüğünü söyledi.

İstanbul’da deprem olduktan sonra yaşanacakları bildiğini söyleyen Prof. Dr. Celal Şengör, Fatih Altaylı’ya İstanbul’un depremden sonraki durumunu söyle anlattı:

“Benim evim depreme karşı sağlam ve deprem olunca da yıkılmayacaktır. Ancak İstanbul’da deprem sonrasında yaşanacakları çok iyi biliyorum. Bütün İstanbul yerle bir olacak gibi bir iddiam yok. Yaklaşık 60-70 bin bina tamamen çökmese de yıkılacak. Kurtarma çalışmaları için sokaklara girilemeyecek. Kentin önemli giriş çıkış yolları kullanılamaz hale gelecek.

Yaşanacak kaos ortamında depremden sağ çıkanlar bile belki de haftalarca bloke olacaklar. Depremde İstanbul’un elektrik, su ve doğalgaz alt yapısı bitecek. İlk gün her yerde yangınlar çıkacak. İtfaiye enkaz altında kalacak ve itfaiyeciler de enkaz altında kalacağı için bu yangınlara kimse müdahale edemeyecek. Bunun yanında kent dışından da İstanbul’a yardım gelemeyecek.

“NEFES ALINMAYACAK”

Bugün deprem bölgelerine giden yardım ve kurtarma ekiplerinin yüzde 60’ı İstanbul’dan gidiyor. İstanbul’da deprem olduğunda çok az ekip gelebilecek ve gelenler de kente zaten giremeyecekler. Yeni havalimanı dolgu alanına yapıldı ve muhtemelen depremle hasar alıp bir süre kullanılamayacak. O havalimanını kente bağlayan yollar zaten yıkılacak.

Atatürk Havalimanı’nın ise en iyi pistini yıktık. Yarım hizmet verebilir. Bu ortamda birkaç gün içinde kentte açlık başlayacak. Buna bağlı olarak yağmalar olacak. Sonrasında salgın hastalıklar gelecek. Enkazlar uzun süre kaldırılamayacak. Kent çok ağır bir kokunun esaretine girecek ve nefes alınamayacak.”